12 Şubat Maraş Kurtuluş Bayramı’nda Piyango Rezaleti
Şehr-i Maraş Valiliğince, “Vatan-ı İslâmiyye”nin” kurtuluşu mânasını taşıyan 12 Şubat Kutlamaları’nın 93. yıldönümüne “Millî Piyango Çekilişi” de dahil edilmiş. 12 Şubat’ın mâna ve ruhuna aykırı olan piyango, hârim-i ismetimize ayak basan Fransız kâfirinin çizmesinden daha şenî bir düşmandır.
DİN Ü MİLLET UĞRUNA CİHAT OLAN 12 ŞUBAT’LA PİYANGO BİR ARADA OLAMAZ
“Maraş Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi”nin 2 Aralık 1919’da yazdığı 57 maddelik kararınca, Maraşlı İslâmların, “Vatan-ı İslâmiyye’nin ve din ü milletin selâmeti uğrunda canını fedâ edeceği…” ifadeleriyle ve Kur’ân-ı Kerîm üzerine yeminle başlatılan 12 Şubat Kurtuluşu, Millî Mücâhede, yani din-i İslâm uğruna cihat etme mânasını haizdir.
PİYANGO, 12 ŞUBAT VE MARAŞ’IN KİMLİĞİNE LEKE DÜŞÜRECEK ÂDİ BİR FAALİYETTİR
Böyle bir şânlı mücadelenin adı olan 12 Şubat Kurtuluşu’na, Kemalist Cumhuriyet’in resmîleştirdiği bir kumar çeşidi olan piyangonun dahil edilmesi, Maraş-Fransız Harbi’nin şehit ve kahramanlarına hürmetsizliktir. Dinimizce haram olan piyango çekilişi, 12 Şubat Kurtuluşu’nun öncüleri Sütçü İmam, Rızvan Hoca, Evliya Efendi, Şeyh Ali Sezai Efendi gibi nice büyüklerimizin ruhunu incitecek ve Maraşlıların kimliğine leke düşürecek âdi bir faaliyettir. Maraş Kurtuluş Bayramı’nı seküler hâle sokup, mânasını sulandırarak içini boşaltmaktır.
Cühelânın alâkasını bütün Maraşlılara teşmil ederek, piyango çekilişinin 12 Şubat Kutlamaları’na dahil edilmesi, Müslüman milletin kültürüne uzak duran laikçi-Cumhuriyet kutlamalarını hatırlatıyor. Tek Parti Dönemi’nden bu yana idareciler eliyle tertip edilen balo ve resmî kutlamaların bir parçası olan piyango çekilişleri, cemiyeti saran zararlı alışkanlıklar arasındadır.
“KUMARBAZ KEMALİST DEVLET”İN PİYANGOSU 12 ŞUBAT’I MURDAR EDECEK BİR KUMARDIR
Devlet eliyle kumar oynatmanın adıdır “Milli Piyango Çekilişi.” İnsanımızın ahlâkına örtülü bir savaş ve parasını murdar eden “yasal” bir kumardır. Semavî din ve “Tanrı”larından uzaklaşan seküler ve pozitivist Batı’nın icadı olan piyango azgın kapitalizmin kumar vasıtasıdır.
Türkiye’de “Milli Piyango İdaresi” M. Kemal zamanında projelendirildi ve 5 Temmuz 1939’da Hava Kuvvetlerine yardım maksadıyla kurularak, ilk çekiliş Cumhuriyet oligarşisinin muhtevasını saptırdığı 19 Mayıs 1940 Törenleri’nde yapıldı. Sonrasında, “Şans oyunu” reklamlarıyla bütün cemiyete musallat edildi.
Batı’yı iktibas eden “Kumarbaz Kemalist devletin” gelir kaynağı olan piyangonun cemiyetin ahlâkını bozduğuna dair sayısız araştırmalar ortadayken, devlet kendi yaptığı “Zararlı Şeylerle Mücadele Kanununu” da çiğnenmiş oluyor. Devlet eliyle“Şans oyunları” adı altında kumar oynayanların sayısının 10 milyon gibi dehşet verici rakamlara ulaştığı yüz kızartıcı bir gerçek. Amerika gibi kumarın anavatanında bile dinî lobilerin 19.asrın sonlarında başlayarak piyango çekilişlerinin yapılmasına büyük çapta mâni oldukları, ancak 1963'te başlayabildiği kendi kaynaklarında beyan ediliyor.
PİYANGO İLE “MİLLΔ KELİMESİNİN YAN YANA OLMASI İSLÂM’A KÜFÜRDÜR
Piyango ile “millî” kelimesinin yan yana olması İslâm’a yapılmış bir küfürdür. Ağır hakareti anlamak için millî kelimesinin mânasına erişmek gerek: Millet âit, millete has, milletle ilgili, millete mensup ve dinî mânalarına gelir. Dahası var; din, inanç, ilahî hükümlerin tamamı olan şeriat ve din etrafında toplanan millete âit olan…
Adının önüne İslâmî kökten gelen “millî” kelimesinin konulması, İslâm geçmişimizi “ilga” eden Kemalist devletin şarlatanlıklarından biridir. Kumarı kanunla “devlet kurumu” yapan ve “millî” mefhumunu ekleyenler, 12 Şubat Kurtuluşu’nun “millî mücâhede” anlayışını 1924’den sonra “redd-i miras” edenlerdir.
Millîlikle alâkası olmayan birçok müessesenin başında din ü millete yapılmış bir küfür alâmeti gibi duran “millî” kelimesini piyangonun önünden hâlâ kaldıramayan devlet ve hükümetlerin bu mesuliyetsizliğinden sual edileceklerini düşünmek ne kadar acı!
UMUT TACİRLİĞİ YAPAN DEVLET, “PİYANGO”NUN HARAM OLDUĞUNA FETVA VEREN DİYANET
Umut tacirliği yapan devlet, insan ahlâkını ihlal ettiği gibi, câhil ve İslâmî ölçüsü olmayan geniş bir kitleyi kötü yola sevkediyor. Bütün İslâm âlimleri, “Milli piyango”nun haram olduğunu dağa taşa söylüyorlar. Devletin kurumu olan Diyanet Teşkilâtı, “İslâm dinine ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e göre, piyangonun her türlüsü haramdır. Umutlarını bahis oyunlarından çıkacak olan paralara bağlayarak psikolojilerini oynadıkları oyuna göre şekillendiren vatandaşlar, aynı zamanda mânevî olarak da bir girdabın içine çekilmiş oluyor. Piyango çekilişi için İslâm net bir şekilde haramdır buyuruyor” fetvası yayınlamasına rağmen hükümet bu problemin üstüne gitmeye cesaret edemedi.
Modern-seküler eğitimle yetişen psikiyatristler bile piyangoyu “Normal olmayan bir beklenti” olarak târif ediyor ve “Hayatı pamuk ipliğine bağlamakla eşdeğer” tutuyorlar: “Şans oyunlarıyla insanlar herhangi bir emek harcamadan, bir takım imkânlara ulaşmak istediklerini söylüyorlar ki, insanın ruhî yapısını bozucu bir durumdur bu…”
CEMİYETİN RUHÎ ÇÖKÜŞÜNE YATAKLIK EDEN LAİKÇİ CUMHURİYET
“Milli Piyango'nun depresyona yol açtığına …” dair vicdanlı psikologların beyanlarını okuyup ciddiye alan devletin nâmı var mı bu ülkede? Devlet erkanının utanması için o beyanlardan birkaç satır:
“Beklentileri gerçekleşmeyen insanlarda moral bozukluğu ortaya çıkıyor. Bilet almak için rızıklarından kestikleri paraya mı yansınlar, yaşadıkları hayal kırıklığına mı? Mutluluk, sanıldığı gibi trilyonu kazanan kişiye de hemen gelmiyor. Kazanılan paranın, havadan gelmesi nedeniyle (…) zahmetsizce köşe dönücülük fikri, insanı şans oyunlarına yönlendiriyor ve sonunda depresyona yol açıyor. Para çıkacak beklentisi toplumda ciddi kırılma ortaya çıkarıyor. Milli Piyango bileti çılgınlığı, emeksiz yemek gibi her zaman risktir. Bir ümit, bir beklentiyle piyango bileti alındığı zaman bunu ciddi anlamda içselleştirir, kendinizi kaptırırsanız ruh dünyanızda beklentiyle yaşamaya başlarsınız. Beklenti, davranış ve duygulara ulaşır, ruhsal olarak etkiler. Beklenti gerçekleşmezse, kişi ciddi anlamda ruhsal kırılma yaşar. Bu kırılma ruhsal çöküntüye sebep olabilir.”
Cemiyetin ruhî çöküşüne bizzat yataklık eden devlet kurumları bu mesuliyetsizlikleri yapmaya devam ettiğine göre, demek ki Türkiye’de “Kumarbaz Kemalist Devlet” hâlâ hükümfermadır…
-----------------------------------------
NOT: Dindaş, muhafazakâr ve iyi biri de olsa, insanda fikrî şahsiyet kalmayınca Hakk’ı söyleyene yersizce tepki gösterir. “Şehidin, Yani Müslümanın Cenazesinde Bando Çaldıranlar” adlı nâçiz yazımızla bir yanlışı dile getirmemize, Şehr-i Maraş’ın bazı fikirsiz andavallıları “meseleyi büyüttüğümüzü” belirtmişler. Bununla kalmayıp, adı geçen yazımız ile “Maraş’ın Ruhu Heykellerle Kirletiliyor” adlı ve bu minval üzere bazı yazılarımızı Habervaktim.com ismini kaynak göstererek iktibas eden bir Maraş İnternet gazetesine, “reklam gelirlerinin düşebileceğini” ve “akredite konumuna zarar verebileceğini” belirterek nasihat (!) vermişler. Ayrıca çeşitli sosyal, idarî ve siyasî statüde insanlardan telefon ve mesajlarla tepkiler gelmiş. Editör ne yapsın, düzen böyle işliyor, ekmek teknesi bu, mecburen yazımızı arşivdekilerle birlikte silip yok etmiş, yani buharlaştırmış.
Fakat biz Hakk’ı söylemeye, yanlışı göstermeye devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.