Bir şehr-i Ramazan’a daha kavuştuk. Elhamdülillahi Rabbil Alemin. Hadha min fadhli Rabbi. Sıcağa sıcak denmediği uzun yaz günlerinde kucaklıyor bu sene şehr-i Ramazan bizi. İstersek küresel ısınma diyelim, istersek zamanedeki ahval ve şeraitimiz diyelim bir sebeple veya birden çok sebeple karmançorman olmuş mevsimlerimizden kavurucu sıcaklarla gelen bir Haziran sonu ile selamlıyor Ramazan bizi.

Daha özgür bir Türkiye olduk geçen Ramazandan bugüne belki. Daha çok konuşuyor, daha rahat ifade ediyoruz. Daha çok büyüdü bu ülke. Ekonomik olanı kastediyorum burada. Yollar, binalar, barajlar, köprüler, okullar, uçaklar, tanklar ve camiler... Hepsinden daha çok, daha büyük, daha iyisini yapmaya, inşa etmeye, kurmaya imkân bulduk bu sene. Ülke olarak demek istiyorum...

Daha çok konuşuyoruz bu sene. En azından daha fazla kimlik siyasetiyle konuşabiliyoruz bu ülkede. Kürt diyoruz, Türk diyoruz, Alevi diyoruz, Müslüman diyoruz. Daha yüksek sesle söylüyoruz bunları bugünün Türkiyesinde.

Daha çok teknolojiyle yaşıyoruz bugün ülkemizde. Daha çok iphone, daha çok smartphone, daha çok İngilizce, daha çok erişim kapasitesiyle yaşıyoruz bugün bu ülkede. Assange’dan Snowden’a uluslararası siyasetin döngüsüne müdahil olabilecek aktörlerle muhatabız bugünün Türkiyesinde. Gizlinin ifşa edildiği bir dünyada dengemizi bir kere daha bulmaya çalışan ülkemizde...

İşte bütün bunlarla tasvir edilebilecek bir fotoğraf çerçevesinde giriyoruz bu yıl şehr-i Ramazan’a. Bütün değişkenlerimizle, değişmişlerimizle, değişecek olanlarımızla karşılıyoruz mübarek ayı bu ülkede. Bütün bu saydıklarımızın başına “belki” kelimesini, sonuna da “azalacak” veya “artacak” fiilini ekleyerek bir daha okuyabiliriz önümüzdeki sene.

Ama bir de değişmezler var bu ülkede. Bu coğrafyada, bu dünyada, bu gezegen ve evrende... Evrenler ötesinde... Hüve’l Hak! Ezeli ve Ebedi Olan Rab! Tamamlayıp bize seçtiğini müjdelediği tek din İslam! Ve Mesajı Kur’an el-Kerim! Peygamberleri, Melaikesi, Kitapları!

Hak ve batıl olan... Onlar da sabitleri bu denklemin. Şeytan gibi Cehennem ve Cennet de değişmezleri bu gerçekliğin. Aslolandan söz ediyorum... Aslolan resimden... Asıl çerçeveden... Rab ve kul arasındaki ilişkinin dışında her şeyin izafi olduğu büyük resimden... Onun neresindeyiz herbirimiz bu şehr-i Ramazan’da?