Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Ebleh herif

Ebleh herif

Obama düşmanlarını sevindirirken, bütün yönlerden kesif dost ateşi altında tutuluyor. Suriye’den sonra Ukrayna’da da pasifliği ortaya çıkmış oldu. İki cephede de Rusya karşısında bozguna uğradı.  Bediüzzaman’ın güzel bir ifadesi var. ‘Aç ayıya tahabbub iştahını artırır’ diye. Obama giderek Putin’in daha fazla iştahını kabartmakta ve artırmaktadır. İştahının sınırları da bilinmemektedir. Amerikan çıkarları Rusya sınırlarında bitiyorsa Putin’in iştahı da ABD kıyılarına ve belki de ötesine kadar uzanıyor. Obama sayesinde Putin’in sınırları belirsiz hale gelmiştir. Bundan dolayı kimi ister şaka, isterse gerçek yollu söylesin; Gazze’nin Rusya’ya bağlanmasını ve bu surette İsrail’in tasallutundan kurtulmasını teklif ediyor. Türkiye’de bazı Putin hastaları da Kırım’ın Rusya’ya ilhak edilmesini Hatay meselesine benzetiyorlar. Bu benzetmeyi yapanlar Beşşar kafalı olmalıdır. Kimileri de Kırım’ın ilhakını Saddam’ın Kuveyt’i ilhakına benzetmekte. Baba Bush, baba Esat da olmak üzere arkasına 40 ülkeyi toplayarak Saddam’ı Kuveyt’ten çıkarmıştı. Obama ise, Putin’i durdurmak için Kırım’a sefere çıkmayacaklarını ve çözümün diplomatik olduğunu söylüyor. Askeri olarak kılını kıpırdatmıyor. Kendisini nakzetmemek için başını kuma gömüyor. Suriye’de de böyle söyleyerek Ukrayna kazasına neden olmuştur! Obama ile Putin’in vucut dilleri ve mantık örgüleri birbirine uymuyor. Putin ise, kuvvet diline inanıyor ve bu sayede oldu bitti ile Kırım’ı fiilen ilhak etmiştir. Masanın arkasında güç olmadan, diplomasi gücünü nereden alacaktır? Güç olmadan diplomasi blöfe dönüşür. Güç varsa politika da vardır, diplomasi de vardır. Alman savaş felsefecisi Clausewitz, ‘diplomasi, sahadaki savaşın masadaki yansıması ve devamıdır’ demiştir. Diplomasi savaşın yumuşak boyutudur ve gücünü meydandan ve sahadan alır.

Obama ise masada güç bulundurmadan Rusları diplomasi yoluyla hizaya getireceğini, savacağını ummakta veya daha doğrusu vehmetmektedir. Güç seçeneğini dışta tutarak avucunu çıplak hale getirmektedir. Kırım’a sefere çıkmayacağını söylüyor. Sahaya güç sürmek yerine veya sevkü’l ceyş yerine ambargo ile diplomatik çözümün önünü açacağını varsaymaktadır. Kırım’da Putin’le karşı karşıya gelen Obama acaba hâlâ Suriye’de Putin’i ortak olarak varsaymakta mıdır?  Suriye’de rezil olan Obama, Kırım’da rezilliğine tüy dikmektedir. Bundan dolayı Suriye Müslüman Kardeşler hareketinin önemli isimlerinden Züheyr Salim, Obama’yı değerlendirirken ‘belid’ olarak nitelendirmiştir. Bu ifade, ahmak ve ebleh herif anlamına gelmektedir. Kafası basmayan demektir. İngilizce’de bu kelimenin karşılığı olarak ‘fool’ kullanılmaktadır. Condeleezza Rice de, Obama’nın Ortadoğu’da büyük bir boşluk bıraktığına temas etmektedir. Elbette Obama’nın Ortadoğu’da gölge etmesini istemeyiz. Bununla birlikte, hem Bush, hem de Obama İslami kesimlerle demokrasi üzerinden ortaklığı reddetmiştir. Bundan dolayı Suriye’de İslami kesimlere mesafeli durmak adına meseleyi çözümsüz kılmış ve akan kandan şu veya bu şekilde sorumlu hale gelmiştir. Mısır’da da darbecilerin safına düşmüştür. Lakin hâlâ bazı cingöz laikler sihirli yetenekleriyle Obama veya ABD’yi İslamcıların safında gösterebilmektedirler! Obama selefine mukabil daha demokrat gözükmesine rağmen İslamcıları dip dalgadan yüzeye çıkaran Arap Baharı karşısında yaban durmuştur. Bırakın İslamcıların demokratik yollarla geldiği iktidarlarını perçinlemeye izin vermeye, belki onları alaşağı eden darbelere pasif veya aktif olarak çanak tutmuş ve katkı sunmuştur.

Putin, Kırım meselesinden dolayı Obama’ya ters düşmüştür. Lakin Obama, Suriye meselesinden dolayı ilkelerini çiğnediği gibi dostlarına da ters düşmüş ve yabancılaşmıştır. Türkiye, Suudi Arabistan hatta Katar bu ülkelerden bazılarıdır. Suudi Arabistan ile birlikte Sisi darbesine destek vererek de çapraz dostlukları zedelemiştir. Suudi Arabistan ile Türkiye bir yandan Obama idaresine ters düşerken, aralarındaki ikili ilişkiler de zedelenmiştir. Onun ötesinde Körfez ülkeleri Mısır darbesi üzerinden darmadağın olmuştur. Ortam Rusya ve Putin’e kalmıştır. Bu yüzden Obama, İsrail tarafından bile alay konusu yapılmıştır. Obama omurgasız çıkmıştır. Düşmanlarını güçlendirmiş ve dostlarını zayıflatmıştır. Ama; bu ebleh politikaları ile kendi zeminini de zayıflatmıştır. İsrail medyasına göre Yaalon, Ortadoğu’daki gelişmeler, Çin’le ilişkiler ve Rusya’nın Kırım’ı kendisine bağlaması gibi konular karşısında ABD Başkanının zayıf bir imaj çizdiğini ifade etmiştir. Vay sen misin bunu söyleyen!  Bunun üzerineABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu arayarak Yaalon’a ikinci defa özür dayatmak istemiştir. İsrail Savunma Bakanlığı ise Yaalon’un ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’i arayarak açıklama yaptığını duyurdu. “Sözlerimde ABD’yi rencide edecek bir durum yoktu” diyen Yaalon’un özür dilemediği görüldü. ABD basını Washington yönetiminin Yaalon’dan kamuoyu önünde özür beklediğini duyurmuştu. Obama’dan fazla Obamacı bazı Türk gazeteleri Erdoğan’ın Obama ile son görüşmesinde Gülen meselesinde ‘mesajın alındığını’ söyleyerek sözlerini çarpıttığını ileri sürmüşlerdi. Doğru veya yanlış, bunlar artık Obama’nın itibarsızlaştığını ve karizmayı çizdirdiğini ortaya koymaktadır. Yaalon, Ocak ayında da Kerry’nin Filistin-İsrail barışı için yaptıkları hakkında “Nobel Ödülü alsa da rahatlasak” demiş, daha sonra Kerry’den özür dilemişti. Ama Kerry bu defa istediğini alamamıştır. Omurgasız veya rüzgâr gülü Obama idaresi, dost düşman herkese rezil oldu. Beter olsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi