Konya’mızdan İzmir’imize selamlar, sevgiler ve saygılar sunuyorum… 30 Mart yerel seçimleri en sıcak gündem. İşi ehline vermek ise bir hakikat. İşte bu hakikat İzmir halkımıza sunulmuş bir nimet. Öyle bir nimet ki, eğer İzmir’imiz bu nimeti elden kaçırırsa, bir daha ellerine zor geçer.

   Ulusal kanalın birinde Sayın Binali Bey’in, İzmir ile ilgili projelerini dinledim. Ve meftun oldum. Kararlılığı, efendiliği, cesaret ve tutarlılığını ve en önemlisi güven kimliğine hayran oldum. Çeyrek asırdır gidip geldiğim İzmir için bulunmaz bir nimettir, Binali Bey…

   Biliriz ki ideolojik mantıkla topluma hizmet etmek sıkıntı doğurur. Ülkede gitmediğim yer sadece Hakkâri’dir. Jandarma, yol güvenliği sebebiyle gitmemizi istemedi. Bunun dışında nereye gittiysem, hizmet aşkı olan insanların beldelerini nasıl ihya ettiğini gördüm. Mesela, Konya, İstanbul, Ankara, Kayseri, Malatya v.s hizmetlerle dillere destan birkaç şehirdir. Antalya’ya gittiğimiz zaman, ki oradan evliyim, kayda değer bir şey yok. Niçin? Orada ideolojik bir yapı var. Bir dönem değil on dönemde olsa, yine olmaz.

   81 ilin içinden niçin cımbızlayarak İzmir’i aldım, derseniz, yukarıda dediğim gibi çeyrek asırdır gider gelirim İzmir’e, görülen köy kılavuz istemez. Şehir öncelikle arka bahçeleri ile kenar semtleriyle adeta ağlıyor, sızlıyor. Bir dünya şehri olan İzmir, ehil olmayanların elinde ne hale gelmiş, biliyor musunuz?

  Burada İzmir B.Şehir Bld. Baş. Aziz Kocaoğlu Bey’e hakaret falan yoktur. Başkan olarak kapasitesi, gayreti bu kadardır. Binali Bey ile kıyaslamak mümkün değil. Ülkeyi ulaşım hizmetleri ile adeta şantiye haline getiren Binali Bey, İzmir için bir fırsattır. İzmir halkımız bir nöbet değişikliği yaparak, bir dönem de sorumluluğu Binali Bey’e versin ve beklesin. Bakalım neler olacak? “İstemezük” mantığı, günümüzde iş yapmıyor. Yerel seçimler daha çok objektif, hakkaniyet, vefa, hizmet aşkı gibi hasletlere sahip olanlara görev vermeyi gerekli kılar.

    Bir zamanlar Sayın Demirel, İstanbul’da bir toplantıya katılır ve İstanbul halkı aklını peynir ekmek gibi yemesi lazım ki, kazansın, demişti. Netice ne oldu? İstanbul, hak ettiği İstanbul’a kavuştu. Ankara ise tartışmasız bir başarıyı kanıtladı. Burada Melih Bey’i hayırla yâd etmek insanlık borcumuz olsa gerek. 40 senedir yaşadığım Konya’ya gelince, tanınmaz hale gelmiş bir şehir oldu. Tahir Bey, ehliyetli, liyakatli ve sadakat heyeti ile bu işi başardı. Kendisine teşekkür ediyorum. Elbette bu günlere gelmemizde Halil Ürün Bey’in belediyeciliğini göz ardı edemeyiz. Konya halkımızın duasını alarak birçok hizmette emeği vardır.  

   Niçin bu bölgesel mevzulara girdiğim sorulursa, istiyoruz ki İzmir de hayırla hizmetleri yâd edilen iller arasına katılsın. İş bunun için İzmir’in, Binali Yıldırım Bey’e ihtiyacı vardır. Ama Binali Bey’in İzmir’e ihtiyacı yoktur. Hizmet etmek istiyor. Hizmetlerindeki başarısı dış ülke ve devletler tarafından bile takip edilen bir beyindir Binalı Bey. Kendisi ile bir defa konuşmadım ve görüşmedim. Ancak hep dua ettim. Hizmetleri icra edilirken, tünelin içinden giden tren gibi hareket eder.

   Bu arada muhalefet partilerinin sorumlu başkanlarının konuşmaları, seçimi kazanmak için kullandıkları dil, hiç hoş değil. Kültür seviyesi yükselmiş bir ülkenin okuyan ve düşünen talebeleri, öğretmenleri, tahsil ile kültürü at başı sürdüren ev hanımları, muhalefetin tavır ve sözlerini hiç tasvip etmiyorlar. Hizmetleri konuşmaları, hedefleri ve projeleri dile getirmeleri, tatmin etmiyor kamuoyunu. Paralel yapının arka bahçesini bilmiyoruz. Basın-yayından edindiğimiz bilgi ve bulgular, kan dondurucu haldedir. Yazık çok yazık… Sabaha kadar uyuyamadığımız günler oluyor. “Sen de mi Brütüs” bizleri kahrediyor adeta.

    Sayın Binali Yıldırım Bey. Siz üzerinize düşeni yaptınız. Mesajınızı verdiniz. Hedeflerinizi ve projelerinizi en akıllı ve mantıklı fikirlerinizle dile getirdiniz. Yani bir insan olarak hem de sorumluluk taşıyan Müslüman bir insan olarak görevinizi yaptınız. 30 Mart seçimleri neticesinde, kazansanız da, kazanmasanız da, Hakkın ve halkın yanında kazanmış sayılacaksınız. Size görev vermeyenler kaybedecek. Arabanıza binip, İzmir’den ayrılırken, iki rekât namaz kılar ve: Şahit ol Yarab, der ve hizmetinizin başına dönersiniz.

   Konya’dan selam, sevgi ve saygılarımızı sunar, üstün başarınızı size lütfeden Yüce Allah’a emanet ederiz.