Bilmiyorlar(mış)
Ricciardone Cemaati bilmiyormuş.. Her haltı bilirler, ama bunu bilmiyorlarmış işte. Oysa herkesi dinliyorlar.. Demek ki görevlerini yapmıyorlar.. Kurdukları ve yönettikleri bir hareket hakkında bilgisizlik iddiası çok komik. Bunun adına “diplomasi” diyorlar..
Bilmek işlerine gelmiyor.
Hadi daha farklı söyleyelim, “diplomatik” bir dil kullanalım.. “Tecahülü arif” sanatı yapıyorlar.. Bilmiyormuş gibi yapıyorlar.. Bilmek işlerine gelmiyor çünki! Bilmek istemeyenden daha cahil kim olabilir..
Eski Genelkurmay Başkanı da Ergenekondan habersiz.. Birtakım akademisyenler, bürokratlar ve politikacılar da “Paralel devlet”den habersiz. Yemin bile ediyorlar.. “Harp hiledir” ya! Bunlar da savaş veriyorlar.. Biraz da “takiyye”..
Haberlere bakılırsa, Emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda başsavcıyken Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en parlak subaylarının başında geliyordu. Generalliğe yükselmek üzereydi. Önüne Aziz Yıldırım, Karargah Evleri ve Işıkevleri soruşturmaları geldi, hayatı değişti. Soruşturmalarda karşısına paralel yapının TSK’nın her yerine sızmış uzantıları çıktı, başına gelmeyen kalmadı. 2009 yılında Işıkevleri iddianamesini bitirdiği gecenin sabahında tutuklandı, Balyoz, Sahte Çürük Çetesi başta olmak üzere 10 ayrı davadan yaklaşık 1000 yıl hapsi istendi, 36 yıl 3 ay ceza aldı. Ankara Sincan Cezaevi’nde bulunan Emekli Hakim Albay Üçok, paralel yapının yani Cemaatin “Ötüken” adında gizli bir örgüt kurduğunu iddia ediyor. Üçok adını Bahriye Üçok’tan hatırlayacaksınız.. Bildik bir isim yani. Bazı kişiler aile boyu işin içinde olurlar bazan! Hepsi, kendi ifadeleri ile ve yandaşlarının gözünde her zaman “sütten çıkmış ak kaşık”tır. Birilerinin şeytan olduğunu söyledikleri kişiler, başkalarının gözünde melektirler.. Hep diyorum ya, bunların kadrolarında şeyh de var fahişe de.. Bazan sopa, bazan havuç kullanırlar.. Bunlar böyledir.. Bir fahişeyi “iffet timsali” olarak takdim de edebilirler.. Ya da fırsat bulurlarsa bir masumu kalabalıklara taşlatabilirler..
Bir başka kaynağa göre Ötüken yapılanmasını gündeme getiren isim ise; PKK yöneticisi Murat Karayılan’dı. Karayılan “Ötüken” ismini 2011 yılında Hasan Cemal’le yaptığı röportajda söylemişti. PKK yöneticisi Mustafa Karasu da bu yapılanmayı “Yeşil Ergenekon” olarak adlandırmıştı.
Birilerine göre “Ergenekon”, birilerine göre “Ötüken” yok. Tıpkı birilerine göre “JİTEM” olmadığı gibi.. JİTEM de var, Ergenekon da, Ötüken de! Kendi aralarında adı farklı olabilir.. Ama bu yapılar dün vardı, bugün de var. Yarın da benzer yapılar her zaman olacak, devletler, istihbarat örgütleri, 6. kol faaliyetleri olduğu sürece bunlar olacak..
Bakın güç ve servet temerküzü olan her yerde benzer yapılar oluşur!
Cemaatin bir sürü yan/paralel iltisaklı grubları var.. Daha önce AK Parti’yi kullanıyorlardı, şimdi kullanacakları siyasi yeni bir yapıya ihtiyaçları var.. Eylem yapacak bir vurucu güce, gençlik hareketine ihtiyaçları var.. Cem Uzan’ın Genç Parti’si ya da BBP olabilir mi? Alperenleri kullanmak isterler mi?
Birileri BBP’yi sanki paralelin paraleli gibi göstermeye çalışıyor.. Bu doğru değil, benim gördüğüm kadarı ile, ama birileri “bu tarlayı sürmek istiyor”. Alperenler üzerine birileri öteden beri hep plan yaptı ve bu gençlik hareketi içinden birileri birtakım işlere alet oldu ise de hareket bu konuda temiz kalmayı başardı.. Bu çabaların da farkındalar ve içeride bu konuda ciddi bir temizlik ve direnç var.. Alperenler, kendilerini kullanmak isteyenlerin kirli planlarının farkına vardıkları an geri döner ve bu işin arkasındakilerden hesap sorarlar..
Zaten paralelciler de bunun farkındalar.. Onun için diğer grublarla da temas kurma çabasındalar. Türk, Kürt, Alevi, sosyalist fark etmiyor, iktidara karşı herkesle işbirliği yapabilirler..
Paralel yapının öyle dostluk, vefa gibi bir meselesi yok.. İşleri bitince her şeyi unutuyor, itiraz edecek olursanız, acımasızca üzerinize gelebiliyorlar.. Çok yumuşak gözükmelerine rağmen, çok acımasız olabiliyorlar..
Anlayacağınız Ergenekon da var Ötüken de.. Birileri Türklerin tarihinden kendilerine bir isim bulma derdindeler.. Ama aslında Türk halklarına değil, başkalarına hizmet ediyorlar.. Bu milletin, inanç, tarih, kültür değerlerine, alameti farikalarına karşı başkaları ile derin ve gizli ittifaklar kuruyorlar..
Ricciardone bile bunlardan habersizmiş..
Sahi mi? Sizi görevden alırlar, bu böyleyse! Biliyorsunuz ve bilmediğinizi söylüyorsunuz, çünki bu işin altından kalkamayacağınızı biliyorsunuz. Bu işi Amerikan iç siyasetinde sorunlara yol açacak derin bir mesele olduğunu biliyorsunuz.. Konuşmak işinize gelmiyor.. Ama bu anlamda sükutunuz bile önemli.. “Sizin çocuklar” bu haltları ilk defa yemiyorlar ülkemizde.. Ama ilk defa bu kirli olaylar, hedefine ulaşmadan deşifre oluyor.. Bu da önemli..
Bilmiyorsanız da (!) bu vesile ile öğrenmiş olmalısınız. Bir daha sorulduğunda herhalde, artık “bilmiyorum” diyemezsiniz! Hem zaten sizinkilerin yazdıkları raporları okursanız öğrenirsiniz! Herkesin bildiği bir şeyi sizin bilmiyor olmanız mümkün mü!
Yoksa siz de cemaatten misiniz, bu projenin bir parçası mısınız. Onlar da biliyorlar çünki! İnkar ediyorlar ve her şeyi! Takiyye yapıyorlar yani! Sizi gidi takiyyeciler sizi!
Bir de Ergenekoncuların ağzından paralelcilere, paralelcilerin ağzından Ergenekonculara yüklenmek bize fayda sağlamaz.. Her iki kesimde de bir sürü sorun var. Bize düşen, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı durmaktır.. Ergenekoncuların bahçesinden paralelcilerin balkonunu, paralelcilerin bahçesinden Ergenekoncuların balkonuna taş atarak bir yere varamayız.. Bu işin sağı-solu, dincisi-ateisti, Alevisi-Sünnisi, Türk’ü-Kürd’ü yok, topunun canı cehenneme! Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.