Tirajlar tepetakla
Siyasi rekabet, gerilim tirajların tavan yapmasına sebeb olmuştu. Seçim sonrası tirajlar tepetakla gidiyor..
Seçimden bugüne yaklaşık 500.000 tiraj kaybı yaşandı ve erime devam ediyor..
En büyük kayıp Zaman’da.. 1,5 milyona doğru giderken, 1 milyona geriledi.. 2. sıradaki Hürriyet, 3. sıraya geriledi.. Son hafta itibarı ile 4.945 olan toplam tiraj mayıs sonunda 4,5 milyona, bir ay sonra da yaz etkisi ile 4 milyona kadar gerileyebilir..
Mart sonunda toplam tiraj 5.061.000 idi..
20 Ocak’ta Zaman 1.178.851 tiraj göstermişti..
2. sıradaki Posta’nın tirajı Zaman’ın yarısı bile değil.. 404.000..
Hürriyet, Sözcü ve Sabah aynı grubta: 300 bin bandında..
200 bin bandından kimse yok. 100.000 bandında, yani 100.000 ve üzeri 9 gazete var, spor gazeteleri dışında..
Spor gazetelerinin günlük toplam tirajı 400.000’e yakın.. 50.000 bandında 6 gazete var. Gerisi 50.000’in altında..
Son bir hafta içinde 1000’in üzerinde, spor gazetesi dışında tiraj artışı sağlayan gazete yok.. En yüksek kayıp 36.423 ile Zaman, ardından 23.392 ile Gözcü.
“Karşı” bir haftada tirajının dörtte birini kaybederek, oransal anlamda en fazla tiraj kaybeden gazete oldu ve kapandı..
Zaman gazetesinin normalleşme sürecinde tirajının yarıya yakınını kaybetmesi bekleniyor.. Okul, dershane ve yurtlarla ilgili zorunlu abonelik dönemi mayıs sonunda, haziran ortalarında bitecek.. Firmaların toplu abone dönemi ve kamudaki alımlar da operasyonlara bağlı olarak bitebilir..
1. grubta yaklaşık 50.000 civarında kamu ve kurumsal alım var.. Yani 300.000 tiraj üstünde böyle bir kamu alımı sözkonusu. Zaman ve Hürriyet bu grubta 100.000’e yakın bir tiraja sahip..
2. grubta bu rakam 25.000 seviyesinde. 3. grubta 10.000.. Havayolu şirketlerinin tek başına alımı bile, en alttakinin normal toplam tirajının üzerinde..
Bir de promosyon / zorunlu abone sistemi var ki, belli partilerin desteklediği gazeteler dışında Zaman ilk sırada yer alıyor.. Parti ve cemaata dayalı bazı gazetelerin tirajının yaklaşık yarısının zorunlu, toplu, kurumsal alım olduğu tahmin ediliyor..
Haziran ortalarında hem okulların tatil olması, hem de yaz tatiline dayalı ciddi bir tiraj kaybı yaşanacak. Ağustos ortalarında ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından gazetelerin gerçek tirajları ortaya çıkacak..
Bu sonuçlardan yazılı basının can çekişmekte olduğunu söylemek mümkün..
Toplam tiraj; spor basınını da dışarıda tutarsanız, 3 milyona kadar gerileyebilir..
Bugünkü 5 milyon seviyesindeki tiraj, zaten önümüzdeki bir iki ay içinde 4,5 milyona gerileyecektir.. Sporu da çıkarsanız 4 milyon..
500-600 bin civarında bir toplu alım, kurumsal, kamu alımı olduğunu düşünüyorum, toplam tiraj içinde.. Yaklaşık 500-600 bin de promosyon nitelikli alım var.. Bir o kadar da spor mediası deseniz.. 4 milyon üzerinden hesaplarsanız, zaten geriye 2,5 milyon gazete kalıyor..
İşin kötü yanı ne biliyor musunuz, bu gazetelerin en az okunan sayfaları, kültür-sanat, dış politika ve ekonomi.. En çok okunan sayfaları ise spor, magazin ve sağlık sayfaları.. Ve aktüalite tabii ki!
Toplamda 40 günlük gazete var.. En yüksek tirajla Zaman 1 miyonluk tirajı ile birinci. Hürses 1187 tirajı ile sonuncu. Son 10 gazetenin tirajı 100.000 civarında. İlk 10 ise 3.300.000 seviyesinde. İlk 10 zaten yaklaşık toplam tirajın yarısına sahip. Sadece Zaman paraleli toplam tirajın dörtte birine, Doğan grubu diğer dörtte birine sahip. Dörtte biri de AK Parti çizgisinde..
Zaman ve Doğan grubu toplam tirajın yarısına sahip, bu arada..
AK Parti yaklaşık oyların yarısını alsa da, mediadaki gücü, tiraja vurulduğunda daha düşük.. %40’ın altında..
Türkiye’nin en eski gazetesi Cumhuriyet en pahalı gazete ve 50.000 bandında..
Sol-Sosyalist gazetelerin tirajı; Taraf 70.000 tirajı ile sola dahil edilirse 200.000 civarında.. Dindarların talep ettiği, dini kimlik ve tercihlerin, hassasiyetlerin öne çıktığı gazetelerin tirajı ise 1.800.000 civarında.. Tabii bunlar arasında 1 milyon tiraj Zaman’a ait!
Durum bu.. Bu konuda okura, gazete sahiplerine, çalışanlara, yazarlara, STK’lara ve devlete büyük sorumluluklar düşmektedir.. Yoksa bu gidişle yazılı basın önümüzdeki 3-5 sene içinde dibe vurur.. İlk milletvekili seçiminden sonra kriz başlar..
Mahalli gazetelerin durumu da daha iyi değil bu arada. Onu da belirtelim..
Gazetelerin tirajları kadar inanılırlıkları ve ciddiyeti de tartışmalı hale geldi. Media tetikçiliği, kiralık kalemler, “sahibinin sesi” “parayı verenin düdüğü çaldığı” Reklam şantajcılığı ile, tehdit ve şantaj ya da iş takibi için araç olarak kullanılan bu iş ahlaki bir iş olmaktan çıkıyor giderek..
Durum bu, biliyorum anlattığım şeyler iç açıcı şeyler değil. Sonunda herkes layık olduğu gibi bir iktidara ve layık olduğu gibi bir gazeteye sahip oluyor.. Biz kendimizi değiştirmedikçe de bu işler düzelmeyecek.. Allah cahil bir topluluğa yardım etmeyecek, onların işini kolaylaştırmayacak çünki. Arz ederim efendim.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.