Şener'in sessizliği Gürtuna'yı hatırlatıyor
AK Parti'nin kapatılmaması pusuda bekleyen birçok siyasi aktörü hayal kırıklığına uğrattı.
Nasıl uğratmasın, o dönem kimi siyaset aktörü "milli mutabakat hükümeti" içinde yer almanın hesabını yapıyor, kimi de "yaralı AK Parti" den kopacak parçalarla yeni siyasi yolculuklara çıkmanın hayalini kuruyordu. Daha önce de yazdım, Ankara'da yaklaşık 150 siyasi büro günlerce bu hayallerle yatıp, bu hayallerle kalktı.
Haklarını yememek lazım, bunların çoğu bu hayale yatma işini hep sessizce yaptı.
Sadece bir kişi, eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener bu hayalini hiç saklamadı. Daha karar açıklanmadan o yola çıktı.
Memleketi Sivas'ta, Konya'da daha sonra Denizli'de "ati" ye doğru "şanlı" bir yürüyüş başlattı. "Fırsatçı" suçlamalarına, "eski partin yaralıyken" uyarılarına hiç aldırmadı. O kısa dönemde çevresi, siyasette "tutunamayanlar" ve statükonun savunucuları tarafından sıkı sıkı sarılmıştı.
"Tek çıkış yolu sensin" dolduruşlarıyla tam havaya girerken o "sürpriz" 30 Temmuz tarihli Anayasa Mahkemesi kararı geldi. Ve o "derin" hayaller suya düştü.
O tarihten bugüne tam 22 gün geçti.
Şimdi Abdüllatif Şener ne yapıyor dersiniz?
Sahi ne oldu o Anadolu turları?
9. Cumhurbaşkanı Demirel'in deyimiyle "siyasette 24 saat çok uzun bir süre..."
Her an her şey olabilir. İlginçtir, o günlerde siyaset kulislerinde çokça "Şener ne yapacak?" sorusu soruluyor ve onun üzerinden Türkiye tahlilleri yapılıyordu.
Şimdi bütün o konuşmalar bıçak gibi kesildi. Ne konuşan var, ne de merak eden.
Tıpkı bir dönem "Turkuaz Hareketi"yle çıkış yapmaya kalkan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna gibi, o da bir anda unutuldu.
Şimdi, çankaya Yıldız'da bir büroda "Yalnızlığın dayanılmaz ağırlığı" altında büyük olasılıkla "hayat muhasebesi" yapıyor.
Bir siyasetçi bu manzarayı şöyle yorumluyor:
"çok güvensiz, yanında adam yok. Yerel seçimlere girmekten de korkuyor. Bürosuna sadece birkaç tane eski AKP milletvekili geliyor. Küskünlerin çoğu da onu terk etti. Umutsuz bir vaziyette..."
Son dönemin bu hızlı siyasi aktörünün, bu hızlı düşüşü, "siyasette yeni arayışların adresi" ni de değiştirdi.
Birçok siyasetçi, siyaset uzmanı AK Parti'ye bir alternatifin yine AK Parti'nin beslendiği muhafazakar tabandan çıkacağını düşünürken, "Şener deneyimi" bu tezin gerçekleşme şansının zor olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle yeni alternatif adresin "demokrat, liberal sol" olacağı konuşuluyor.
Bir siyaset uzmanı şöyle diyor:
"Son dönemde Ankara'yı yakından izliyorum. Bence AK Parti'nin alternatifi merkez sağdan çıkmayacak, soldan çıkacak. Başka şansı yok Türkiye'nin. Eğer merkez solda Türkiye muhafazakarlığına hitap eden, sivilci bir yapı yaratılırsa Türkiye normalleşir."