Tuncay neden çıldırdı?
önceki gece ATV’de ‘şok belge’ adı altında, bir fotoğraf yayımlandı. Fotoğrafta, Ergenekon örgütlenmesinde kilit rol oynadığı iddia edilen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin ile, ‘Bizkaçkişiyizgiller’in Tuncay özkan’ı, gayet samimi bir şekilde yan yana duruyorlar.
Muzaffer Tekin’i tanıyorsunuz.
Ergenekon soruşturması çerçevesinde elan ‘tutuklu’ bulunuyor...
Bu vaziyete gelinceye kadar epey aşamalardan geçti. Danıştay tetikçisi Alparslan Aslan’la bağlantısı ortaya çıkınca intihara teşebbüs etti, ölmek istedi, ölemedi.
Sonra gözaltına alındı, mahkemeye çıkarıldı, salıverildi.
Derken, ümraniye’de bulunan bombalarla ve bombalara ev sahipliği yapan şahısla bağlantıları ortaya saçıldı.
Tekrar ‘içeri’ alındı.
Bunlar, rastgele bombalar değildi. Kara Kuvvetleri’nden alınmış yahut aşırılmıştı. Bir bölümü de Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasında kullanılmıştı.
Muzaffer Tekin, çevresi oldukça geniş bir kişi... Birçok insan tanıyor. Susurluk’çu Veli Küçük’ten, mahkeme önü nümayişçisi Kemal Kerinçsiz’e, İlhan Selçuk’tan Türk ortodoksu Sevgi Erenerol’a, emekli general Şener Eruygur’dan Kuva-yı Milliye yemincisi Albay Fikri’ye... Herkesle, her çevreyle ilişkisi var.
Aynı zamanda, yardımsever bir insan...
Danıştay tetikçisi Alparslan Aslan’a yardım ettiği söyleniyor. Galiba para vermiş. Bu parayı ne karşılığı verdi, bilmiyoruz. Bu sorunun cevabı mahkemede ortaya çıkacak.
Tuncay özkan’ı da tanıyorsunuz.
Parlak bir gazetecilik geçmişi var. İyi bir haberci olduğu söyleniyor ama asıl kariyerini işadamlığında yaptı bence. Elindeki tapon televizyon kanalını iyi bir fiyata İpek-Koza Grubu’na sattı.
Bir de şedid...
Denilebilir ki, medyanın en şedid kalemi...
Hatırlayacaksınız, Ergenekon tutuklamaları başladığında, Tuncay her gece kendi televizyonuna çıkıp, ‘Beni niçin gözaltına almıyorsunuz. Alçaklar... Kalleşler... Şerefsizler... Gelin işte, buradayım...’ şeklinde veciz konuşmalar yapıyordu.
Kimse oraya gitmedi...
Kimse Tuncay’ı gözaltına almaya kalkışmadı...
Kimse Ergenekon sanıklarıyla ahbaplığını kurcalamaya gerek duymadı.
İşbu gözaltı meraklısı Tuncay, söz konusu fotoğraf ATV’de yayımlanınca küplere biniyor, hemen telefona sarılıp ATV haber koordinatörüyle görüşmek istediğini söylüyor.
Bu isteği yerine gelmeyince, telefona çıkan ATV editörlerine yağdırıyor küfürle karışık: ‘Ben size gününüzü gösteririm. Biz kaç kişiyiz görürsünüz.’
Hemen ardından, muhtemelen Tuncay’ın yönlendirmesiyle, ‘Biz Kaç Kişiyiz’ grubundan yüzlerce kişi ATV’yi telefon yağmuruna tutuyor ve santrali kilitliyor.
Tuncay bununla da yetinmiyor.
çok sayıda adamını televizyon binası önüne yığarak protesto gösterisi yaptırıyor.
Ellerinde Tuncay özkan’ın fotoğrafını taşıyan ‘Biz Kaç Kişiyiz’ üyeleri eylemlerini tamamladıktan sonra dağılıyor.
Benzeri görüntüler ATV’nin Ankara bürosu önünde de yaşanıyor.
Soru şu:
Gözaltına alınmayı bekleyen, hatta bunu yürekten isteyen Tuncay özkan niçin alınganlık göstermektedir? Muzaffer Tekin ‘suçlu’ mudur ki, yan yana fotoğraflarının teşhir edilmesi onu öfkeden çıldıracak noktaya getirmektedir?
Daha da önemli soru şu:
Bizleri ‘yandaş medya’ diye karalayanlar, işi ‘eylem organizatörlüğü’ne kadar vardıran Tuncay’ı hangi sıfatla anacaklar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.