Solun Bilgesi Swoboda’dan, CHP’ye Solculuk Dersi
Avrupa Siyasetinin en belirleyici isimlerinden biri olan Hannes Swoboda, Türkiye’nin “Barış Süreci” politikasını stop-start özelliği nedeniyle eleştirmiş! Kılıçdaroğlu CHP’siyle yaşadığı bu travmatik temas sonrası böyle bir yorum yapması sizce de biraz çelişkili değil mi?
Bu yorum, Swoboda’nın backgroundunu bilen hiç kimsenin kabul edemeyeceği gibi elbette, masa başı bir bakışın semeresi değildi. Belki daha çok, Yahudi lobilerini ürküten AK Parti iktidarıyla siyasi ortak paydalar bileşkesinde görülme endişesinin tetiklediği bir aceleciliğin eseri olabilir. Ya da Türk solunun tepkisini alma çekincesi… Kısacası akıl dışı, belki de stratejik!
Çünkü asgari bir Türk siyaseti takibi yapıldığında dahi görüleceği üzere, bu ülkede demokratikleşme, hak ve özgürlükler konusundaki her harekete kırmızı ışık gösteren baş muhalifler, Türkiye’deki İP, CHP gibi sol hareketlerdir! Barış sürecini “vatana ihanet” olarak yorumlayanlar ve türbülansa sokmak için ellerinden geleni artlarına koymayanlar yine sol partiler! Protestocuların şiddet eylemlerine demir bilye gibi mühimmat sağlayanlar yine sol hareketler! Değişime, dönüşüme, yenilenmeye körü körüne karşı çıkanlar yine sol hareketler. Kısacası bu ülkede sol, Swoboda’nın içinde bulunduğu sol değil! Türkiye’de solun sadece adı var!
Aslında, Swoboda’nın bunun ne kadar farkında olduğunu anlamak, Kılıçdaroğlu’na verdiği öğütlere bakınca hiç de zor değil!
Swoboda Kılıçdaroğlu’na diyor ki:
- Erdoğan halk tarafından seçilen bir lider! Buna saygı duymak durumundayım!(Sen de saygı duymalısın)
- Kürt sorununun çözümünde ön safta olman gerekirdi,
- Yeni bir anayasa isteyen, (darbe anayasasının değişmesini isteyen) partinin CHP olması gerekirdi.
-Çevrendeki, seni zor durumda bırakan (istemezükçü) insanlardan kurtul!
-Ulusalcı ve agresif insanlardan kurtul!
İşte bu farkındalıkları yüzünden, AB Sosyalist Grup Başkanı Swoboda’nın, Türk solunu sollamasından daha doğal bir şey olamaz! CHP’ye verdiği öğütler, bu konuda en az benim kadar umutsuz olduğunu da betimliyor ayrıca. Bana göre Swoboda’da, CHP’nin, en az kendi dünyasında karşı olduğu aşırı sağcılar kadar ümitsiz bir vaka olduğunun farkında!
Lakin gelin görün ki AB solu, CHP’ye bir toplantı süresince katlanamazken, gariban Türk Solu, yıllardır bir kambur misali taşıyor omzunda!
İP’ZEDELER…
Akiller G. Doğu Grubu, Gaziantep’teydi… İlk toplantı, Gazeteci-yazar olanlara yönelikti. Bir de baktık ki, barış sürecini İP’e çekmek isteyenler de orada! İP G.Antep il teşkilatı başkanı, yüz kızartıcı bir şekilde, davetli olmadığı bir toplantıya KAÇAK olarak katılmış! Ergen fanatikler gibi, sloganlar atarak öyle bir saldırgan tutum sergiledi ki dersiniz APO’ya gül veren kendi başkanı Doğu Perinçek değil!
Akiller, “Parti teşkilatlarına yönelik toplantımıza gelin, dinleyelim” dedi ama nafile! Anlayacağınız, akillerle fikir teatisinde bulunacağımız vakit, İP’sizlerce gaspedildi. Ne diyeyim? Hem deseniz ne işe yarar? Bunlar, teflon gibi yanmaz yapışmaz insanlar! Dün APO’ya gül verip bu gün Akilleri bölücülükle suçlar! Slogan vatanseverleri!