Mısır’ın dönme cumhurbaşkanı
Mısır’da askeri cunta tarafından geçici cumhurbaşkanlığına atanan Adli Mahmut Mansur’un dinine yönelik olarak birtakım iddialar yer aldı. Bunlar Hıristiyan asıllı olduğuna dair iddialardı. Lakin bu iddialar ortada kaldı ve kesin bir kanaat oluşmadı. Daha sonra Adli Mansur’un ipini pazara yine Mısırlı olan Ahmet Mansur çıkardı. Uzun yıllarda Kuveyt’te yayınlanan el Müctema dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Mansur şimdi El Cezire Kanalında ‘Şahidun Ale’l asr/Asrın Tanığı’ programını yapıyor ve sunuyor. Onun ötesinde bazı gazetelerde de makaleler yazıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde yazdıklarıyla Adli Mansur’un ipliğini pazara çıkardı. Yeni Mısır Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un sanıldığı gibi Hıristiyan değil aksine Yahudi olduğunu ortaya koydu. Lakin öyle bir Yahudi ki, mezhebi aidiyeti karmakarışık. Doğru dürüst bir yere oturtmak mümkün değil. Yahudilik içinde Sebtiyye mezhebine mensup olduğu ortaya çıktı. Bununla birlikte Adli Mansur Kıpti Kilisesine sızmak veya girmek istemiş lakin vaftiz edilme isteği reddedilmiş. Velhasıl adam Ömer Şerif gibi kılıktan kılığa girmeye amade bir dönme. Dönme olduğu kadar da dönek. Yahudi olan sadece cumhurbaşkanı değil. Darbecilerin uluslararası vitrini ve darbeci cunta tarafından başbakanlık teklif edilen Muhammed Ali Baradey de Adli Mahmut Mansur gibi Müslüman ismi taşısa da bu sözde kalıyor. Kendisi bir Judaizer yani Yahudiliğe meyyal birisi. İslam’dan başka bütün dinlere ve bütün azınlıklara hoşgörülü ve dost. Şiilerin, Bahailerin ve ideolojik azınlıkların hamisi. Müslümanlara ise sadece darbe yoluyla yaklaşıyor.
*
Fatimilerden sonra ilk defa Mısır’ın başına bu seviyede ve yoğunlukta kripto Yahudi ve Judaizerler geçmiştir. Bu Mısır’da İslam’ı bitirme planının bir parçasıdır. Muhammed Ali Baradey, Şûra Meclisine üye olmayacağını zira o çatı altında Holokost’un inkar edildiğini söylemiştir. Adam Mısır halkına değil İsrail’in ali menfaatlerine bağlıdır. Mısır darbeden sonra dönmelerin ve döneklerin ahırı haline gelmiştir. Abdulfettah Sisi adlı cunta lideri de siyasi bir travestidir. Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip de vesikalı bir şekilde Mübarek Partisinin ( Hizbu’l Vatani) ileri gelen üyelerinden birisiydi yani fulul ve kalıntılardan birisidir. Bundan dolayı utanmadan sıkılmadan Papa Tovadros ile birlikte darbenin destek kıtası içinde yerini almıştır. Sisi’nin darbe konuşması sırasında huzurda olan şahsiyetlerden birisi Tovadros olmuştur ve şu anda Mısır Kıpti Kilisesi Batı’nın himayesinde 1890’lı yıllarda Ermenilerin II. Abdulhamit’e karşı yaptığını yapmakta ve ülkeyi istikrarsızlaştırma faaliyetlerini yürütmektedir. Batı desteğiyle geçmişten gelen hazımsızlığını karışıklık çıkarmak suretiyle göstermektedir. Fırsattan istifade Mısır’da İslam’ı sona erdirmek istedikleri gibi aynı zamanda dünyada da İslam fobisini körüklemektedirler. ABD’de Müslümanları kışkırtmak ve İslam fobisini yaymak için yapılan Müslümanların Masumiyeti filmi Mısırlı Kıptilerce kurgulanmış ve ipleri Kıpti Kilisesine kadar uzanmaktaydı.
*
Darbenin dış halkaları arasında Kıpti Patriği Tovadros’un temas kurduğu Vatikan ve yeni papa Birinci Francis de bulunmaktadır. Selefi Papa Şennude de kışkırtmacı olmasına rağmen yine de 2006 yılından sonra Vatikan’la ilişkilerini serin tutmuş ve Vatikan’dan Mısır’ın içişlerinden elini çekmesini istemiştir. 16’ıncı Benediktus da 2006 yılında Regensburg’da yaptığı konuşmasında İslam’a sataşmış ve bu süreçte Şark Hıristiyanlarını da ayartmak istemiştir. Lakin muvaffak olamamış onun yerini alan Birinci Francis selefinin misyonunu devam ettirmektedir. Bu çerçevede İslam’a karşı Vatikan ile İskenderiye Patrikhanesi arasında yakınlaşma sağlanmaktadır. Dolayısıyla Sisi’nin darbe konuşması yaptığı yerde Vatikan’ın karaltısı ve silüeti belirmiştir. Nitekim, Birinci Francis’in adını aldığı Assisili Keşiş Francis de Mısır’a gitmiş ve Eyyübi sultanlarıyla görüşmüş ve onları Hıristiyanlığa davet etmiştir. Şimdi ise bu misyonerliği darbe suretinde yapıyorlar.
Batı İslam dünyasında demokrasi oyununu azınlıklara imtiyaz üzerine kurmuştur. İdeolojik ve dini azınlıklara imtiyaz. Çoğunluk olarak da kendiniz olmayacaksınız, bir de liberalizm ve sekülerizm gibi Batı değerlerini içselleştireceksiniz. Çoğunluğa ve çoğunluğun değerlerine kapalı bir sistem üreteceksiniz. Mısır’daki gibi demokrasi çoğunluğun amaçlarına hizmet ettiğinde oyun sona erdirilir ve darbe mevsimi gelir çatar. Nitekim, 1949 yılında Hasan el Benna’nın öldürülmesinde ABD’den İngiltere ve Fransa’ya kadar dış göçlerin parmağı vardır. 1952 darbesinde de CIA parmağı vardır ve Mürsi’ye yönelik darbede de aynı güçlerin ve dış halkaların izini görmekteyiz. Maalesef bölge ülkelerinde iktidarda Beşşar Esat gibi Nuseyri azınlığa mensup olanların varlığının yanında Filistin’de de darbeci Mahmut Abbas vardır o da Bahai asıllıdır. 2007 yılında Filistin’de Muhammed Dahlan’ın yaptığını şimdi Mısır’da siyasi travesti, general Sisi yapmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.