İran seçimleri sonuçlandı
Yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani.
İran seçimleri konuşulurken, Taksim’de İran’dan gelen Halkın Mücahidleri eylemdeydi.. İran’ın desteklediği Suriye Muhaberatı da..
Bir yandan da onlarca ülkede “Dik dur eğilme, ümmet seninle” diye slogan atıyordu..
Biliyorsunuz bugün 18.00’de Kazlıçeşme’de miting var. Saat 11.00’de Menderes’in mezarı başında, Ezanın aslına döndürülüğünün 63. yılını anma toplantısı, halka açık!
İşin ilginç yanı, Sosyal Mediada Taksim olaylarına en fazla destek ABD’den gelmişti..
Bu arada 71 Suriye subayı daha Türkiye’ye iltica etmiş!
Hasan Ruhani ilginç bir isim. Suriye’yi İsrail’e karşı direnen bir ülke olarak görüyor. Mesela “Suriye direnişin temel merkezlerinden biri olduğu için saldırıya uğruyor” diyor. Beyaz sarıklı bir molla. İngiltere’de Hukuk sosyolojisi doktorası yapmış. Humeyni’ye “İmam” adının verilmesini teklif eden de aynı şahıs.. Suriye konusunu Hameney’e bırakacak gibi. Kendisi İran’ın içine odaklanacak. Dünya Şiası ile ilgili konuları Rehbere bırakacak gibi.. Tabi bu iş biraz da yeni dışişleri bakanı belli olduktan sonra netleşecek..
Merkez aday Hasan Ruhani’nin adaylar forumunda önceliği ülkedeki 3 milyon işsiz, istihdam ve insan kaynaklarında kalitenin yükseltilmesi ile ilgiliydi. Ülkenin diğer temel sorunları arasında bu konuya öncelik vermesi ilginç..
Ne Irak, Ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne de Suudi Arabistan ve Türkiye, ya da batılı ülkeler konusunda ihtiyadlı bir dil kullanması dikkat çekici bir diğer husus..
“Devrim öncesi aktif olarak siyasi faaliyetlere katılıp birçok kez tutuklanan Ruhani, Devrimden sonra muhtelif görevlerde bulundu. 5 dönem milletvekilliği yaptı. 2 dönem Savunma Komisyonu Başkanı, 2 dönem de Dış Politika Komisyonu başkanlığı ve Meclis Başkanvekilliğinde bulundu. Irak Savaşı esnasında üst düzey komutanlıklar ve Uzmanlar Konseyi Üyeliği yaptı. Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin kurulması ile birlikte bu Konseyde dini liderin temsilcisi ve Konsey genel sekreteri oldu. Hatemi Hükümeti döneminde Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreterliğine devam eden ve Nükleer Başmüzakereci olan Ruhani bazı eleştirilere maruz kaldı. Halen Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı olan Ruhani bu kurumun Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı’nı yürütmektedir.”
“Ilımlı muhalif” olarak tanınan bir isim. İcraatının nasıl olacağını anlamak için nasıl bir kabine kuracağına bakmak gerek..
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi eski Genel Sekreteri Hasan Ruhani, daha önce cezaevindeki bazı itirafçıların ifadelerinden hareketle başta eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi olmak üzere formcu liderleri İnkılap Rehberi’ni tezyif etmeye çalışmakla suçlayan General Caferi’yi eleştirmişti.
Kendisi ve Arif’in İslam’a ve İran’a hizmet etmek amacı ile aday olduklarını belirten Ruhani, şimdi Arif’in Reformcularla İtidalcilerin tek bir aday üzerinde birleşmelerine karar verdiğini, bu çerçevede İran milletinin tümünü temsil etmeye ve tedbir ve ümit hükümetini kurarak bu diyarın diğer önde gelen büyükleri ile birlikte ve İslam inkılabı rehberinin gözetiminde İran tarihinde yeni bir sayfa açmaya çalışacağını vurguladı..
İran’ın eski cumhurbaşkanlarından Haşimi Rafsancani tarafından da desteklenen seçmenlerin % 80’inin üzerinde bir kısmının desteğini alan Ruhani, seçmene ilginç taahhütlerde de bulundu.. Seçim kampanyasında, siyasi mahkumların serbest bırakılacağı, insan haklarının güvence altına alınacağı ve “ülkeye itibarının yeniden kazandırılacağı” sözü vermişti. Ruhani, televizyonda yayınlanan söyleşilerde de ülkenin tartışmalı nükleer programı, uluslararası yaptırımlar, ekonominin çok kötü durumda olması ve İran’ın uluslararası toplumda aşırı derece tecrit edilmesi gibi tabu olarak kabul edilen konularda da ilginç açıklamalar yaptı.
Seçime katılım % 80, Ruhani’ye verilen destek % 90’a yakın.. Bu halkın değişime verdiği desteği gösteriyor.. Ruhani, ABD ile diplomatik ilişkileri yeniden kurma sözü de veriyor. Bütün bunların ne anlama geldiğini, sadece bir propaganda malzemesi mi olduğunu, bunu nasıl yapacağını görmemiz gerekiyor.. ABD ile bile ilişki kurmaktan söz eden bir kişinin Türkiye ile ilişkilerinin ne yönde olacağını görmek için sanırım fazla bir sure beklemeyeceğiz.. Ve bu taahhütlerin Irak ve Suriye yönetimi üzerindeki etkisinin de hemen kendini göstermesi gerek..
Glasgow Caledonian Üniversitesi’nden hukuk doktorası bulunan Ruhani’nin akıcı biçimde İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve Arapça konuştuğu biliniyor.. Hukukçu bir ilahiyatçının siyasette rotasının ne yönde olacağını bize zaman gösterecek..
Seçimin şimdilik net ve kesin bir sonucu var, İran halkı Reform istiyor.. Bu sonucun Gelenekçiler açısından ne anlama geldiğini de bu süreçte öğreneceğiz.. Ve tabi Ahmedi Necat’ın bundan sonraki yol haritası da merak edilen bir başka konu.
Bu gün Sabah ve öğleden sonra iki etkinlik var, biri Menderes’in mezarı başında saat 11’de, öbürü Kazlıçeşme’de 18.00’de.. Ben FETA toplantısı için Sakarya’ya gidip dönmeye çalışacağım bu arada. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.