Mustafa Sarıgül bir muamma. Karmakarışık bir adam. Kimilerine göre efsane kimilerine göre bela. Baykal’a göre bela olan cinsten olmalı. Ama her devirde gemisini yürüten kaptan olarak karşımıza çıktığından ona efsane gözüyle bakanlar da eksik değil. Popülizmin yeni canavarı. Bileğini her büktüklerinde yeniden karşılarında buluyorlar. Galiplerini pes ettiriyor. Kapıdan kovuluyor pencereden giriyor. Damlıyor, yılmıyor. Tam CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile işi pişirme safhasında göz yaşlarına hakim olamazken Gezegen Mehmet’e Başbakanın dünya klasmanında ve dünya lideri olduğunu söylüyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Serapa karmakarışık bir adam. Hisleri de kendisi de! İlk günde genel başkanıyla sabah kahvaltısında sarmaş dolaş oluyor. Hoş geldin seremonisi karşısında göz yaşlarını tutamıyor, başkanına sarılıyor. Ertesinde de Kılıçdaroğlu’nun gölgesine ateş ettiği Başbakan Erdoğan’ı övüyor! Hani bu ikisinden birisini yapmasa! Bizim de kafamızı karıştırmasa! Birine gidiyor, ötekine göz kırpıyor! Bu ne hal? Bu gerçekten de hislerinin karmaşıklığına mı delalet ediyor yoksa ihtirasına ve sınırsız hesaplarına mı? İkincisi doğruysa Baykal haklı demektir. O halde Kılıçdaroğlu bile bile niye lades dedi? CHP’ye kapağı atmakla birlikte Sarıgül kendisini CHP üstü olarak görmektedir. Ulaştığı zemini genişletme derdinde. Gezegen Mehmet üzerinden de her zaman yaptığı gibi AKP’li seçmene hitap ediyor, kur yapıyor. Onları seçim dolmuşuna veya otobüsüne davet ediyor. Bindirmeye çalışıyor. Sair zamanlarda bu otobüslerle hacı babaları ya cuma sabahları Eyüp Sultan’a ya da Edirne’de Selimiye’ye gönderiyor. Eski alışkanlıklarından kalma olsa gerek herkese kur yapmaktan bir türlü kendini alamıyor. Batsa da batmasa da adamın huyu bu! Durumunu, ANAP’ın son döneminde Bedreddin Dalan’ın kendi başına buyruk olarak yeniden İstanbul belediye başkanlığına adaylığını koymasına benziyor. Taraflı tarafsızlık oyunu oynuyor.

¥

Keşke Kılıçdaroğlu pişmiş aşa su katmasaydı. Sarıgül bildiği yoldan devam etseydi. Zira Sarıgül biliyor ki tek başına CHP İstanbul’u kaldıramaz veya gücü onu almaya yetmez. Yedek oyların tedarik edilmesi gerekir. Demirel bir zamanlar ödünç oy istememiş miydi? Sarıgül de başbakana selam vererek aslında ödünç AKP oylarına talip olmuş oluyor. Bu işler onun doğasında var. İhtirasını İstanbul da doyurmaz ama kariyer merdiveninde erişilmesi zor bir basamak sayılır. Zaten dünyadaki son teamüllerden birisi belediye başkanlarının başbakan olmasıdır. Belki de Kılıçdaroğlu belediye başkanı olamadığı için başbakanlığı da yakalayamıyor olabilir. Hisleri karışık adam işleri de karıştırıyor. Baykal şimdi ne yapsın? CHP’nin kifayetsiz muhterisler partisi haline geldiğine mi yansın yoksa arkadaşlarının cefasına ve vefasızlığına mı? Hisleri karışık adam partide herkesin hislerini karıştırıyor. Bu gidişle partide kendisiyle barışık ve hisleri düzgün adam kalmayacak. Kimin eli kimin cebinde belli değil.

¥

Amerikalılar Sarıgül hakkında ne düşünür? Wikileaks belgelerinden bir şey hatırlamıyorum. Amerikalılarla kaynakları arasındaki konuşmalar herhalde yakında piyasaya düşer. Bence Amerikalılar Mustafa Sarıgül için iyi şeyler düşünüyorlar. Onlara göre iyi çocuk olmalı. Amerikalılar karma adamları severler. Lakin onu daha çok nereye yakıştırırlar? Amerikan elçisiyle konuşmadım ama şöyle düşündüklerinden eminim. Böyle adamlar karıştırıcı ve dolayısıyla yumuşatıcıdırlar. Tam Amerikalıların istediği tipten. Ama onlara göre, birinci derecede yumuşatılması gereken parti AKP’dir. CHP’nin sert, huysuz ve kutuplaştırıcı kalması işlerine gelir. Dolayısıyla Amerikalılar Sarıgül’ü olsa olsa vekaleten CHP’de görmek isterler. Kılıçdaroğlu’nun yerine yeğlemezler. Amerikalıların gözünde orada ancak yedeklerde olmalıdır. Ama onu AKP’nin başında görmeye can atarlar. Ya da öyle bir adamı ve o kıratta bir zatı temenni ederler. Şimdi Erdoğan liderliğinde AKP’yi sert bulduklarından eminim. Sarıgül kalibresinde bir adam onlara ve çıkarlarına hizmet eder. Elbette böyle bir şey ancak hayal dünyasında yeşerir. Ama Amerikalılar bu hayale kurşun atarlar. Sarıgül’e gelince, o bu kadarını hayal edemez ama AKP’li amcalardan bir kısmını devşirmeyi ve seçim dolmuşuna bindirmeyi hayal eder. Şişli-Eyüp dolmuşunu seçim dolmuşu haline getirmek ister. Bundan dolayı durduk yerde Erdoğan’ı övmüyor! Aslında ince hesaplarla AKP’ye gol atacak ama Kılıçdaroğlu kininden olayı buna bile izin vermiyor! Bu kin durduğu yerde ot bitirmez. Onun için CHP de bir dirhem iki çekirdek yoluna devam eder. Ömrü biter yolu bitmez.