Tetikçi kardeşler
Esat güçleri Hamasa ait büroları kırmızı mühürle mühürledikten sonra İsrail ansızın Gazzeye saldırdı. Belki de İsrail, Esatın tasarrufundan cesaret aldı. Lakin Türkiyede birileri aksini savunuyor ve Suriyede iç çekişme olmasaydı İsrailin Gazzeye saldırmaya cesaret edemeyeceğini söylüyor
Halbuki, aynı İsrail 2008-2009 da buna cesaret etmedi mi? Öyleyse öteki tez doğru olmalı. Hatta İsrailli hahamlar siyasi liderlerden Filistin halkını bastırmak için Esat modeli izlemelerini önermektedirler. Zira halkı bastırmakta bu kadar ileri giden olmamıştır. Burada benzeyen İsrail benzetilen ise daha katmerli bir zorba olan Esat rejimidir. İsrail bir haftada yaklaşık 150 Filistinli öldürürken aynı dönemde Suriye kendi halkından 800den fazla insan öldürmüştür. Ardından İran Meclis Başkanı Ali Larijani Suriye, Lübnan ve Türkiye turuna çıktı ve Suriye ayağında modası geçmiş eski direniş mihverinden söz etti. Halbuki, Suriye ve Gazzede eski camlar çoktan bardak oldu. Köprünün altından çok sular aktı. İran bunu geriye akıtmak istiyor ama tarihin akışı başka. Vaktinde bu akışa katılacaktı. O ise tarihin akışını kendi emellerine göre değiştirmek istedi. Altında kaldı. 50 bin kişinin katili Esatı hala İslami çevrelere ve Araplara pazarlamaya çalışıyor. Kerbelada Ehl-i Beytten 72 kişi şehit oldu. Suriyede ise 2 yıldan beri her gün onun iki katı insan ölüyor. Bu İranın vicdanını sızlatmıyor mu? Hicri 61 yılının Yezidinde kalmamak lazım. Günümüzün Yezidlerini de görmek lazım. Asıl korkunç olanı Beşşar gibi çağdaş Yezidlerin Hazreti Hüseyinin yerine ikame edilmeye çalışılmasıdır. Onlar halkın ve hakkın düşmanıdırlar. Lakin İran günümüze hiç gelmek istemiyor. Yezidi kullanarak Yezidlere destek veriyor. 2009 yılındaki seçim sonuçlarını tahrif eden Nejad-Hamaney ikilisi değil mi? Suriyede güvenli seçim vaat ediyorlar! 2013 İran seçimlerinde ise hile ile Rafsancaniyi devre dışı bırakmak içi harekete geçtiler bile. Önünü kesmek için kızı Faize ve Oğlu Mehdi Rafsancaniyi içeriye tıktılar. Faize İran rejimini teşhirden Mehdi Rafsancani ile yabancılara casusluk yapmak isnadından dolayı alıkonuldu ve kötü şöhretli Evin Hapishanesine kapatıldılar. Rafsancani ailesine yönelik karalama kampanyasının arkasında yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Yine de Rafsancani, Nejaddan daha şanslı. Nejad da Putin-Medvedev gibi dünürü İsfendiyar Meşşai ile Rus tarzı bir tahterevalli sistemi kurmak istiyordu.
¥
Onun önünü de Larijani kardeşler kesiyor. Ali Larijani Meclis Başkanı Sadık Larijani ise yargı erki başkanı. Şimdi bu iki kardeş Nejadın nefesini tutuyorlar. Ayağının sürçmesi veya azledilmesi halinde Ali Larijani koltuğuna oturmaya can atıyor. Ali Larijani, Nejadın yetki sahasına karışırken yargı erki Başkanı Sadık Larijani adamları vasıtasıyla Nejadın eski danışmanını Evin hapishanesinde ziyaretine izin vermedi. İranda seçimler böyle gerçekleşiyor. Ahmedinejadın basın başdanışmanı ve resmi haber ajansı IRNAnın Genel Müdürü Ali Ekber Cavanfikr, İslami değerlere aykırı yayın yapmak suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Başsavcı Ecehi, Cumhurbaşkanı Evini ziyaret edeceğine derinleşen ekonomik krizi çözmek için uğraşsın deyivermişti. Bütün bu iktidar oyunları İran rejiminin nasıl bir çarpık yapı arz ettiğini gösteriyor. Tetikçi kardeşler olarak da anılan Ali ve Sadık Larijani ilginç bir ikili. Lakin kardeşler bu ikisinden ibaret değil. Sırrını koruyamadığı için gözden düşen başka bir kardeşleri daha var. Muhammed Cevad Larijani siyasetçi ve Ümmel kura Nazariyesinin kuramcısı. Kitap Arapçaya da çevrildi. Bu kitabında Mekkenin yerine İslam dünyasının merkezinin Kum şehrine tahvil edilmesi gerektiğini savunuyor. Kuveyt düşünürlerinden Abdullah Fehd Nefisi de bu kitabın yayılması sonucunda Ali Larijaninin küçüğü olan Muhammed Cevad Larijaninin mahrem sırları faş etme suçuyla içeriye atıldığını ifade etmektedir (http://www.youtube.com/watch?v= 0m1QYjuYfUw&feature=related ). Ümmül Kura nazariyesi Hamaneyin talebi üzerine yol haritası şeklinde kaleme alınıyor. Muhammed Cevad Larijaniden önce Ümmül Kura adıyla en son kitap yazan Arap reformcularından Abdurrahman Kevâkibî olmuştur. Mısırda Ümmül-Kurâ ve Müeyyed dergisinde tefrika ettirdiği makalelerden Tabâiulİstibdat kitabını yazmıştır.
¥
Şimdi bu eli uzun kardeşlerden Ali Larijani Suriye ve Gazzede yıkılan imajlarını tazelemek için bölge turuna çıktı. Bir taraftan Suriye rejimini yeniden parlatmaya çalışırken diğer taraftan da muhalifleri maceraya karşı uyarmaktadır. Ne pahasına olursa olsun Suriye rejiminin ayakta tutmak için bölge ülkelerini iknaya çalışıyor. Bunun için Tahranda çakma muhalefet toplantısı tertipliyorlar. Suriye rejiminin ajandasına ve bekasına hizmet ediyorlar. Lakin baştan kaybedilmiş bir mücadelenin içindeler. İran rejimi Suriye rejiminin hamiliğini yaptığı gibi Larijani de Gazze sonrasındaki açıklamalarıyla yeniden bu rejimi aklamaya ve paklamaya çalışıyor. Larijani ile görüşen Beşşar direniş çizgisine bağlı olduklarını teyit etmiştir. Bunu Suriye halkını öldürerek mi yapıyorlar? İsrailden önce Hamas bürolarını mühürle sonra da direniş çizgisinden şaşma! Tam Acem işi. Ortada kimsenin kanacağı bir şey kalmadı. Hırsı kadar zekası olmayan Suriye rejimi hala sözle toplumları aldatacağını vehmetmektedir. Suriye rejimi 40 yıldan beri İsrailden fazla Filistinli öldürmesine ve en son olarak Yermük Kampını bombalamasına rağmen Larijani hala bazı Arap ülkelerinin Filistin halkını silahlandırmaktan imtina ettiğini söylüyor ve bozuk plak gibi Suriye rejiminin Filistinlilerin hamisi olduğu tezini pazarlıyor. Larijani buna mukabil bazı ülkelerin Suriyeye silahlı gruplar sevk ettiğini de söylemekten kendini alamıyor. Niye acaba Hizbullah milislerinin ve İran Devrim Muhafızlarının Şebbiha ile omuz omuza çarpıştıklarına değinmiyor? Larijani mugalata ile Suriye rejimini İsraile karşı akıncı rejim olarak nitelendirmiştir. Velhasıl her zamanki gibi propaganda ile gerçekleri tersyüz edeceklerini sanmaktadır. Halbuki, artık olayların gizlisi saklısı kalmamıştır. Her şey ortadadır. Görmek istemeyenlere sözümüz yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.