Yine bir ölüm haberi üzerine
Birand’ın ölüm haberi geldiğinde Elaziz yolundaydım. Dönüşte, havaalanına inip telefonumu açtığımda Toktamış Ateş’in ölüm haberini aldım.
Toktamış Ateş’le beraberliğimiz 1970’li yıllara dayanır. İstanbul Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulunda okurken o benim hocamdı..
Daha sonra, Şanar’ın arabuluculuğu ile, o günlerde giderek yükselen çatışma tehdidine karşı, farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşama idealini yücelten, dikkat çekici bir şey yapmak istiyorduk.. İstanbul Üniversitesinin önünde buluşup, Volter’in bir sözünü tekrarlamıştık.
4.3.1995 günki Milliyet gazetesi bu haberi “toplumsal barışın gönüllü savaşçıları” başlığı ile duyurmuştu. Toktamış Ateş Atatürkçü düşüncenin popüler bir ismi idi ve Cumhuriyet gazetesinde yazıyordu. Ben ise İslami çevrelerin yakından tanıdığı bir kişiydim ve Vakit’te yazıyordum. Bu daha sonra “Düşünce suçuna karşı girişim”e dönüşecek bir eylemin ilk basamağı idi.
Haber daha sonra şöyle devam ediyordu: “Atatürkçü düşüncenin sözcüsü Prof. Dr. Ateş’le “Şeriat iyidir” diyen Abdurrahman Dilipak üniversitedeki şiddete dur dedi”
Volter şöyle demişti 200 yıl önce, “Düşüncelerine katılmıyorum ama, bunları açıklama özgürlüğünü savunmak için, birlikte savaşmaya hazırım”.
Korku ve karamsarlığın yerini umuda bırakmasını istiyorduk. Onun için bir güven ve uzlaşı zemini oluşturmalıydık.
Milliyet’ten Ercüment İşleyen bu buluşma ile ilgili uzun bir haber yaptı. Ardından diğer gazetelerde bu buluşma haber oldu.. Derken Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bu buluşmayı Hoşgörü ödülüyle ödüllendirdi. Kanal 6’da karşıtları yan yana getiren bir haber-tartışma programı doğdu bu birliktelikten. Farklı şeyler söylüyorduk ama birbirimizi incitici tek bir kelime bile söylemeden, sesimizi yükseltmeden..
Program topu topu 3 ay sürdü. Ama hiç unutulmadı. Her yerde hocayı bana sordular, beni de ona.. Ülkenin farklı yerlerinden çok farklı kuruluşlar bizi birlikte toplantılara çağırdılar.. Birçok yerde birlikte programlar yaptık.
Hocanın yükseklik korkusu vardı. Onun için uçakla seyahat etmek istemiyordu. Karadan seyahat da zordu. Kiloluydu, sağlık problemleri vardı..
Son zamanlarda sık bir araya gelemiyorduk. Telefonlaşıyorduk. Aylar önce yine telefonla görüşmüştük. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaş hocanın rahatsız olduğunu söyledi.. Yurtdışına gidip geliyordum ve nerede ise haftanın yarısı İstanbul dışındaydım. Bir türlü fırsat bulamadım. Ama Elaziz dönüşü ziyaret etmek istiyordum. Oysa döndüğüm gün, uçaktan iner inmez ölüm haberini aldım..
Ne öğrencilik yıllarımda, ne Tv programında, ne birlikte katıldığımız tartışma programlarında, ne tek bir incitici kelime söyledim, ne de o bana böyle bir ifadede bulundu..
Daha da önemlisi bu iki kişinin centilmence birlikteliği toplumun hafızasından hiç silinmedi..
Birileri bu birliktelikten çok mutlu oldu, ama azınlıkta kalan küçük bir grub ise bundan hiç memnun olmadı.. Onlar bu işin bir horoz döğüşüne, boğa güreşine dönüşeceğini hayal ediyor olmalıydılar ve onların beklentisine göre ben hırpalanmalı, küçük düşürülmeli idim. Ama olmadı. Olmayınca da andıçlandık.. Engellendik! Toktamış hoca dışlandı. Cumhuriyet’te başlayan yazarlık serüvenine Bugün’de devam etmek zorunda kaldı..
Toktamış hoca tipik bir “ılımlı Kemalist” idi.. Sol eğilimli idi ama dine karşı değildi. Hatta, pratikleri olmasa da inançlı biri idi..
Toktamış Ateş, Ahmet Ateş’in oğlu idi. Ahmet Ateş, İstanbul Üni.’de Arap Fars Filolojisi bünyesinde ilk İslam Araştırmaları Merkezini kuran adamdır. 1917 yılında Urfa’nın Birecik ilçesinde, Ağca Köyünde dünyaya geldi., Yüksek Öğretmen Okulu ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdi. 1939’da Prof. Dr. Helmut Ritter’in asistanı olarak İstanbul Üniversitesinin Arabiyat kürsüsüne geçti. 1943’te Doçent oldu. Kurucusu da olduğu Şarkiyat Enstitüsü Müdürlüğü, İslâm Ansiklopedisi Yazı Heyeti Başkanlığı, yine kurucusu olduğu Milletlerarası Şark Tedkikleri Cemiyeti idare heyeti üyesi oldu. Prof. Dr. Ahmet Ateş, 20 Ekim 1966’da Hakk’ın rahmetine kavuştu.
69 yaşında organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Toktamış hoca; 1944 yılında İstanbul’da doğdu. Orta ve lise eğitimini Avusturya Ortaokulu ile Vefa Lisesi’nde tamamladı. Eğitimine İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde devam etti. Fakülteyi 1967 yılında bitirdi. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset İlmi Kürsüsü’ne asistan olarak atandı.
‘Kuruluş Dönemi Osmanlı Toplumunun Siyasal Yapısı’ başlıklı çalışmasıyla 1969’da doktor, ‘Demokrasi Teorisi’ başlıklı çalışmasıyla da 1974’te doçent oldu.1982’de profesör oldu. Amerika Birleşik Devletleri (Iowa) ve Almanya’da (Berlin - Münih) üniversitelerde misafir öğretim üyesi oldu. Son olarak İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim üyesi idi. Bilgi Üniversitesi’nin kurucuları arasındadır. Laiklik, Demokrasi, Atatürkçülük gibi değişik konularda yayınlanan 30’u aşkın kitabı bulunmaktadır.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.