MHP tabanı 'Ergenekon'a nasıl bakıyor?
Ergenekon meselesi bütün siyasi akımlarda derin bir iç tartışma yarattı. Bu tartışma özellikle adı nedeniyle en hassas biçimde MHP içinde yaşanıyor.
Bu hassasiyetin gerekçesini de MHP Kastamonu milletvekili Mehmet Serdaroğlu dile getirdi: "
"Ergenekon adı bizim için kutsaldır."
İşin tarihle ilgili boyutu böyle ancak işin bir de siyasi yanı var. İşte bu noktada MHP'nin "resmi görüşü" ile "tabanın görüşü" arasında bir yaklaşım farkı var.
MHP yönetiminin bugünkü tavrı aslında Alpaslan Türkeş'le başlayan ve Devlet Bahçeli ile süren "merkeze yürüme" projesiyle örtüşüyor.
MHP'yi bu noktaya getiren de, ülkücülerin 80 öncesi "derin ilişkilerin paramiliter gücü" olarak kullanılıp atılmasıydı.
Bu tecrübeyi yaşayan MHP, hem gençleri sokaktan uzak tutuyor hem de "darbeciçeteci" oluşumlarla arasına ciddi bir mesafe koyuyordu.
Ergenekon olayına da bu nedenle başından beri hep temkinli yaklaştı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli "ülkücüler Ergenekon'a kapalıdır" mesajı verirken, genel başkan yardımcısı Mehmet Şandır şöyle diyordu:
"Devlet nizamını değiştirici bir girişimi uygun bulmuyoruz."
Bir anlamda "bekle-gör" politikası da olsa bir tavır sergileniyordu. Ancak parti tabanı için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
önceki akşam MHP İstanbul İl Teşkilatı'nın İstanbul Suada'da "Gönül Dostları" gecesi vardı. MHP İl Başkanı İhsan Barutçu'nun ev sahipliği yaptığı geceye başta parti yöneticileri ümit Şafak, Deniz Bölükbaşı, Oktay Vural, Atilla Kaya, Ali Torlak olmak üzere iş ve sanat dünyasından çok sayıda konuk katıldı.
Benim de bulunduğum masada ünlü futbolcu Tanju çolak, eski İstanbul Spor Müdürü Vedat Bayram, ASAM Başkanı Şaban Gülbahar ve birkaç işadamı vardı. Her ne kadar ünlü futbolcu Tanju çolak "Ben her görüşe aynı mesafedeyim" dese de söz Ergenekon'a gelince kestirip atıyordu:
"üç beş kişi mi darbe yapacak? Bu işten bir şey çıkmaz."
Aslında bu yaklaşım bir anlamda MHP tabanının da ortak bakışını yansıtıyordu. Kimse "bekleyip görelim" den yana değildi.
Gelelim gecenin sürpriz mesajına...
MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu, İstanbul'u "Kader belirleyici şehir" olarak niteliyor ve şöyle diyordu:
"İstanbul için artık sabrımız tükendi. AKP dışında her partiyle bir mutabakat zemini yaratmaya hazırız."
Bu mesajın gereği yerine getirilir mi bilinmez ama bu yaklaşım önümüzdeki İstanbul seçimlerinde daha şimdiden müthiş bir seçim yarışının yaşanacağını gösteriyor.