Birkaç ay önce... Bir araştırma şirketinin yaptığı ankette AK Parti’nin oy oranı yüzde 54 olarak görülüyordu.

Ne yalan söyleyeyim, bana biraz ‘abartılı’ gibi gelmişti.

Hálá abartılı gibi geliyor.

Bu ölçüde olmasa da, bir ‘fark’ olabileceğini düşünüyordum elbette ama bu fark, bana sorarsanız iktidar partisinin başarısından çok (elbette birçok başarılı icraata imza atmıştır), muhalefetin basiretsizliğinden kaynaklanıyordu.

Kaç kez yazdığımı hatırlamıyorum bile, Allah her iktidara Deniz Baykal’ın CHP’si gibi bir muhalefet partisi nasip etsin.

Bu partinin, ‘yaşama biçimi’ ya da ‘yaşama farklılığı’na indirgenmiş itirazları dışında, önerdiği doğru dürüst bir şey yoktu.

Enflasyonu nasıl düşüreceklerdi?

İstihdam sorununu nasıl çözeceklerdi?

Kürt meselesi için farklı hangi açılımı getireceklerdi?

özgürlükler sorununu nasıl halledeceklerdi?

Bizi (kendilerinin ifadesiyle) ‘cunta anayasası’ndan nasıl kurtaracaklardı?

AB’yle ilişkileri hangi esasa oturtacaklardı?

Halk bunları bilmiyordu...

Gerçi parti programlarında, daha da ötesine işaret eden ‘iyileştirme vaadleri’ vardı, hatta denilebilirse kağıt üzerinde en başarılı, en parlak program CHP’ninkiydi ama, bu ‘başarılı program’ın hayata geçirilmesine önce Deniz Baykal, sonra ‘CHP genetiği’ izin vermiyordu.

Mesela, CHP programına göre ‘akademik özerkliğin önündeki en büyük engel YöK’tü.

Bugün CHP, YöK’ün en önemli müdafiilerinden biri...

özgürlükler temin edilmeden, hiçbir mesele çözülemezdi.

Bugün CHP, mahut ve malum 301’in en ateşli savunucusu...

ülke ‘cunta anayasası’ ve darbelerle ödeşmeden bir milim ilerleyemezdi.

Bugün CHP, iktidar şansını neredeyse asker kaynaklı bir oldubittiye endekslemiş durumda ve cunta anayasasının da en büyük destekçisi...

Paşa’dan mülhem ‘CHP genetiği’ üzerinde önümüzdeki zamanlarda konuşuruz... Sözü, Sevgili Şanlıurfalı Bekir Coşkun’umuzun ‘Erdemli Tarhana’ diye dalga geçtiği Tarhan Erdem’in araştırma şirketi KONDA’nın yaptığı seçim analizine getirmek istiyorum.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’a göre, bugün seçim olsa AK Parti yüzde 52 oy alıyor.

Daha önceki abartılı rakamdan iki puan düşük...

Bir de iddiası var Ağırdır’ın...

Diyor ki: ‘çok derin bir yoksulluk var. Bunun dışında moda deyimle toplumda derin bir ahlaki problem var. Vatandaş ahlaki çözülmeye karşı kendini güvensiz ve yalnız hissediyor. AKP’yi bir sığınak olarak görüyor. 22 Temmuz seçim sonuçlarını değerlendirirken şunu söylemiştik. AK Parti’ye oy verenlerin üçte biri başka alternatif görmediği için ve mecburen AK Parti’ye oy verdi. Şu anda bu durum devam ediyor...’

Benim tahminim yüzde 50’ydi.

Bu nedenle ilk rakamı abartılı bulmuştum.

Fakat Fazıl Say unsurunu unutmuşum.

Bu iki puanlık artışın nedeni, bence, Fazıl Say’ın ‘bırakır giderim’ beyanatıdır.

Hani, ‘su içse yarıyor’ derler ya...

Karşısındaki muhalefet öyle saçma sapan işler yapıyor ki (en son Fazıl Say’ın beyanatından ekmek çıkarmaya çalışmışlardı), AK Parti’nin ekstradan bir şey yapmasına gerek kalmıyor.

Resmen su içse yarıyor.