Sadece dağdakilere değil, ovadakilere de bakalım!
Dağdakiler iniyor da, ovadakileri ne yapacağız..
Terörden söz etmiyorum, ama terör kadar tehlikeli bir başka konu var. Rüşvet.
Bunlar çınarın kurdu.. Terör baltacıların işi, rüşvet çınarın kurdudur.
Bir hırsız bir bağdan bir kasa üzüm çalar, ama rüşvet alan biri, bir kasa üzüm karşılığı bir bağı satar.
İşin bereketini götürür.
Mafiada, çete de bu iklimde boy verir..
Başbakan, bu konuda hem MİT’i, hem de kendine bağlı denetleme kurulunu harekete geçirse ne iyi eder.
Seçim yaklaşınca hep böyle olur. Bu işler tavan yapar..
Torpil ve rüşvet! Bu iş “cami derneğine yardım perdesi” arkasında başlar, “bal tutan parmağını yalar” diye devam eder.. Dikkat: Şeytan bizi cami ile kandırmasın!
Eşitler arasında birinci olmayı anlarım, ama ötesini değil.
Hani işi ehline verecektik.
Hani, kamu malı, yetim malı idi. “Hani ona yaklaşmayın” denmişti. Hani “vay o namaz kılanların haline ki” diye devam etmişti ya!
Bu işin hacısı-hocası, dervişi yok. Bizde de derin yapılar oluşmaya başladı.. “Deveyi hamudi ile yutan tipler” çoğalmaya başladı. Süt dişleri köpek dişlerine dönüştü..
Bu işde sınır tanımayanlar işi başka noktalara taşıdılar..
Bunlar bu hızla giderlerse yarın ansızın mafyaya teslim olurlar, istihbarat örgütlerinin oyuncağı haline gelirler.. Kendileri bile bu noktaya nasıl savrulduklarını anlayamazlar..
Şeytanın hileleri keskindir.
İtiraf edelim ki, bizim paraya, güce, makama açlığımız fazladır. Şehvet sandığımızdan daha zayıf bir yanımız..
Siyaset karakteri icabı, İlahlık ve Rablik duygularını kabartan bir makamdır! İnsanlar üzerinde hüküm koyar ve onları kendinize göre terbiye etmeye kalkarsınız!
Seçimlere doğru iki şeye dikkat edelim. Bir para, koltuk, kadın konusunda zaafı olan muhterislere dikkat edelim.. Onların bir kısmı o makama gelmek için, kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyeceklerdir, bir başka grubu ise, sahip oldukları makam ve statüyü muhafaza adına, giderlerini karşılamak üzere daha fazla yeme eğilimi gösterecektir..
Oysa Allah (cc) herşeyi görmekte, duymakta ve bilmektedir.
Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız her şeyin hesabının sorulacağı bir gün var.. Kesinlikle Başbakan’ın, bu işi soruşturması gerek.. Bu konuda bir mıntıka temizliği şart.
Bu dünyada yapıp yapmadıklarımıza, ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyacağız..
Hep yazıyorum. Yine yazayım: Kim ki, Allah’ın indinde kendi makamını görmek istiyorsa, kendisini neyle meşgul ettiğine baksın..
Sakın servetiniz sizin için dua ile istenen belaya dönmesin..
Ne demişler: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.. Zulm ile abad olunmaz. Zulm ile abad olduğunu sananların ahiri berbat olur!
Her topluluk layık olduğu gibi idare olunur aslında. Toplumun da bu konuda çok temiz olmadığını unutmamak gerek. Tencere yuvarlanıp, kapağını buluyor sonuçta.
Bu ülkede güzel şeyler oluyor. Güzel bir rüzgar yakaladık, ama gelin bu fırsatı heba etmeyelim..
Kuşkusuz alnı secde gören, ağzı dualı kardeşlerimiz var. Bu iktidar aynı zaman da çok dua alıyor.. Bu şansı iyi değerlendirelim..
Siyaset dürüst, bilgili ve cesur insanların işi olmalı.. Makam, mevki, kadın ve para hırsı olanlar uzak durmalı. Hem kendilerine, hem de devlete zarar verirler..
Kul hakkından sakınmak gerek.. Kamu malı kul hakkının en doruk noktasıdır..
Şunu aklımızdan hiç çıkartmayalım: Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirmektedir ve bizleri, mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek bizi imtihan etmektedir..
Dost acı söyler derler ya, zülfiyare dokunduksa affola. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.