M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Kamyonet’te “Hayır” Var

Kamyonet’te “Hayır” Var

Kainatın Efendisi Peygamberimiz aleyhissalatü vesselam’ın birilerince çağırılıp bir kamyonete bindirilmesi olayının tepkilerini biliyorsunuz.
 
Olayın bu kadar büyük tepkiye sebep olması, şüphesiz canlandırılan şahsiyetin Allah Rasûlü olması ve isminin istismar edilmesinden kaynaklanmaktadır.
 
Aslına bakarsanız, olayı sahneleyen zihniyet mensuplarının buna benzer vukuatları çoktur.
***
 
Bu toplumun içinde yaşayan bizler, şöyle etrafımıza bir bakalım ve samimi olarak bir öz eleştiri yapalım.
Hepimiz belli bir cemaate yükleniyoruz değil mi?
 
Bu görüntüyle gündeme gelen, adı kamuoyunca bilinen ve özellikle son olaylarla sayın Başbakan’a ve Hükümet’e alenen savaş açan belli bir cemaatten bahsetmiyorum sadece.
 
Aynı zamanda, ölenleri yaşatan, her fırsatta ruhlarından istimdat eyleyen, başı daraldıkça onları yardıma çağıran, yine onların her şeye vakıf ve her şeyden haberdar olduklarına inanan, manevi gücüne inandıkları bu mevtâların tasarruf sahibi olduklarını kabul eden ve onların Allah yanında pek hatırlı makamlara sahip olduklarını ileri sürerek kendilerini ahirette kurtaracaklarını vehmeden bir çok cemaat mensubu da, benzer vukûatların kahramanı değiller mi?
 
Kamyonet olayını şiddetle tenkit edenler ve bu görüntüyü Allah’a şirk koşmakla eş tutanlar, acaba kendi cemaat mensupları içinde benzer inanç ve davranış biçimlerini görmüyor, bilmiyorlar mı?
 
İçimizde, yakın çevremizde ve toplumumuz içinde bu kültürün yansımalarına şahit olmuyor muyuz?!
 
***
Böyle bir kültürün hakim olduğu toplumlarda, elbette yapımcılar; “mal müşteriye satılır” prensibinden hareketle Peygamber efendimizin temiz ruhunu ve hatta mübarek bedenini çağırıp kendisinden istimdat eyleyerek bir kamyonete bindirmek gibi seviyesizliği irtikap etme cür’etini göstereceklerdir!
 
Bu durum, biraz da bizim bu kültürü benimseyip beslememizden kaynaklanıyor olmalıdır… Ve bunda bizim de kusurumuz vardır Müslüman toplum olarak!..
 
Lakin, bu âdî olayın sergilenmesinin zaman ve zemini, söz konusu cemaat mensuplarının iktidarla kavgalı olmaları sebebiyle onlar için hiç de uygun düşmemiştir.
 
Onlar için uygun düşmemiştir belki ama, İslam ümmeti için bu durum inşallah hayra vesile olacaktır.
 
Çünkü, Kur’an merkezli tevhit anlayışını ısrarla öne çıkaran ve sünnete aykırı bid’at ve hurafelerle yılmadan mücadele veren Müslüman âlimlerin, fikir adamı ve aktivistlerin yıllarca yapamadığını, film sahnesindeki bir olay fazlasıyla yapmış gözükmektedir.
 
İnşaallah, bundan hayırlı sonuçlar çıkmış olur.
 
Bu müessif olay, inşallah insanların batıl inanç ve sapık fikirlere kapılmasına engel olacaktır.
 
Özellikle Müslümanlar, bundan böyle rüyalarla, ilhamlarla, hayali anlatımlarla dinlerini öğrenmek ve bunların peşine takılmak yerine, Allah’ın Kur’an’da koyduğu yasa ve kurallara uyarak gerçek dine tabi olmak gerektiğini akıl sahibi müminler olarak anlayacak ve yaşayacaklardır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi