Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Birileri kaşıyor

Birileri kaşıyor

İsrail son günlerde kaşıyor ve kaşınıyor gibi sanki.

Likut cephesine bağlı bir grub, Mescidi Aksa’yı işgal eylemi yapıyor.. Mescidi Aksa’nın yarısının havra olmasını istiyorlar.
Zaten Mescidi Aksa’nın altını oydular. Her an bir yıkım yaşanabilir ve o zaman da kızılca kıyamet kopar..
Filistin Fetva Kurumu tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail polisinin evine baskın düzenleyerek Kudüs Müftüsü Hüseyin’i gözaltına aldığı kaydedildi.
İsrail son günlerde Suriye’ye yönelik saldırılar gerçekleştiriyor, Suriye de İsrail’i kendine karşı kışkırtmak için, güya cevap veriyor, boş araziye havan mermisi atıyor..
İsrail kendine saldırırsa, aklınca muhalefetle İsrail’i aynı cephede gösterecek..
İsrail de Suriye’nin beklentilerine cevap vermekte gecikmiyor..
İsrail bu şekilde, hem Hizbullah’a karşı dolaylı bir savaş vermiş oluyor ve hem de ABD ve batıyı bölgedeki gelişmeler konusunda aktif tavır almaya zorluyor..
Tabii İran’ı da Suriye üzerinde hesaplaşmaya çağırıyor adeta..
İşin içinde Hizbullah da olunca elbette İran da boş durmayacak.
Bu arada birileri devreye girip, Şiilerce kutsal sayılan mezarları, bazı sahabi türbelerini filan yakıyor yıkıyor.. Yani bölgede yangına körükle giden birileri var..
Böyle bir durumda Şiilerin gözünde ilk suçlu Selefiler olacak..
Esed’in de, İsrail’in de umudu aynı: Bölgede bir Şii-Sünni çatışması çıkarmak. Bir Müslüman-Hıristiyan çatışması, ne kadar çok çatışma olursa o kadar mutlu olacaklar. Kürt-Arap çatışması mesela.. Kanla beslenenler için bu büyük bir fırsat..
Muhalefetin bu oyuna gelmemesi gerekiyor.
Hameney öyle demişti, Esed Şii değil, muhalefet de Sünni.. Muhalefet bir koalisyon. Dini, mezhebi, etnik farklılıkları olan bir koalisyon.. Ama saldırgan taraf belli, Nuseyri Esed cuntası..
İsrail’in saldırıları Esed için bir can simidi oldu. Şimdi birileri bu kozu kullanarak yeni bir propaganda savaşı başlatmaya hazırlanıyor..
İran da eğer bu hesaplaşmaya girecek olursa, Suriye üzerinde bir İsrail-İran kapışması tüm taraflar için bir felakete dönüşebilir..
Sanki birileri de bunu istiyormuş gibi.. İsrail böyle bir belirsizlik ortamında batının duruma el koyacağı değerlendirmesini yapıyor olabilir. Batı el koyarsa da Suriye’deki yeni yönetim, Bosna modelinde olduğu gibi, İslami kimliği baskılayacak, herkesin birbirinin elini tuttuğu, aceze bir yönetim oluşturulabilir..
İsrail, hangi akla hizmet ediyorsa, birkaç cepheden birden saldırıyor.. Kudüs’ü devreye sokuyor, Lübnan’ı işe karıştırıyor.. Sanki Suriye cehenneme döndürülürse, işe Lübnan ve Ürdün de katılacak gibi.
İsrail uluslararası bir koalisyonun denetiminde kuzey ve doğu sınırlarını güvenceye almak istiyor gibi sanki. Bunun için de elinden geleni arkasına koymuyor sanki.
İran artık şunu görmeli, Esed gitmeli ve İhvan liderliğinde bir koalisyon yönetimi devralmalı. Yoksa Suriye kan gölüne dönerse, o kan gölünden ne Lübnan Hizbullah’ına, ne de İran’a bir umut damıtamazsınız..
Kuşkusuz onların bir planı varsa, Allah’ın da bir planı vardır..
Bize hayır gibi gelen şeyde şer olabileceği gibi, şer gibi gelen bir şeyde hayır da olabilir..
Biz ayağımızı yere sağlam basalım, sıratı mustakim üzre olalım yeter..
İsrail ateşle oynuyor.. Kendini güvende hissetmediği için batılı ülkeleri Suriye olayını bahane ederek oraya çekmeye çalışıyor..
Bu coğrafya Irak’a benzemez, Afganistan’a benzemez. Orada Kudüs var.. Bu iş oraya gelecek ülkeler ve kuvvetler için de bir cehenneme dönebilir..
İsrail ateşle oynuyor. Sanki “Tanrıyı yeniden kıyamete zorlamak” gibi bir intihar eylemi başlatıyor..
Bir yandan Suriye’yi konuşuyoruz, öte yandan Suriye sonrasını.. Suriye sonrası İsrail, Suriye sonrası İran, Suriye sonrası Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Suriye sonrası Özbekistan..
Cevabını bekleyen o kadar çok soru var ki!
Suriye kritik bir eşikte..
Suriye sonrası ise Suriye’den daha sakin bir bölge vaad etmiyor.. Ama şunu söyleyebilirim; taşlar yerinden oynadı. Gelecek günler geçen günleri aratmayacak. Gelişmeler doğru yönde ileri doğru..
Evet, ülkelerin sınırları, rejimleri ve iktidar yapıları değişecek.. Efendilerin tayin ettikleri sınırlar, rejimler ve iktidarların vadesi doldu artık..
Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Sen sanma ki gayreyler. Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler!
Bu işler olurken, ben neredeyim ona bakmam gerek. Eğer sonuç kötü de olsa doğru işler yapanlar cennete gidecekler, eğer sonuç iyi de olsa bugün yanlış yapanlar, onlar gazaba uğrayanlardan olacak.
Sonuçta imtihan oluyoruz. Bu dünya bizim için sadece bir imtihan yeridir..
Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi