Bu 3. oldu. İsrail, durup durup Suriye’de belli noktaları vuruyor.. İsrail eskiden de Suriye’yi vururdu. Akdeniz’den gelir, Türkiye üzerinden gelir vurur, İsrail’e geri dönerdi..

Türkiye’ye girdiğinde de “kedi geçti kedi” diye şakalaşırdı birileri..
Lübnan sınırından sızıp Lübnan’da nokta operasyonları gerçekleştirip bir motorla Akdeniz’den Türkiye sahillerine çıkıp oradan Amerikan, İsrail elçiliğinden kendileri için düzenlenen pasaportları alıp ülkelerine dönerlerdi..
Bazan aynı şey Suriye için de sözkonusu olurdu.
Yani onlar için sınırlarımız “yolgeçen hanı” olmuştu..
Bu, taaa 70’lerde böyleydi.. Bunun o günlerde nasıl yapıldığını siz Hasan Fehmi Güneş’e sorun..
CIA, MOSSAD ile içli dışlıydı bizimkiler.. 28 Şubat’ta zaten nerede ise ayrımız gayrımız kalmamıştı..
İsrail bu kez durup durup vuruyor Suriye’yi..
Birilerine göre, İsrail, ABD’nin yanında muhalefete destek için savaşa girmiş vaziyette..
Bana kalırsa Ürdün üzerinden giren özel kuvvetlerin hedefi de, muhalefete yardım etmek değil.. Hatta bu unsurların muhalefetle birlikte hareket etmesi şöyle dursun, muhalefetin eline düşseler herhalde akıbetleri Muhaberat’ın eline düşmesinden daha iyi olmaz..
Peki bu kuvvetlerin Suriye’deki hedefi ne ve İsrail Suriye’yi niçin vuruyor?
Hedef ve gaye çok açık.. İsrail İhvan mı, Esed mi tercihi ile karşı karşıya kalsa Esed’i seçerdi herhalde.. Bu tercih batılılar için de değişmezdi.. Hatta dört bir yandan İhvan kuşatması altına  giren İsrail, İhvan’la ve Türkiye ile kanlı bıçaklı olan Esed rejimini İhvan’a bin kez tercih eder.. İsrail Suriye’yi, hem Fransa ve hem de Rusya üzerinden kontrol edebileceğini hesablar..
Peki İsrail Suriye’ye neden saldırıyor?
Bunu açık açık söylüyorlar zaten.. Bölgede dengeleri değiştirecek askeri hareketliliği ve silah hareketlerini kontrol altında tutmak..
Hizbullah kademeli olarak geri çekiliyor. Geri çekilirken de Suriye’deki askeri kamplardaki silahları Lübnan’da Hizbullah bölgesine taşımak istiyorlar.. İlk hedef bu silahların Lübnan’a girişini engellemek. Çünki sonuçta bunlar hem Lübnan’daki içerideki güç dengesini etkileyecek hem de Hizbullah’a, İsrail’e karşı güç dengesinde artı sağlayacak.
Her 3 saldırıda da, Suriye’deki silah yüklü konvoyların ve askeri depoların, hedeflerin seçilmesinin anlamı bu..
İsrail sadece bu silahların Hizbullah’ın eline geçmesini engelleme derdinde değil. Bu silahların bölgedeki diğer direniş örgütleri ve yeri kurulacak İhvan ağırlıklı hükümetin eline geçmesinden de kaygılı. Onun için tesbit ettiği tüm silah depolarına karşı saldıracak gibi gözüküyor..
En çok da biyolojik ve kimyasal silahların, kontrol dışı örgütlerin eline geçmesinden endişe ediyor ve bunların bir şekilde Gazze’ye ulaşmasından ya da küçük gerilla timlerinin eli ile İsrail’e karşı kullanılmasından endişe duyuyor..
Bu İsrail için ciddi bir kaygıya dönüşmüş durumda. İsrail’in sınır bölgelerindeki yerleşim bölgeleri hızla boşalıyor.. İnsanlar sığınaklarını gözden geçiriyor, gaz maskelerini el altında bulunduruyor. Birçoğu ise belirsizlik sona erene kadar dönmemek üzere İsrail’den ayrılıyor..
İşte ABD’nin son günlerde elini çabuk tutmak istemesinin asıl sebebi bu: Suriye rejimi her an çökebilir ve silah depoları kontrol dışı unsurların eline geçebilir.. İçeri girenlerin görevi ise bu silahların yerini bulup imha etmek. Esed’in kontrollü bir şekilde ülkeden ayrılmasının şartlarını oluşturmak, eğer yine de ayrılmıyorsa, Esed’i bir an evvel düşürmek ve askeri depoları gerilla grublarının eline geçmeden imha etmek!
Sonuçta Suriye’de, hangi taraftan olursa olsun, ne kadar insan ölürse, siyonistler bundan o kadar mutlu olacaklar. Ne kadar çok araç ve silah imha edilir, insanlar yaralanır, binalar zarar görürse yine bu aynı çevrelerin işine yarayacaktır. Sonra bunların yerine yenilerini koymak için ya da tamir etmek için yine aynı çevrelerin kapısını çalmak zorunda kalacaksınız.. Bu önemli bir kazanç yoludur aynı zamanda birileri için.
İsrail saldırıyor, çünki gelecek kaygısına düştü. Umudunu kaybetti, korkusu umudundan daha büyük.. Nefreti sevgisinden. Ama öte yandan öfkesi de aklından daha büyük. Onun için de her adımda başına daha büyük işler açmaya devam ediyor..
Şimdi İran’da Ahmedinejat İsrail’in bir çılgınlığını gözlüyor, İsrail de Ahmedinejat’ın bir çılgınlık yapmasını.. Her iki ülkede de içeride işler karışık.. Dikkatleri dışarıya çekmeleri gerek.. Aman dikkat! Selâm ve dua ile..
NOT: Ey diğer adı “İsrail” olan, Hz.İbrahim oğlu, İshak oğlu Yakub! Ey nebi.. Selam Sana. Adını kullanan zalim bir rejimi eleştirirken adını bu şekilde kullanmak zorunda kaldığım için üzgünüm.. Mübarek varlığın bizim için İbrahim atamızın yadigarıdır. O’na salat ve selam olsun, İbrahim milletindeniz, elhamdülillah! Lailahe illallah, İbrahim Halilullah! Muhammed rasulullah!