Paralel Terör Örgütüne karşı kılıç çektiğimiz ilk dönemlerde, bugünleri göreceğimiz, kimin aklına gelirdi ki?

F tipi örgüt bizi hedefe koyup linç ediyorken, beni üzen düşmanların iftiraları, tehditleri, şantajları değil, dost bildiklerimin bizi Paralel Terör Örgütünün kıskacında bir başımıza terk etmeleriydi. (Şimdi bu da umurumda değil!)

Onlar, “cemaatin her şeye gücü yeter” diyenlerdi. Biz, “Allah’ın gücü her şeye yeter” diyenlerdendik. 

Onlar, cemaate sığınıp, F tipi menfaat çevrelerinden yardım dilerken, biz yalnız Allah’a sığınıp, yalnız Allah’tan yardım diledik. Onlar cemaatten, biz Allah’tan korkuyorduk…

Onların arkasında Yahudi sermayesi, bizde iman kuvveti…

Bir kısmı ise, AK Parti’den devşirdikleri güç ile beni susturmaya çalışıyorlardı. F tipi vesayetin emri ile orayı burayı arıyor, sesimi kısmaya çalışıyorlardı.

O dönemde AK Parti’deki bir kısım insanlar bize, “F tipi vesayetin arkasında CIA&MOSSAD var, medya var, para var, sermaye var, siyaset var! Sen neyine güvenip konuşuyorsun ki?” diyorlardı. 

Biz ise, böylece dostu-düşmanı suçüstü yakalıyorduk! F tipi vesayete karşı verdiğimiz bu mücadelede “bize Allah yeter” diyor, sağımıza solumuza bakmadan “ben varım” diyebiliyorduk!

Derdimi anlatabildiğim bir Hasan Karakaya Abi vardı sadece, derdimi anlatabildiğim, beni Paralel Yapı’ya karşı susturmaya, pasifize etmeye çalışmayan! Öyle göstermelik değil yani! F tipi vesayete karşı, her şeye rağmen cesaretle karşı duran, adam gibi adam! İyi ki varsın Hasan Abi… 

F tipi darbe günleri diyorduk… AK Parti’de, F tipi vesayete karşı yalpalamayan, sağlam duran Erdoğan vardı elde sadece… Bir de o kalibrede, üç-beş inanmış adam! 

AK Partili bir kısım kriptolar, partililerin kulaklarına sinsi sinsi fısıldıyorlardı. Tayyip Erdoğan gidici diyorlardı. Cemaatin gücüne karşı koyamaz diyorlardı. Ahmet Davutoğlu’nun kellesini versin diyorlardı. Hakan Fidan’ı F tipi vesayetin sunaklarında, İsrail’e kurban etsin diyorlardı. Dedim ya pis pis, hain hain, sinsi sinsi…

Fırtınada gemiyi ilkin sıçanlar terk eder ya! Bir iki F tipi kurnaz, Pensilvanya’nın gazına gelip hızını alamayarak AK Parti’den istifa etti. 

Erdoğan’dan başka çok az AK Partilinin sesi çıkıyordu o dönemde. Diğerleri ya korkuyor, ya da Brütüs’vari bir susuşla F tipi vesayetin, iktidara karşı verdiği terörist saldırılara “gizli onay” veriyorlardı.

Ta ki millet, sandıkta bu kirli ittifaka dersini verip Erdoğan’ı köşke omuzlayıncaya kadar! Ta ki halk, Başbakan olarak Davutoğlu’nu işaret edinceye kadar!

Düşünsenize, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olacağı kimin aklına gelirdi ki? Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olup, F tipi vesayetin ödünü koparacağı!

Vallahi bugün gördüğümüz manzara, çektiklerimize, çekiyor olduklarımıza ve çekeceklerimize değdi.

Allah, F tipi vesayetle mücadelenizde size kuvvet versin iki cesur adam! İkinize de hakkımız helal olsun Davutoğlu, helal sana Erdoğan!

Şimdi AK Parti kongresini bu duygularla izlerken aklıma Uhud Muharebesi geldi! 

Evham mı?

 Belki… 

Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyorum ki sakın ha, Anti-Paralel Yapı, rehavete kapılıp mevzilerini terk etmemeli!

F tipi yapı bu…

Maazallah, şeytan doldurur yani!

Şimdi sağ tarafınızdan yanaşıp, “Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı olursa, Paralel terörle kim mücadele edecek” diye vesvese verenlere de itibar etmeyin ne olur!

Fidan, tıpkı Davutoğlu gibi Pensilvanya&MOSSAD’ın üstünü çizdiği adam!

F tipi örgütü psikolojik olarak bozguna uğratacak iki isim sizdiniz!

Üçüncü isim, yani altın vuruş ise Hakan Fidan!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, F tipi vesayete meydan okuyor! 

Başbakan Davutoğlu, Cıamia hıyanet çetesinin canına okuyacak! 

Bir de Hakan Fidan Dışişleri Bakanı olursa, F Tipi terör örgütünün iflahı kesilecek!

İsterseniz halka sorun! İnanın bana, hepsi onu işaret edecek!