Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu seçimde sadece muhtar ve belediye başkanı mı seçeceksiniz?

Bu seçimde sadece muhtar ve belediye başkanı mı seçeceksiniz?

Bana kalırsa bu seçim bir yerel seçimden çok daha fazla bir anlam ifade ediyor..

Bu seçim Anayasa referandumunun, Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir referandumu olacak mesela..

Bu seçim derin devlet mi, paralel devlet mi, hukuk devleti mi, bu anlamda bir oylama olacak..

Dahası Kürt açılımı, Alevilik açılımı konusunda da bir halk oylaması olacak..

Hükümetin Suriye politikasının, İslam dünyası ile ilgili politikaları açısından da bir oylama olacak..

Bu icraatlara hayır diyenlerin, kendi alternatiflerini, kendi çözümlerini masaya koymaları gerek. Yoksa iktidardan gelen her şeye hayır diyen bir muhalefet ciddiyetine kimseyi inandıramaz..

Bir de bu seçim hangi partinin, hangi seçmenin nerede durduğu, ilkeli davranıp davranmadığı anlamında da bir seçim olacak.. Yani bir turnusol kağıdı gibi bir anlam ve derinlik kazanmış durumda bu seçim..

Daha şimdiden, bana kalırsa muhalefet buharlaştı. İntihar etti, harakiri yaptı.. Kazanmak için değil, iktidarı yıpratmak için oportünizme saptı.. Düşünebiliyor musunuz, “Hocaefendilaik-Kemalist CHP için umut oldu.. Ergenekonun avukatlığını yapanlarla paralel yapının abileri kanka oldular. Siyaset ve sermaye insanları nasıl da değiştiriyor!

İktidarı kasetlerle ve yolsuzluk iddiaları ile vurmaya çalışıyorlar.. Ama her iki konuda da kendileri hiç de temiz değil..

Bir de gerçek yolsuzluk dosyaları ile çıkmadılar ortaya.. Cengiz Aktürk olayı işin iftira boyutunu göstermek açısından ilginç bir örnek.. Halk Bankası olayı ise kaş yapayım derken göz çıkarmaya benzeyen bir olay.. Hem haklı olmak, başkasına haksızlık yapma hakkı vermez ki!

Bu seçimde paralel devletin siyasi tabanını  göremeyeceğiz.. Çünki kendi adlarına bir siyasi oluşum yok.. AK Parti karşısındaki partilerin oy artış toplamını kendi tabanları olarak takdim etmeye çalışacaklardır. Ya da AK Parti’den gidecek oylarla ilgili bir hesap yapacaklardır. Ama bu da yol değil.. Eğer bu anlamda kendilerinde bir güç vehmetseler, seçimleri engellemeye çalışmazlardı..

Bu seçimlerde sadece muhtarları ve belediye başkanları ve belediye meclislerini seçmeyeceğiz.. Herkes milli irade karşısında boyunun ölçüsünü alacak.. Şunun şurasında 45 gün kaldı.. Henüz tabanda siyasi bir heyecan yok.. Adaylar henüz tam olarak belirlenmiş değil.. Herkes AK Parti’yi bekledi. CHP AK Parti’den arta kalanları toplamaya çalışıyor.. Siyasi tartışmalar, iktidar paralel devlet tartışması üzerinden sürdürülüyor..

Paralel yapı zor durumda. Çünki her adımda kendileri ile ilgili yeni bilgiler ve belgeler ortaya çıkarılıyor. Hele bundan sonra işleri daha da zor. Çünki paralel yapılanmaya ilişkin, kadrolarından hiyerarşik yapılarına, uluslararası bağlantılarına kadar birçok bilgi Başbakanlıkta gözden geçiriliyor.. Para hareketleri, bu kişilerin nasıl bu kadrolara geldikleri, yükseltildikleri, Terfilerin ödül ve disiplin notu ile nasıl maniple edildiği. Sınav sorularının kimler tarafından nasıl servis edildiği.. Yargıdaki, cezaevlerindeki hakim, savcı, mübaşir, gardiyanına kadar  sistemin nasıl işletildiği ve bu kişilerin nerede, ne zaman, kimler tarafından nasıl ve hangi maksatla eğitildiği, bu gençlerin ailelerinden nasıl kopartılarak bu yapıya dahil edildikleri, işin esoteric yanı ve dini yanı, hepsi ortaya döküldü..

Valilik ve kaymakamlıklardaki kritik görevlere kimlerin nasıl getirildikleri ve görevdeki alınsa bile yerine geleceğin nasıl belirlendiği vs. her şey biliniyor..

Her iki taraf da geldikleri noktadan kendi iradesi ile geri adım atmayacak.. Sonuçta kaybedecek taraf belli.. Paralel yapı, bundan sonra en az zayiatla bu işin nasıl kurtarılacağı ve bu işin cadı avına dönüşmesinin nasıl önleneceğine ilişkin çalışıyor olsa gerekir.. Bir de işin dış bağlantıları da önemli.. Paralel yapının iflası, bunların uluslararası bağlantıları açısından da ciddi bir sorun.. Bu durumda Ergenekon ve Balyoz gibi yeni bir dava açılabilir.. Ve benzer davalar başka ülkelerde de açılabilir.. Bu işin arkasındaki ülkelerdeki derin yapılarla, görünen hükümet arasında siyasi ve hukuki bir krize dönüşebilir..

Hem dışarının, hem içerinin gözü seçim sonuçlarında.. Ve seçim sonuçları şimdiden belli.. Çünki kaset olayı geri tepiyor. Yolsuzluklar ise inandırıcı ve ciddiyetten uzak bulunuyor. En az zamanlaması açısından gayri ciddi.. Bir de iş telefon dinlemeleri ile ilişkilendirilince, Cemaat denen yapının bu tür ilişkileri, akıllara daha vahim ilişkiler ve bağlantıları getiriyor.. Zaten onun için seçimleri engelleme, sürec, sabote etme, seçim sonuçlarını şaibeli hale getirme ve her şeye rağmen, tüm muhalefeti harekete geçirerek, AK Parti karşısında bir muhalefet koalisyonu oluşturma çabası, aslında bu çaba sahiplerinin derin bağlantılarını, hoşgörü misyonerliğinden ötekilere karşı savaş hattına savrulması ve bu maksat için bütün ilke ve değerleri bir tarafa bırakması akılları karıştırıyor..

Keskin sirke sonunda küpüne zarar veriyor.. Seçmen bu gerçeklerin farkına vardığı için, varolan gerçeği, ham hayallere kurban etmek istemiyor.

Yazının başına dönecek olursak, AK Parti iktidarı dönemindeki kazanımlar orta yerde dururken, bu camia soslu muhalefetin yamalı bohçası, kime, neye hizmet edecek.. Asıl soru bu.. Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan daha değerlidir.. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi