3 koldan saldırı
Türkiye’ye üç koldan saldırıyorlar..
Cemaat bu işin içerideki en uçta, bir operasyon gücü.. Türkiye’nin uluslararası sistemle başı dertte..
Bana kalırsa, İHH üzerindeki, operasyonlar İsrail kaynaklı.. İsrail, Mısır, Suriye, Gazze bağlantılı olarak, İhvan kuşatması altına girdiği endişesinden yola çıkarak ve bunları başlarına Türkiye’nin açtığı bir tehdit olarak görmesinden kaynaklanan, kendi varlık ve güvenliğine ilişkin kaygıları sebebi ile, kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle kabilinden İHH üzerinden hükümete yüklenmek istiyor..
Anlayacağınız İsrail kendi can derdine düşmüş vaziyette ve başka bir şey gördüğü de yok..
Bir diğer ayak, Türkiye’ye para girişini engellemek, para çıkışını hızlandırmak ve Türkiye üzerinden 110 ülkeye yapılan insani yardımların önünü almak.. Bu hareket Avrupa merkezli. LİBOR’u belirleyen bankalara, Yahudi Sermayesine, bakmak gerek gerek. Tabii her kanat ötekinden de destek alıyor aslında ve bu “Topyekun bir savaş”..
Vatikan’ın dinlerarası diyalog ayağı da bu konuyla ilgili, ılımlı İslam politikası da!
Okyanus ötesi daha çok başta Arap ülkeleri olmak üzere, eski BOP hayalleri çerçevesinde bölgedeki devletlerin sınır, rejim ve iktidarlarına Türkiye üzerinden bir çekidüzen vermek isterken açığa düştü.. Genel olarak Türkiye’nin liderliğini yaptığı bloğun kontrol dışı açılımları sorun oluşturmaya başladı.
Atlantik ötesi, konuya daha çok stratejik ve global bir açıdan bakıyor..
Bu sorun giderek uluslararası bir sorun olma özelliği taşımasının yanında, operasyona aktif olarak katılan ülkelerin içinde de sorun olma istidadı gösteriyor..
Bu işe ecinniler karıştı. İşin içinde Kabbalacılar ya da Yahudi kahinler de var, Hıristiyan kahinler de.. Yahudi ve Hıristiyan geleneğinde kahinler, ermiş/aziz kabul edilirler.. Yani bizdeki gibi dışlanmazlar..
İşin içine bir de bizim esoterikler katılınca iş iyiden iyiye karıştı..
Said Nursi’nin bilgisini Ahmedi Hani’den aldığını biliyoruz. Ahmedi Hani’nin eserini şerh edenler, Cemaatin yorumunu reddediyorlar ve tam tersi şeyler söylüyorlar ve bunu da aynı zamanda Ahmedi Hani’nin referans gösterdiği Cezeri’nin divanına dayandırıyorlar.. Onun eserinin yorumu da çok farklı şeyler söylüyor.. Şunu söyleyeyim, bu iki yorumdan çıkan sonuç da bu işin sonucunun umudunuz, beklentileriniz istikametinde değil, korktuğunuz gibi olacağı.. 2014’de ilişkin yorum yapan bağımsız kahinlerin yorumları da Evengalishleri ve Kabbalistleri doğrulamıyor!
Bu iş, sadece dini bir iş olmaktan çıktı, aynı zamanda iktisadi, sosyal, kültürel ve siyasi bir iş haline geldi ve işin içinde herkes var..
Bütün bu esoterizmin kesiştiği tek nokta 2014.. 2014’de herkes büyük olaylar bekliyor.. Aslında beklentiler hep Türkiye’nin yükselişi üzerine ve bunlar bu yükselişin arkasında kendileri olmak istiyorlar.. Önümüzdeki günlerde hesaplaşma daha da keskinleşecek..
Özellikle İHH’ya karşı başlatılan operasyona dikkat çekmek istiyorum. Bir El Kaide operasyonu gibi gösterilerek İHH terörle ilişkilendirilmek isteniyor.. Bu arada cemaat iktisadi ve bürokratik gücünü korumak için ilginç ataklar yapıyor. İnternete düşen telefon görüşmelerinde Asya Finans’la ilgili okyanus ötesi operasyonlar sözkonusu. Kamu kuruluşlarının mali kaynaklarının belirlenen bankalara aktarılma talimatları veriliyor.. Finans piyasasını denetleyen kurullardaki güçleri ortaya çıkıyor..
Sabancı ve Koç isimleri üzerinde durulması da ilginç.. Mesela son günlerde bir kamu kuruluşunun mali kaynaklarını bir devlet bankasından çekip Koç’a ait bir başka bankaya aktarıldığı ve Koç Holdinge ait bir başka işletmenin kaynaklarının de cemaata yakın bankaya aktarıldığı ve böylece bankanın rezervlerinin ayakta tutulmaya çalışıldığı söyleniyor. Back to back dedikleri türden bir işlemden söz ediliyor ve bu dayanışma, birtakım iddiaların doğruluğunu kanıtlar nitelikte.. Bu ilişki derin devlet ve paralel devlet işbirliği iddiaları için de bir kanıt oluşturmaya yeter sanırım..
Kamu bankalarındaki hesap hareketlerini görmek kamu otoritesi için zor bir şey değil.. Ciddi rakamlardaki para hareketlerini izlemek de öyle.. MASAK bu olanları izliyor olsa gerekir..
Birileri hâlâ, İHH, Mavi Marmara üzerinden İHH’yı ve beni vurmaya çalışıyor.. A. Bilici, Mavi Marmara yolcularının hükümet üzerinden İsrail’e aktarıldığı gibi bir iddiayı benim üzerimden servis etmeye çalışırken, hükümetten önce pasaport polisindeki bilgilerin paralel yapı tarafından servis edilme ihtimalini hesaba katmadan kafa karışıklığı oluşturarak, itibar cellatlığına soyunuyor olmasın sakın..
Mavi Marmara’ya katılacakken katılamayanların, 15 günlük ertelemeden kaynaklandığını gizleyerek, benim ve katılması gerekirken katılmayanlar üzerinde şüphe oluşturmaya çalışıyor..
Ben bunları söyleyeceklerini bildiğim için, o gün de, daha sonra da, Sincan’ı da, diğer olayları da, birilerinin benimle yaptığı görüşmeyi de açıkladım. Boşuna uğraşmayın!
Ben gidebilseydim, Hasan Aksay (dayım) da gelecekti. Ben gidemeyince, o da gidemedi.. Çünki yaşı gereği tek başına gidemezdi ve ben dönerken o da dönecekti.. Aklınızın ermediği, bilmediğiniz konularda yazıp çizmeyin, sonra mahcup olursunuz..
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.