Kırgızistan notları: “Isıkgöl”ün kıyısında “Ruh Merkezi”!
Cengiz Aytmatov, Yıldırım Sesli Manasçı hikâyesinde, Kırgızların Isık-Göl’e dua ettiklerini anlatır. Isık-Göl Kırgızları, Talçuy vadisinde Oyrat-Çungurları ile savaşmaktadır. Senirbay ünlü bir “yurt” ustasıdır. Yani, çadır-ev yapıcısı... Hastadır, üç gündür yatmaktadır. Yeni gelininin kız kardeşi ölmüştür. Cenaze törenine aşiretinin başında katılması gerekir. Fakat atına binmeye gücü yetmez. Hanımı Kertolgo-zayıp, bu durumda, ailenin aksakalı kendisi olduğu için cenazeye katılacağını söyler. Kocası da onun bütün aşireti toplayıp cenazeye katılmasını uygun bulur. Oğlu Eleman’la Isık-Göl’ün kenarına gelince, Kertolgo-zayıp diz çöker ve yakarmaya başlar:
“Ey Isık-Göl, yeryüzünün gökyüzüne bakan gözü! Sana sesleniyorum ey suları buz tutmayan göl! Ey kutsal ebedî varlık! Kadere hükmeden Gök Tengri gözünü köpüklerine çevirdiği zaman, duamı ona ulaştırsın diye, sana sesleniyorum...”
Isıkgöl’ün etrafında bir hayli yerleşim yeri var. Bunlar ekseriya köy veya kasaba görünümünde. Tabiî, bu göle tatil maksadıyla gelenler için yapılmış, irili ufaklı çok sayıda otel de gölün çevresinde yer alıyor.
Çolpan Ata, Isıkgöl ilçesinin idare merkezi konumunda. Isıkgöl’ün kuzeyindeki Çolpan Ata’da 2 binden fazla kaya resmi bulunuyormuş. “Bulunuyormuş” diyoruz, çünkü oraya kadar gittiğimiz halde göremedik ne yazık ki!
Bize binlerce yıllık geçmişi olan bu resim ve heykelleri göstermek yerine, yeni imalat bir yere götürdüler. Kapısında “Ruh Orda” yazıyor.
Türkçesi “Ruh Merkezi” olabilir…
“Ruh Merkezi”, güzelim gölün kıyısında, her hâlde buraya tatil yapmak üzere gelenlere göstermek üzere tasarlanmış bir düzenleme. Girişten itibaren, gölün güzel manzarası ile birlikte bütünleşecek şekilde, eski Yunan mimarisini andıran bazı binalarla, minyatür etkisi bırakan Budist tapınağı, Ortodoks kilisesi, Katolik kilisesi, havra ve cami yapılmış.
Bu dinlere ait mabedler, o dine mensup olanların ibadeti için yapılmış olabilir mi?
Müslümanlar burada yapılan camide ibadet edebilir. Fakat, Hıristiyanlar veya Yahudiler için bu mümkün değil. Onların Hıristiyan veya Yahudi ibadethanesi olması için kendi kiliselerinin kontrolünde ve mabed olarak tanınması gerekiyor. Bunun da öyle kolay bir şey olmadığı ortada.
O zaman bu “mabed”ler neden bir arada bulunduruluyor?
Bu bir hoşgörü hamlesi!
“Biz sizi tanıyor ve kabul ediyoruz”. Böyle uygulamalara hiçbir Avrupa ülkesinde rastlamak mümkün değildir. Onlar diğer dinleri tanıdıklarını asla söylemiyorlar ve böyle tecessüm etmiş şekilde ilân etmiyorlar. Bu Türkiye gibi, Kırgızistan gibi ülkelerin kendini kabul ettirmek maksatlı uygulaması. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de Antalya’da daha küçük çaplı böyle bir yer varmış. Buradaki çok abartılı. Hatta bir de “Tengri” mabedi bile inşa etmişler!
Orta Asya’da “Tengricilik” diye bir din varmış! Yani eski Türklerin İslâm öncesi dini! Türklerin İslâm öncesinde böyle mazbut bir dinlerinin olduğunu kabul etmek zor. Ama modern zamanlarda, bazılarının böyle bir din iddiasıyla ortaya çıkmasını da çok masumane görmek mümkün değil.
Neyse ki, “neymiş bu tengricilik” diye binanın kapısını araladığımızda, bu mekânın depo olarak kullanıldığı kanaatine vardık!
Evet dinler faslı böyle… Bir de Kırgız kültürü için yer belirlemesi mahiyetinde bazı düzenlemeler dikkatimizi çekti. Cengiz Aytmatov’u, Manas’ı dünya kültürünün, bilhassa batı kültürünün içinde yorumlama çabası dikkat çekici. İki tarafı açık bir yapıda bir tarafta Aristo, diğer tarafta Kopernik ve ortada Kırgızların ünlü bir manasçısının devasa heykeli var!
Dışarıda da Yunan tanrıçalarının heykelleri!
Bu karmaşa içinde, bir kenarda bir Atatürk heykeli de görülebiliyor. “Hadi geçmişe doğru yolculuk” derken, bir de bakıyorsunuz yaşayan bir lider, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in manzaraya hâkim heykeli ile karşılaşıyorsunuz.
Velhasıl “Ruh Merkezi” ruhu sükûnete kavuşturacak yerde kargaşaya sürükleyen karman çorman bir yer!
Ruh Merkezi’ni gezerken, buradaki zamanımız tükeniyor. Böylece Çolpan Ata’nın asıl orijinal eserlerini, kaya resimlerini ve heykelleri görmeden Isıkgöl’den ayrılıyoruz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.