Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Elleri, ayakları boş değil; tuttukları iş değil!

Elleri, ayakları boş değil; tuttukları iş değil!

Ergenekonculardan söz edeceğim.. İşleri güçleri “dostlar alışverişte görsün” kabilinden işler.. İnkar, meydan okuma, kararlılık ve cesaret gösterisi..

Ne oldu, ilk gün mahkemenin çalışmasını engellediler. Peki sonra!
Halk nasıl anladı bu olup-bitenleri..

Yargıyı fiilen engellemenin kime ne faydası var..
Herhalde bugüne kadar hep iktidar oldukları için, başka bir dil bilmiyorlar. Mahkemede bile “Buyurgan” bir dil kullanıyorlar.. Sanık sandalyesine oturtulmuş olmalarını içlerine sindiremiyorlar.. Psikolojik bir travma içindeler..

Dışarıdaki gerçek dünyadan pek haberleri yok. Hâlâ komplolar üretiyorlar. Kurguladıkları bir dünyada yaşıyorlar.. Gerçekleri kabul etmek istemiyorlar.

Ne “gizli ordu”ları, ne “gizli silah depoları”ndaki silahları, ne el altında bulundurdukları şantaj dosyaları, gizli iktidarları, banka hesapları, basındaki dostları, yargıdaki adamları dertlerine derman olamıyor, bugün işe yaramıyor artık. Hani nerede o yüzbinler?! İşaret aldıkları gün komutanlarından harekete geçecek yığınlar! Hepsi bir anda buharlaştı sanki.

On yılda 15 milyon, laik ve ulusalcı genç yaratmışlardı oysa! Öyle düşünüyorlardı. Okullarda, orduda, sosyal hayatta nerede ise dini “irtica” ile etiketleyip devre dışı bırakmışlardı. Öyle sanıyorlardı. Bugün o yetiştirdiklerini düşündükleri genç neslin hiçbiri ortalıkta gözükmüyor nerede ise..

Eski dostlar saf değiştirdiler. Onlara “emre iteat” öğretilmişti, bugün de yine emre iteat ediyorlar ama, artık emir aldıkları yer başka. Onların kıbleleri güç ve iktidardı. Onlar da yüzlerini güce ve iktidara döndürdüler..
Emir-komuta işlemiyor. Büyülerini kaybettiler..

Demirdağı delip çıkamıyorlar bir türlü. Ergenekonda mahsur kaldılar ve içerideki, dışarıdaki hiçbir dostları kendilerine yardım edemiyor..
“Kahraman”ken “hainlik”le suçlanmak kolay değil!.

Kaddafi, Saddam, Bin Ali, Mübarek ve Esad da aynı psikoloji ile direniyordu. Stalin, Musolini ve Hitler de aynı ruh haline sahipti. Bunlar MOSSAD’ın ve Siyonist patronların ruh ikizleri gibi sanki.. Bunların elleri-ayakları boş değil, tuttukları iş değil.. Yabancı ülkelerden bekledikleri yardım da bir türlü gelmiyor.

Bilmiyorlar ki, bu alemde işler böyledir. Yaralı yarış atlarından sütçü beygiri olmaz. Bu alemde vefa yoktur. Ve kimse yenilecek ata oynamaz.

Ayaktayken elinizi öperler. Ama yorgunluk, tereddüt gösterirseniz alaya alınırsınız, saldırıya uğrarsınız, düşerseniz vururlar. Etraf Brütüslerle doludur..
Şu 312 General davasına bakın. Hâlâ inatla sürdürüyorlar. Bu işin kime ne kadar zarar verdiği belli. O yazı şimdiye kadar unutulup gidecekti.
Geçen zaman içinde yıllardır gündemde.
Ve bu vesile ile bin katı şey yazıldı, çizildi, söylendi.
Bunlar TSK’yı da bu kafayla yönetiyor olsalar gerek. Yazık!

Erkaya davasına bakın. 13 yıldır gündemde. Hâlâ inadına sürdürüyorlar.. Ne kaybettiklerinin farkında da değil bu insanlar..
AİHM’den bir türlü karar çıkmıyor. İadei muhakeme talebini redderek, bir hukuksuzluğun üstünü örtmeye çalışıyor birileri. Oysa mızrak çuvala sığmıyor.
Sığmayacak..
Ben son beş günde beş ayrı ildeydim. Herkes soruyor ve herkese anlatıyorum..
Kendi kendilerine zarar veriyorlar, farkında değiller..

Hurşit Tolon davası, Çetin Doğan davası da AİHM de bekliyor.. O da 10 yılı geçti.
 Bu adamlar kendilerine yapılan haksızlıklardan söz ediyorlar da, kendi yaptıkları haksızlıklardan, kendi dönemlerinde yapılan haksızlıklardan, hukuksuzluklardan hiç söz etmiyorlar.

Oysa kendi dönemlerinde bugünle kıyaslanamayacak yaygınlıkta ve şiddette sistematik hukuksuzluklar yapılıyordu.. Hiç inandırıcı değiller..
Onun için de halk açık bir destek vermiyor.

Katılım çok düşük.. Bu şekilde devam ederlerse mevcudu da kaybederler.. Denemesi bedava..
Keşke arada bir soluklanıp, “biz nerede yanlış yapıyoruz” diye sorsalar kendi kendilerine.. Hiç mi aklı başına danışmanları yok bunların ya hu!

Ha! Sahi, Nimet Çubukçu, siyasi cinayetler kozmik odalarda planlandı diyor. Eşref Bitlis’ten Turgut Özal’a sağdan soldan bu kadar insan öldürülürken bu beyler nerede ne iş yapıyorlardı aceba!
Aferin! Silivri’de savcının mütalaasını ne iyi ettiler de engellediler. Hele şu darbeleri araştırma komisyonu raporu ve ekleri de gelsin.. Aceleniz mi var!
Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi