Nerdesin ey irtica, nerdesin?
1909–1999 yılları arasında sana çok iş yaptırdılar irtica, hatırladın değil mi? Seni menfaatlerine, politikalarına, koltuklarına alet ederek neler yaptılar, neler. Ama ne yazık ki bugün iyot gibi açıkta kaldın. Yerini dolduracak başka bir irtica yandaşı bulamamanın bunalımını yaşıyor yandaşların. Tutunacakları başka bir irtica türü olmayınca zıvanadan çıkıyorlar. Seninle ve senin yağdanlıklarınla hesaplaşacağız büyük mahkemede. Çünkü seni kullanan zihniyet, bu ülkeye ve bu ülke insanına tarihin en çirkin haksızlığını yapmıştır. Hatırlar mısın ey irtica, gün geldi, nice mazlumların boyunlarına yağlı urgan yaptılar seni. Kubilay denilen bir insana seni montaj yaparak, Salih bir kul, Allah dostu Muhammet Es’at Erbili’yi zehirle ortadan kaldırdılar.
Maymuncuk haline soktular ve her alanın menfaat kapılarını seninle açtılar. Hortumlamalarda seni baş tacı yaptılar. Koltuklarına senin sırtından geçinerek yapıştılar. Ey irtica… Gün geldi 163 madde oldun ve 80 bin kişinin hapse girmesine sebep oldun. Gün geldi, seni pudra yaparak, Laikliğin yüzünü boyadılar. Gün geldi, Atatürk’e kisve yaptılar seni ve cellâtlık vazifelerini yerine getirdiler. Ta ki 2000 yılı gelinceye kadar seni kullandılar ve kendilerini şoke eden bir olayla, suratları mosmor oldu. Kullanılan irtica birden sessizliğe büründü. Ancak dinozor zihniyet şaşkınlık içinde şeytan çarpmış gibi bir hale girdi. Bir asırdır senin sırtından geçinenler, şimdi sana vefasızlık mı yapıyor, dersin? Bir içim kahvenin 40 yıl hatırı var, derler. Bir asırdır seni sırtlarında taşıyanlar, şimdi seni hangi çukura, hangi çöplüğe attı? Cidden merak ediyorum, sen nerdesin Ey İrtica? Müslümanlar üzerinde oynatılan her türlü irtica bağlantılı söz, eylem ve hareket, ters tepti. Önlerinden esen rüzgâr, arkadan esmeye başladı.
Ey İrtica, biz Müslümanlar senden çok çektik amma çok da yararlandık. Sen, tıpkı ağaçların, sebzelerin dibine konan gübre gibi bize yararın dokundu. Çünkü gübre atılan ağacın yaprakları, dal ve meyveleri daha gür ve canlı olur. Sana prim vermeden, sana mağlup olmadan baskı ve dayatmalara boyun eğmeden bugünlere geldiysek, bunda senin de hakkın var desek, inşallah hata etmiş olmayız. Hani kelime-i tevhit okurken, La diye başlar, daha sonra illallah deriz. Eğer la (hayır) diyen insan, neye hayır dediğini bilmezse, illallah demesi boşa çıkar Allah korusun.
Sen Ey irtica Müslümanların inanç dünyalarında La oldun, amel dünyalarında ise ihlâslı, takvalı yaşamaya sebep oldun. Ey İrtica. Senin için o kadar yapılacak iş yığıldı ki, kuklaların, seni kullanamıyor artık. Ülkenin gündeminde Doğu açılımı var, ancak irticanın ismi geçmiyor. 76 milyon insanın toplumsal barışı söz konusu, peki irtica nerede? Okullarda Kur’an ve Siyer, seçmeli ders olarak okunması için, toplumun tercihine bırakıldı, on binlerce veli, koşarak kendilerini yaratanın kitabına, örnekleri olan Muhammed Aleyhisselamın sünnetine koştular.
Ama yine ortada irtica yok. Duydun mu ey irtica, mahkeme duruşmalarında başı kapalı hanım avukatlar görev yapıyor. Amma ne ülke geriye gidiyor, ne de ülke parçalanıyor. Ülke genelinde vali ile esnaf bir arkadaş gibi dükkânın önünde oturup çay içiyor, ama devlet yıkılmıyor. Seni kullanan kuklaların nerede ey irtica? Cidden merak ediyorum, Ey İrtica sen şimdi nerdesin? Ülkemizden kaçıp başka ülkeye sığınsan, hiçbir ülke seni kabul etmez. Çünkü kabul edilecek bir yönün yok senin. Seni kullandılar. Seni savunacakları, destekleyecekleri imkânları bitince de seni terk ettiler.
Cumhuriyeti savunma adına ona adım atacakları mecalleri yoktur. Atatürk’ü gündeme getirseler, toplumun katıla katıla güleceklerini çok iyi biliyorlar. Peki, ne yapsın bu zavallılar? Özür dileyecekler ve helallik isteyecekler. Ancak, toprak altına göç etmiş insanlar için bir garanti veremeyiz.
O ilahi mahkemede görüşülecek bir konu. Allah’tan af ve kullarından özür ve helallik dilerlerse, bizim kalbimiz ve kapımız her zaman açıktır onlar için. Çünkü onlar bizim insan kardeşlerimiz. Ve aynı Peygamberin evladıyız. Âdem’in çocuklarıyız. Güle güle git Ey İrtica. Tih Sahrasında başıboş olarak avare avare dolaşan İsrail oğulları gibi dolaş dur artık. Belki gün gelir sana ihtiyaç duyanlar çıkabilir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.