Ha bu bize ders olsun!
Bade harabul Basra! Basra harap olduktan sonra. Gidenler geri gelmeyecekler ama, bundan sonra aynı acılar tekrarlanmaması için aklımızı başımıza toplamamız lazım.
İster sabotaj ihtimali olsun, ister provokatörlerin komploları, sonuç ortada, sabotaja karşı da, felaket tellallarının kışkırtmalarına karşı da dikkatli ve uyanık olmak gerekiyor..
Bir facia yaşandı ve herkes bu durumdan üzüntü duyuyor ve hem vatandaş, hem de devlet, bu süreçte canla başla, hem kurtarma faaliyetleri ile ilgili olarak, hem de olay sonrası Soma halkının yanındaydı..
Bir kısım muhalefet, bir kısım media, bir kısım dış mikraklar ve bir kısım örgütler yine yapacaklarını yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar..
BBC yine “Müftü karısı” tezgâhını ısıtıp servis etti, Alman mediası yine iş başında idi..
Tekrar söyleyeyim, Alman mediası sadece Alman mediası değildir. Almanya gerçek anlamda bağımsız bir ülke de değil, işgal altında bir ülke.. Almanya üzerinden servis edilen işler Amerikan, İngiliz, Fransız ve İsrail etiketi taşıyor olabilir..
Eğer bu iş bir sabotaj ise, anne katili evladın, cenazede en fazla ağlayan kişi olması örneğinde olduğu gibi, birileri orada timsah gözyaşı döküyor olabilir..
Daha ilk günden, Soma faciasını Twitter’den “Soma’da AKP kazanmıştı” diye mesaj vermeye çalışan bir paralel Twitter çetesi işbaşındaydı.. Hâlâ Gezinin hayali ile yaşıyorlar, tadı damaklarında kaldı!
Evet! Bu iş sabotaj olmasa bile Soma üzerinden Türkiye devletine ve hükümetine bir komplo kurulmaya, Türkiye dizayn edilmeye çalışılıyor.. Gezide çevrecilik kullanılmaya çalışıldı, bu gün de kömür madenleri..
Öte yandan; bizim bu olayda kibriti gözümüze çok yaklaştırıp arkasındaki ormanı kaybetmememiz gerekiyor.
- Enerji politikamızı yeniden gözden geçirmeliyiz..
- Yasal mevzuatı da gözden geçirmemiz gerekiyor..
Sadece madencilik açısından değil, iş güvenliği, eğitim, denetim, altyapı, neyse o.. Denetleyicileri de denetlemek gerekiyor.. Meslek örgütleri ve sendikalar da anlaşılan görevlerini yapmıyorlar.. İşçilerimiz de kendi can güvenlikleri ile ilgili ya eğitimsiz ya da dikkatsiz..
- İşyeri ve işçi sağlığı ve güvenliği açısından ulusal ve uluslararası standartlar ve normal yeniden gözden geçirilmeli.
- Üniversitelerin etkin bir şekilde süreçte yeralmaları sağlanmalı..
- Basın ve STK’ların daha etkin bir şekilde, etik ve mesleki standartlar konusunda, konuyu siyasi istismar konusu yapmadan takibe almalı..
Konu hep vicdani olarak ele alınıyor. Tamam vicdan da önemli, hukuk da, ama sonuçta insanlar yeterli bilgiye sahip değil ve bu bilgiye göre davranmıyorsa yapacak bir şey de yok..
Depreme karşı ev eşyalarımızı sabitleme konusunda biz üzerimize düşeni yaptık mı? Tamam kömür ocağında yaşam odaları çalışmıyormuş da, evlerdeki sığınaklar ne durumda mesela. Ya da kimin arabasında ilk yardım çantası ya da yangın söndürücü normlara uygun.. Aleme akıl verirken kendimize de baksak bir!
Bu olayın arkasında, olayı istismar eden komplocuların ve onlara destek veren media ve STK çetesinin de ortaya çıkartılması gerek. Derin ve Paralel bir takım adamların süreci nasıl provoke etmeye çalıştıklarını, Türkiye’yi küçük düşürmek için nasıl yalan haberler uydurduklarını görmek gerek. Bu sitelerdeki bilgiler silinmeden, Twitter ve Facebook sayfalarındaki yalan haberler ortadan kaldırılmadan, bunların da peşine düşmek gerek. Bakarsınız kiminin ucu Suriye’ye, kiminin ucu İsrail’e çıkar. Kimi Avrupa’ya, Atlantik ötesine uzanır!
Mevlana diyor ki, “Tilkinin kuyruğuna bastım, sesi ağzından çıktı!” Siz Çin’e yolculuğa çıkmaya hazırlanırken hangi Tilkinin kuyruğuna bastınız ki, dün başka örneklerde olduğu gibi sesi Taksim’den, Hatay’dan gelirken bu gün, Soma’dan çıktı!
İşin bu boyutunun da MİT tarafından iyi bir şekilde izlenmesi gerekiyor..
Evet bu acılar bize ders olsun. Dahası bu katliam, katlanmak zorunda kaldığımız çileler, bizden sonrakiler için baht kaynağı olsun. Onlar bu tecrübeden yararlanarak benzer felaketlerin yaşanmaması için ders alsınlar..
Sahi Soma’da yaşanan olaylarla ilgili halkı tahrik etmeye çalışan, yalan haberler uyduran, yangına körükle gitmeye çalışan Hürriyet’in yöneticileri de bu iş kazası sebebi ile kendilerini hesaba çekecekler mi?
Sanmam! “Amiral gemisi” Hürriyet, bunu zaten hep yapıyor! O derin güçlerin paralelinde, her zaman “sahibinin sesi” olarak görevi başında “topyekûn savaş”ın iflah olmaz bir savaşçısı olarak Soma’da yine iş başında idi.. Birileri örgütlerinin Soma halkının acısını istismar etmek için alana gönderdiği, Geziden, Kabataş’tan, Kızılay’dan Ulus’tan tanıdığımız provokatörlerin olay çıkartma, yağma ve saldırılarına karşı polisin engel olmak için başlattığı operasyonu, Soma halkına, Ocakta hayatını kaybedenlerin yakınlarına karşı bir operasyon gibi gösterme utanmazlığını manşetlerine taşıdılar ama, yalancının mumu erken söndü ve hayalleri yine boşa çıktı.. Şecaat arzedeyim derken, yine sirkatlerini söylediler..
Bütün bu olanlar hükümete de, bize de ders olsun.. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.