D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Siirt ilinde Veysel Karanî!

Siirt ilinde Veysel Karanî!

Yunus’a veya Âşık Yunus’a mal edilen o ilahiyi kim bilmez? Hangimiz içe işleyen nağmelerini duyduğunda ruhunun deruni ürpertilerini hissetmez?
Urum’da Acem’de âşık olduğum
Yemen ellerinde Veysel Karanî…

Bu basit, fakat lirizmi kalbimizin derinliklerini yoklayan mısralar, Peygamber sevgisini merkez alan bir insan inşasının ipuçlarını verir.

Evet, Kitap, dinin ilmihal tarafı, bilgi ve uygulama için yeter.
Bu şiir ise, bilgiden hikmete götüren ve bunu da iliklerimize kadar işleten acayip bir ruh estirir.

Yunus ilk mısrada bir coğrafya çizer: Rum ve Acem. Yani Anadolu ve onun doğusu yani İran, Horasan ve hatta Türkistan… Belki de Arapların dışında bütün Müslümanları kasteder.

Kıt’ayı bütün olarak okuyalım:
Urumda Acemde âşık olduğum
Yemen illerinde Veysel Karanî
Hak Peygamber sevdi ve dostum dedi
Yemen ellerinde Veysel Karanî

“Hak Peygamber”in, Resulullah’ın sevdiği, “dostum” dediği bir şahsiyet. Yemenli. Adı Veysel, Uveys, memleketi Karen. Türkçede ses uyumu ile Karenî, Karanî oluyor…
Peygamber olmak mümkün değil, o mazhariyet son olarak Hz. Muhammed’in. Ama, Peygamber’in sevdiği bir şahsiyet olmak, dostları arasına girmek mümkün.

Veysel Karanî böyle biri.
Neden?
Şiir bunu anlatıyor:

Sabah namazını kılıp işine giden, gizlice Rabbine niyaz eden bir mümin. Peki işi ne? En basit iş, Arabistan için en sade ve olağan iş: Deve çobanlığı.
Anın işi gücü deve güderdi
Nasıl bir deve çobanlığı bu?
Bin deveyi bir akçeye güderdi
Anında nısfını zekât ederdi
Develer bilesince tevhid ederdi

Cüz’i bir ücret; bin deveyi bir akçeye güdüyor. Onun da yarısını zekât olarak dağıtıyor. Develer sayısınca Allah’ı birliyor, zikrediyor…

Şiir onun yaşadığı basit hayatı da tasvir ediyor. Elindeki asa hurma dalındandır, sırtındaki hırka ise deve yününden. Tabiatın en kolay elde edilen ve en basit eşyaları. Makam, mevki, zenginlik göstergesi mahiyetinde bir şeyi yok. Sonraki mısra böyle bir sadeliğin sonucuna açıklar gibidir:

Asla hata gelmez onun dilinden
Rahat, konfor onun hayatında olmayan şeyler. Yastığı taş, döşeği de postu. Böyle bir insanın ne gibi amacı olabilir? Rahat yaşamak, refaha ermek, güç veya para kazanmak… Bunların hiçbirisi söz konusu değil. Peki kastı ne?
Cennetlik eylemek ümmeti kastı
Hakkın sevgilisi Habib’in dostu
İşte bunlar, Allah’ın sevgili kulu olmak ve Peygamber’in sevdiği insan olmanın ölçüleri. Başka bir versiyonda şu mısralar meramı daha açık ifade ediyor:
Söylemez yalanı, yemez haramı
Yemen ellerinde Veysel Karanî…

Bu sade Müslüman, güzel insan, bütün bunlarla birlikte bir vasfıyla daha örnek: Annesine olan bağlığı ve hürmeti. Yaşlı annesi ona muhtaç, Pegamberi ziyaret etmesi için izin veriyor, fakat beklemesi için vakit yok. Geliyor, Hz. Peygamber’i evde bulamıyor.
Memleketine dönüyor. Onun bağlılığı, muhabbeti, sevgisi görmekle ilgili değil. Görmeden bağlanan ve sevenlerden. Resulullah eve gelince kapıda onun nurunu görüyor ve eşi Aişe’ye soruyor, kim geldi diye…

Peygamber’in ona muhabbeti de görmekle ilgili değil. O da onu görmeden seviyor.
Görmeden sevmek, iman etmek…

Yemen Ellerinde Veysel Karanî’nin mazmunu bu.
Peygamberimizi ziyaret eden ve fakat O’nu göremeyen, fakat O’nun iltifatına nail olan, hırkası ile şereflendirilen Veysel Karanî’yi geçen hafta ziyaret ettik. Tâ Yemen’e kadar gitmedik. Siirtt’te

“Yemenli Veysel Karanî’nin Siirt’te ne işi var?” denilebilir. Yemen nire, Siirt nire…
(Yarın devam edeceğiz)
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi