Hayır ve Şerrin Allah’tan Olması Meselesi
İnsanı yaratan Allah, insana en uygun olan sistemi de belirlemiştir.
Fakat, bu konuda insanı zorlamamış, işi onun özgür iradesine bırakmıştır.
İnsan, Allah’ın seçtiği bu sistemi kabul veya ret etmekte hürdür.
Kabul ederse hayrı, ret ederse şerri seçmiş olur
Burada, kritik soru şudur:
“Hayır ve şer Allah’tandır” anlayışına göre, Allah eğer hayrı istiyorsa şerri niye yaratsın?
Eğer şerri yaratıyorsa, bu, O’nun şerri istediği ve tasvip ettiği anlamına mı gelir?
Cevap “hayır” ise, o halde neden insanın şerri seçmesine Allah imkan tanıyor ve şerri yaratıyor?!..
***
“Hayrı da, şerri de yaratan Allah’tır” derken, sanıyorum gözden kaçırdığımız nokta şudur:
Allah, varlıklar âleminin mutlak yaratıcısıdır, bu kesin.
Maddi- manevî, cismanî-ruhanî tüm varlıkların tek tasarruf sahibi ve maliki de O’dur .
Ama, Allah’ın, her şeyi yaratan ve her şeye hakim olan gücünü kavramadan, bu sorulara sağlıklı cevap bulmak, oldukça zor olacaktır.
Esasen, insanların irade etme yeteneğini yaratanın da Allah olduğunu bilmemiz gerekir.
Yani, hayrı ve şerri seçme özgürlüğünü bize veren, dilediğimiz gibi seçebilme yeteneğini bize bahşeden bizzat Allah’tır.
Şimdi biri çıkıp diyebilir mi ki; “Allah’a ne oluyor da, benim seçimime karışıyor!?”
Veya bir başkası; “Benim seçimimde Allah’ın hiçbir gücü ve etkisi yok?” diyebilir mi?
Bunu diyebilmesi için, kişinin güç kaynağının kendisi olması gerekir.
***
Her şeye etkisi olan ve gücün kaynağı kendisi olan bir kişinin, her şeye kadir olması gerekirdi.
Böyle bir şey yok!
Var olan; sadece insanın iradesidir ve insanın seçme yeteneğidir.
İnsan, iradesini ortaya koyar, seçer, ister, bu isteğini yerine getirmek üzere harekete (eyleme) geçer.
İnsanın niyet, irade ve eyleminin bütün safhalarında, Allah’ın külli iradesi vardır.
Böyle olduğu için de, yaratıcı insan değil, Allah Teâlâ’dır.
Ne var ki; Allah, insana özgür iradesini kullanma ve seçme yeteneği verdiği, zihinsel seçimini bedensel gücüyle eyleme dönüştürüp gerçekleştirdiği için, sorumlu tutmuştur.
Kişi, Allah’ın sisteminden tercihte bulunup yaparsa sevap, bunun dışındakileri tercih edip yaparsa günah elde eder.
***
Konumuzla ilgisi olması bakımından aşağıdaki hadis-i şerifi dikkat nazarlarınıza havale etmekle yetiniyorum:
“Rasulüllah (s.a.v) iki iş arasında muhayyer bırakılırsa, mutlaka en kolayını tercih ederdi. Yeter ki günah olmasın. Eğer bir iş günah idiyse, günaha karşı insanların ondan en uzak duranı idi. Rasulüllah kendisi için hiç intikam peşine düşmezdi. Ama Allah’ın bir haramı ihlal edilince o zaman Allah için intikam alırdı.” [Müslim,fadail,77,(2327)]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.