Kural ve düzen
Desenli kombinasyonu giyilmiyor. Bir başka ifade ile diyelim üzerinde desenler olan bir etek ile yine üzerinde desen olan bir ceket giyilemiyor. Çünkü yasak. Kim düşünmüşse bu birinci kuralı Allah hidayet versin. Zira zaten göze çok çirkin gözüken bir manzara oluşturur desenli ve arkasından gelen desenli. Ama konumuz bu değil bugün. Dönelim kurallara. Bakımlı olunması şartı yanında aşırı makyaj yapılamıyor. Çünkü yasak. Kısa kollu giyilemiyor. Çünkü yasak. Kot, şort, tişört vesaire cinsinde kıyafetler asla müsamaha görmüyor. Çünkü yasak. Ayakkabı konusunda da durum çok farklı değil. Kapalı olması mecburiyeti var. Terlik türü, mesela parmağın arasından geçen terlik/ayakkabı giyilemiyor Çünkü yasak. Çorap şart. Çünkü çıplak ayakla gelmek yasak.
Yasak çünkü bunların herhangi biri yani hangisi olursa olsun birini bile yapmak insanın önce başkalarına sonra da o etraftakilerinin ona olan saygısını zedeliyor. Yaptığı işin ciddiyetini azaltıyor. İş yerinde ciddiyet en önem verilen konulardan biri çünkü. Yapılan işin aynası niteliğinde. İş yerinin ciddiyeti orada yapılan işin de ciddiyeti anlamında çünkü. Burada insanlar ne yaptığını biliyor anlamında. Sululuk, laubalilik, kendini bilmezlik, kaytarma, erteleme, istismar, yanlış yönlendirme yok demek çünkü. Biz yaptığımız işi ciddiye alıyoruz demek çünkü. Sorumluyuz demek çünkü.
Bütün bunlar yasak ancak başını örtmek yasak değil. Namaz kılmak da yasak değil. Din deyince akan sular durur çünkü. Din saygıyı gerektirir çünkü. Amerika’da bir tıp merkezi bu bahsettiğim…
Oysa ülkemiz öyle mi…bu olgunluktan, iş ciddiyetinden hızla uzaklaşıldığı bir ülke haline geldi. Selektif eza ve cefa hep devrede oldu bu ülkede. Ama kimler için? Herkes için değil. Kurallar konmuşsa da kişiye özel olarak uygulandı bu ülkede. Kanunlar da öyle. Açılmak saçılmak konu olunca ceza şöyle dursun teşvik edildi de başını örtene edilmeyen eziyet kalmadı mesela. Film stüdyosundan çıkmışçasına süslü, abartılı kıyafet ve makyajlı öğretim üyeleri ile uğraşılmadı da başını Allah’ın emir ile örtenle uğraşıldı bu ülkede. Başını örtüyor diye avukatı duruşmaya almayan hakimin taraflılığı tartışılmadı da bir hakim başını örterse onun tarafsızlığına halel gelir diye başörtmek yasaklandı burada. Düşünün, başı örtülü kadına davalı olduğu mahkeme oturumunda kendini savunma hakkını vermeyen hakim tarafsız ilan edildi bu ülkede.
Türk Hava Yolları makyaj konusunda düzenleme getirmek istedi de hop oturup hop kalktılar bu ülkede. Laikliklerini bir sürüm kırmızı ruja endeksleyiverdiler. Oysa kimse sormadı dünyanın neresinde, hangi hava yollarında pastel renkler dışında renklere müsaade vardı kabin görevlileri için…
Ciddiyetsiziz vesselam. İçimize işlemiş. Ruhumuza nakşolmuş. Laikliğin peşine takılmış bayağılıkla hemhal olmuşuz vesselam. Dışarıdan bakan bunu rahatlıkla görüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.