Herkes tarafını seçsin
Merkel tarafını seçti.. O İsrail’den yana..
ABD de öyle, İngiltere de..
Mısır’daki dikta rejimi de, Suudi Kralı da BAE de.. Kim, niçin kimden yana ise Allah onları ona göre onlarla haşretsin..
Erdoğan tavrını koydu. “Ben görevde olduğum sürece İsrail’den yana olmayacağım.”
İsrail’in hedefinde Erdoğan da var.. Erdoğan’a karşı bir cephe oluşturma çabasının arkasında da İsrail desteği vardır..
Şunun şurasında iki hafta gibi bir zaman içinde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var..
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyeceklerini açıklaması parti tabanında tepkilere neden oldu. Karara BBP eski Genel Başkanı Yalçın Topçu da tepki verdi.. Destici, yönetim kurulunun kararı bu yönde, bu karar benim değil dese de parti tabanında ve teşkilatta bu karar ciddi bölünmelere yol açtı. Alperen’ler karara destek vermeyeceklerini açıkladılar.
Bu arada ilginç şeyler de oluyor.. Yeni Asya grubu Ekmel beyden yana tavır koydu. Başka birtakım dini grupların daha Ekmel beyden yana tavır koyması bekleniyor..
Recai Kutan Erdoğan’ın İstanbul’daki vizyon belgesini açıkladığı toplantıya katılmıştı, ama Süleyman Arif Emre cemaate destek veriyor. Ama Hasan Aksay Erdoğan’dan yana..
Bu süreç CHP, MHP yanında BBP ve SP’de de içeride tartışmalara sebeb olacak anlaşılan.. Seçimden sonra da bu tartışma devam eder..
BTP, DP, DYP zaten oy seviyesi binde bir.. SP ve BBP kendi içinde netleşmediğine göre, pek azı Cemaatten yana tavır koyar, geri kalanın yarıya yakını sandığa gitmez, yarıdan fazlası da AK Parti’ye oy verir..
Cemaat’in yerel seçimlerdeki performansı yok. Seçmen üzerinde fazla bir etkileri kalmadı. Zaten Ekmel beyde de bir heyecan yok. Ürkek, mülayim, mütereddit!
Tek başıma ben, son bir haftada perşembe gecesi Bursa’daydım. Cuma Ankara’da, cumartesi Sofya’da, pazar İstanbul’da, pazartesi Konya’da, salı günü Adıyaman-Gölbaşı’nda, çarşamba İstanbul, perşembe Kağıthane, cuma Seydişehir, cumartesi Antalya üzerinden İstanbul’dayım. Zaten pazartesi bayram. Bayram sonrası 11. günde seçim.
Yılın en önemli günü 23 Temmuz. O gün Kadir gecesi.
Bu seçim, bugün bir Cumhurbaşkanı seçiminin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Adeta Türkiye’nin, bölgenin, İslam coğrafyasının geleceği oylanıyor.
Yine bu seçimde şöyle bir anlam da var. Bu seçimde aslında, gerçek anlamda tek aday var. O da Erdoğan. BDP’nin adayı gerçek bir aday değil. Şan olsun diye aday olan bir kişi. Ekmel beye oy verecek olanlar, Ekmel beye Ekmel İhsanoğlu olduğu için oy vermeyecekler, Ekmel beye oy verecek olanlar, ona inandıkları, güvendikleri için değil, Erdoğan’ın karşısında CHP ve MHP’nin destek sözü verdiği bir aday olduğu için oy verecekler. Yoksa Ekmel beyin kişisel oyu Haydar Baş’ın ya da BDP adayının oyunun onda biri kadar bile değildir.
Ekmel bey yamaçtan topunu kaçıran bir çocuğun topunun arkasından yokuş aşağı koşar adım koşması gibi bir hayalin peşinde koşuyor. Mayınlı bir tarlada top oynadığının farkında değil. Bu süreçteki performansı ve toplumdaki etki gücü görüldükten sonra, daha önceki senaryolardaki rollerinin de kendilerine verileceğini sanmıyorum. Kimsenin itiraflarını dinleyeceğini ya da vaadlerini hatırlayacağını da sanmıyorum. Reel politikada sadakat, vefa filan yok. Ayakta iken elini öpenler, yorulur oturursan saldırırlar, düşersen vururlar. Ekmel beyin de yarın kimsenin yüzüne bakacağını sanmam. Siyasetin kurtları, kaz gelecek yerden tavuğu esirgemezler ama, yenileceği belli bir ata da oynamazlar. Nihai karar için ise hep son anı beklerler.
Ekmel İhsanoğlu’nun tarafında kimse yok aslında da, kendisi kimlerin tarafında olduğunu, ya da dışarıdan bakıldığında nasıl bir görüntü arz ettiğini biliyor mu? Politikacılar ne söyledikleri kadar, söylediklerinin nasıl anlaşıldığını da hesaba katmalı. Ama sanırım Ekmel bey bugüne kadar bunları öğrenmemiş ise de bundan sonra öğrenmesi zor.
Bu yolculuk, bu yolun yolcularından hiçbirine hayır getirmeyecek CHP de, MHP de, Cemaat de Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olacak. Kılıçdaroğlu da Bahçeli de, Cemaat de ağır bir bedel ödeyecek. Ekmel beyin sahip olduğu fazla bir şeyi olmadığı için kaybedecek fazla bir şeyi de yok.
Durup dururken Sarıgül’ün de Ekmel beyin yanında saf tutması ilginç. Sanırım bu saatten sonra ciddi bir sonuç beklemeseler de, “Erdoğan’dan ne kadar oy kopartabilirsek o kadarı kârdır” diye düşünüyor olsalar gerek..
Bakalım Fetullah Gülen Ekmel beye açık destek verecek mi? Sanırım durumun biraz daha netleşmesi gerekiyor. Gaybi bilgilere sahip biri (!)nin yanlış ata oynamaması gerekiyor.
Aslında Cemaat ve Doğan medyası bu işe CHP ve MHP’den daha çok asılıyor. CHP ve MHP’liler biraz mahcup. Bu işe asılsalar kendi içlerinde tartışacaklar. Bu iş geri tepecek. Onun için “ne şiş yansın, ne kebab” havasındalar. “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden bir tavır.
Sonuçta iki hafta gibi bir zaman sonra tencere yuvarlanacak ve kapağını bulacak.
Değil mi ki, herkes layık olduğu gibi idare olunacak. Göreceğiz imtihanımız ve müstehakımız neymiş.
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.