Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bugün Ramazan

Bugün Ramazan

Dün sabahın ilk ışıkları ile birlikte, Kahire’de Cumhuriyet Muhafızları karargahı çevresinde askerin halkın üzerine ateş açması sonucu 50 şehid verildi, 300 yaralı var..

Bu gelişmeler üzerine Vehhabilerin desteklediği Nur Partisi ve Ebulfutuh, Cumhurbaşkanı Adli Mansur’u istifaya çağırdı.. Oysa önceki akşam, Suudi Arabistan’ın girişimi ile taraflar yeniden bir araya gelmişlerdi ve aynı masanın etrafında gülüşüyorlardı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı’nın, geçen yıl seçimlerden hemen önce de, Kahire’deki büyükelçisine gönderdiği talimatta, asker ve rejim yanlıları ile görüşerek İhvan ve Mursi’nin engellenmesi, bunun Suudi Arabistan çıkarları, Arap Birliği ve Afrika Birliği’ndeki Arap dünyasının çıkarları için önemli olduğunu vurguluyordu..
Bu olay sadece Mısır cuntasını değil, batıyı da vurdu. İslam dünyasında uyanış, direniş ve dayanışma ruhunun güçlenmesine ve ciddi bir arınmaya sebeb oldu. Birtakım unsurlar ya deşifre oldu ya da onları daha yakından tanıma fırsatı bulduk..
Mazlumiyet İhvan’ı daha da büyüttü. Mısır’da yeni bir seçimden söz ediyorlar.. Buna gerek olmayabilir ya da İhvan güven tazelemek istiyorsa, kendini, sırtında taşımak zorunda hissettiği kimi kişi ve örgütlerin kamburundan kurtararak çok daha güçlü bir şekilde göreve gelebilir.
İhvan’a karşı ne yazık ki, birtakım “dinci”ler, çapulcular, eski rejim yanlıları, sol ya da liberal görünümlü adamlar, ordu, mason locaları, derin devlet tetikçileri bir araya geldi..
Bu adamların zihniyetlerini de halk bir kez daha gördü. %1,5 bile oy alamayan Baradey Cumhurbaşkanı ilan edildi, ama %51 oy alan Mursi alaşağı edildi.. Yani darbecilerin kafasına göre %1,5 büyüktür %51’den. Ve batı bu senaryoya onay verdi..
Bu vesile ile İsrail’in kirli oyunu da bozulmuş oldu..
Ramazan’la birlikte her şey değişecek göreceksiniz.. Bu darbeciler kaçamayacaklar bile artık.. Bütün şanslarını kaybettiler. Son gelen haberlere göre ordu da artık fiilen bölündü.. Batı da bu saatten sonra kaybedeceği belli birtakım diktatörlerin arkasında durmayacaktır..
Mısır’la birlikte İsrail, ABD, AB ve Suudi Arabistan da kaybetti..
Türkiye’deki birtakım çevreler de deşifre oldular..
Şimdi bize düşen ne: Bu gece iftar var, teravi var.. Namazlarımızda Tebbet yedayı okuyalım. Şehidlerimiz için toplu cenaze namazları da kılabiliriz, birlikte dua da edebilir, diktatörler için, darbeciler için en azından içimizdeki öfkeyi büyütebiliriz..
Belediyeler, vakıflar, dernekler, odalar, sendikalar, kurumsal iftar merasimlerinde hem kardeşlerimiz için yardım toplayabiliriz, hem de Mısır ve Suriye’yi, Gazze’yi anlatan fotoğraf sergileri açabiliriz.
Ramazan gecelerinin şenlik ve pop konserleriyle içi boşaltılarak manevi havasının, hele böyle bir günde bozulmasına imkan vermeyelim.. Bir matemden söz etmiyorum ama eğlence yapacak halimiz de yok..
Mısır halkına yapılan bir halksızlık Türkiye’ye yöneltilmiş bir tehdittir..
Yurtdışındaki, İslam ülkelerindeki dernekler de gelişmeler karşısında mutlaka seslerini yükseltmeli.. Sessiz kalmamalıyız..
Bu arada birileri İhvan aleyhine propaganda yapıp, geçmişte olanlar, kendi içlerindeki bazı sorunlardan söz ederek zihinleri bulandırmaya çalışıyorlar/çalışacaklar..
Bu süreçte kim kimdir daha iyi anlaşılacak, saflar daha bir netleşecek!
Biz Müslümanlardanız ve İhvan ise bizim kardeşimiz.. Mısır ile, babam doğduğunda biz tek devlettik. Şeytan ve onun askerleri araya girdi ve nefsini şeytana satanların hileleri sonunda bu süreç yaşandı. Şimdi ümmet tekrar toparlanıyor..
Üç yüz yıllık bir hesaplaşmadan söz ediyoruz. Bu işler kolay değil. Zaman alacak. Ama her şeye rağmen gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru..
Bugün yaşananlar, hem içimizdeki “hain”leri tanımamız için bir fırsat, hem de ümmetin uyanışı için, saflarımızı sıklaştırmak üzere bir vesile..
Karşımızdaki günlerin kim oldukları, yerli işbirlikçileri, niyetleri de bu şekilde bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.. Dahası bu yaşananlar, bölge devletleri ve dünya milletleri için de bir ibret dersi oluyor..
Ne olacak, ne oluyor diye tahmin yarıştırarak vakit kaybetmeye gerek yok? “Ben ne yapmalıyım” sorusunun cevabını aramalıyız. Ve yapacak çok şeyimiz var.. Tek tek yapacağımız şeyler var, topluca yapacağımız şeyler var.. Yaşlıların da çocukların da yapacakları şeyler var.. Bir ucundan başlayın, danışın, konuşun, bildiklerinizle amel edecek olursanız, Allah size bilmediğinizi öğretir.. Ve çokça dua edelim.. Dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki, Onlar bir tuzak kurdular, Allah da tuzaklarını bozdu. Allah dilerse bize şer gibi gelen bir oyunu işte böyle bozup onu hayra tebdil edebilir..
Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler, Hak şerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler, görelim mevlam neyler!
Selam ve dua ile..
Not: Mümin kardeşlerimin Ramazanı şeriflerini tebrik ediyor, Şeytanların bağlandığı bugünlerin İslam dünyası ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi