Yazılı basın ölüyor (mu?)..


Ne olacak bu ‘medya’nın hali bilmiyorum ama, bu beklenen bir şeydi aslında..


Kimse bugünler için hazırlık yapmadı.


Mevzuat da yetersiz, altyapı da ve tabii bizim patronların medyadan anladıkları da.
Hâlâ bir milli bilgi bankamız yok.

Başbakan’dan Ulaştırma Bakanı’na, Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan İletişim Kurumu’na, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü’nden Basın İlan Kurumu’na kadar anlatmadığım kimse kalmadı, ama bir ilerleme sağlayamadım.


Bilişim alanında önemli çalışmalar yapılıyor ama, bazı stratejik kararlar bir türlü verilmiyor.

Bürokrasi hantal, mevzuat yetersiz..


Bu eksiklik zaman içinde kademe kademe diğer alanlarda da kendini hissettirecek.
Medya alarm vermeye başladı.


22.10.2012 - 28.10.2012 tarihleri arasındaki tiraj kaybı 115 bin 832..

38 gazeteden sadece 10 tanesi tirajını artırmayı başarmış..

O da, toplamda 30 bin civarında.

Bu tiraj artışını da hesaba eklerseniz, diğer gazetelerin tiraj kaybı 146 bini buluyor..
Toplam tiraj 4.435.363..

Kurumsal alımları, resmi alımları çıkarsanız; 4 milyon gazete okuru bile yok.. Promosyonları da düşerseniz 3.5 milyonda kalırız..


450 binlik bir tiraj da spor gazetesine gidiyor..

Onu da yazmak gerek bir kenara.. İşte 3 milyonluk bir pasta tamamı..

Ulusal medya dediğiniz bu.

Bunun da en çok okunan sayfaları spor ve magazin, fal, bulmaca, sağlık filan..

En az okunan kültür, sanat, dış politika ve ekonomi haberleri..

Tiraj internete gidiyor..
Yeni Akit bu dönemde tirajını 115 artırmış..

En büyük kayıp 48.233 ile Posta da..

2. büyük kayıp 13.839 ile Hürriyet’te.

2 gazetenin kaybı 60 binin üzerinde.

Gelecek hafta Posta, Hürriyet’ten 2 bin daha fazla tiraj kaybedecek olursa, Hürriyet uzun bir aradan sonra 856.888 tirajı ile Zaman’ın ardından 2. sıraya yükselecek..

Hürriyet artık 400 binin altında bir tiraja sahip.

En yüksek tiraj da 800 binlerde.
Hürriyet’ten sonra en büyük kayıp Sözcü’de..

11.981 kayıp!
En yüksek tiraj artışı 11.895’le adı tartışma konusu olan o gazetede..

O gazetenin kardeşi Şok gazetesi de 6 bin civarında tiraj artışı sağlamış.

Yani toplam tiraj artışının yarısı bu iki gazete tarafından gerçekleştirilmiş..


Milli Gazete 7.178 kayıpla nerede ise toplam tirajının dörtte birini kaybetmiş..

Oransal olarak en büyük kayıp Evrensel’de.

8070 kayıpla bir haftada tirajının yarısından fazlasını kaybetmiş..


İlk beş, hâlâ tek başına toplam tirajın yaklaşık yarısına sahip..


2. beşin toplam tirajı Zaman’ın tirajı kadar. Yani 800 bin civarında..


38 gazete içinde son on gazetenin toplam tirajı 100 bin gibi bir şey.
Sanırım mahalli seçimlerden sonra bu gazetelerin bir kısmı yayın hayatından çekilecektir.. Tiraj da yok, reklam da..

Tiraj da, reklam da internete gidiyor..


20-25 gazete kalır ilk etapta. Gerisi gider..

En az bir düzine gazetenin elenmesi gerek..

2020’de 10-15 ulusal gazete kalır mı, bilmem..


Gazete tirajları öyle bir kritik eşikte ki; kısa bir süre sonra gazetelerin tiraj sıralaması radikal bir şekilde değişecek..

İdeolojik, politik, patronaj bakımından bir depremin eşiğindeyiz gibi sanki..
2 milyon tiraja sahip bir gazete topluluğu iktidarı savunuyor..


1 milyon 600 muhalif..
500 bin ikisinin arasında gidip geliyor..


300 küsür bini ise politikaya ilgisiz..

116 bine yakın tiraj kaybının 90 bini muhalif kesimden..

İktidar yanlılarında da tiraj kaybı yaşansa da, daha küçük oranlı bir kayıp söz konusu..
Medya canavarının hali pür melalini arzetmek istedim..

“Sizin oralarda işler nasıl?” derseniz, işte böyle!

İşler kesat anlayacağınız..

Gazeteler sadece bu hafta 115 bin 835’lik tiraj kaybı yaşadı.

Gazetelerin 1 aylık tiraj kaybı 221 bin 941 oldu.


Biraz da bunun sebebini kendimizde aramamız gerek.

Kendimiz ettik, kendimiz bulduk..

Bunu en geniş anlamda medya sektörü için söylüyorum.


Bu medyanın sonu, tarihin sonu değil..

Yeni bir medya düzeni kurulur ve biz de orada yerimizi alırız..

Değişen şartlara uyum sağlamayanlarsa erir gider..
Eski hâl muhal.

Ya yeni hâl, ya izmihlâl..
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır..


Bizimkiler e-kitap, e-dergi, e-kütüphane derken bulut teknolojisi geldi, her şey değişti..

Bilgi havuzu var artık.
“Düne dair ne varsa dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek zamanıdır” demiş Mevlana.


Ben diyorum ki; “Gelecek dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni hayaller kurma zamanıdır..

”
Selâm ve dua ile..