Sandık her şey değildir, öyle mi? O zaman nedir sandık? Azınlığın tahakkümü olmasın sakin? Bugün Murşi’nin başına gelenleri görüp bir taraftan sevinç çığlıkları atıp diğer taraftan Erdoğan’a bıyık altından gülenler, senin de akıbetin bu olacak dercesine sırıtanlar tutarlı mıdır? Mısır birden dostları oluverdi. On yıllardır çok afedersiniz Arap çorap diye küçük gördükleri Mısırlı “kardeşleri” ile bir anda bütünlendiler. Bu ne muhabbet diyesi geliyor insanın… Neymiş kızım sana söylüyorum gelinim sen anlaymış. Mısır umurlarında olduğundan değil, tabii bir miktar Müslüman Murşi’nin görevden alınmış olmaları memnun ediyor onları ama bunu Başbakan Tayyip Erdoğan’a bir sopa olarak göstermek kadar değil… Asıl dertleri Ak Parti hükümeti. Gezi ile deviremediklerini Mısır ile yıpratmaya çalışacaklar.

Türkiye’deki şu Mısır gündemine baktım da bir iç çektim. Mısır’la yatıyor Mısır’la kalkıyor medyamız. Bir zamanlar Malezya vardı hatırlar mısınız? Ak Parti’nin işbaşına geldiği 2000’li yılların başlarıydı, acaba Malezya mı oluyoruz sorusu tek gündem maddesi idi. Bugün Türk medyasının Mısır gündemi de Mısır halkı için duyulan endişeden ziyade Tahrir’den Gezi’ye bir yol var mı sorusuna cevap aramakla şekilleniyor. Ve çıkardıkları sonuç neymiş? Sandık her şey değilmiş. Baksınlarmış nasıl Mursi’yi alaşağı edivermişler. Böyle olurmuş.
Bu oyun bozanlık bizdeki liberal bozuntularına ve exkemalist ulusalcılara pek yakışır. Ne de olsa tarihleri böyle ağız değiştirmelerle doludur. Bu ilk değildir. Kendi çıkarlarına hizmet eden bir seçim sonucunda kalkar sandık var deyiverirler. Aldıkları kitipiyoz yüzdeleri şişirerek lanse ederler. Hatırlayacaksınız, çok değil daha 28 Şubat döneminde yüzde 21.6 ile seçimin en çok oyunu alıp iktidar ortağı olan Refah Partisi’ni yüzde 80 size karşı diyerek yerden yere vuruyorlardı. Sanki karşıda dedikleri gibi bir blok oy var. Aynı 28 Şubatçılardan duyuyor musunuz bugün hiç CHP’ye karşı benzer bir söylem? Elbetteki hayır.
Aynı minval üzere, sandık tartışmalarında da oyun bozanlık yapıyorlar. Lafı eveleyip geveleyip kendi çıkarlarına göre değiştiriyorlar. Amaç gerçekleri çarpıtmak. Mursi’nin sırtından Erdoğan’a vurmak için kendilerine pay çıkarmak. Şimdi akıllarına geldi icat ettiler, pişkin pişkin sandık her şey değildir diyorlar. Sandık nedir o zaman? Neden sandığa gidilir o zaman? Ancak siz, 28 Şubatçılar, siz Geziciler, siz  Mursi’ye karşı Tahrir’ciler siz ulusalcılar, siz darbeciler, siz kazanın diye mi sandığa gidilir? Bunun biz size güvenemeyiz, biz halkı halka bırakamayız, sizin için iyi olanı da biz biliriz demekten ne farkı vardır?
Hatırlatalım, bilmeyenlere öğretelim, bilmez gibi yapanların yüzlerine vuralım, oyun bozanların kulağına küpe yapalım, sandık milli iradedir. Saygı gerektirir. Kabullenme gerektirir. Sandıkla gelen ancak sandıkla gitmelidir. Yoksa oyununuz döner dolaşır başınıza geçiverir. 28 Şubat’la sürüp çıkardığınız Refah Partililerin yolculuğu nerede sonlandı bir düşünün. Akıllı iseniz düşünün.
Erdoğan’ı yedirmeyiz diyenlerle, Mursi’yi vermeden hiçbir yere gitmiyoruz diyenlerin azmi karşısında duramazsınız. On yıllarca küçük görüp horladığınız Ortadoğulular da iki yüzlülüğünüzü görmüyor mu sanıyorsunuz… Ne acı.
Rabiatul Adeviyye de Mursi’yi yedirmeyecek. Bekleyin.