Karmaşık duygular içindeyim. Sıkı bir Fenerli olan kızım Tuğçe, ayrıca kongre üyemizdir. Bu yazıyı yazmadan yarım saat önce dünyaya bir erkek çocuk getirdi ve doğuma girerken önce ‘Baba seni Aragones yapacağım’, ardından da ‘Yarınki Partizan maçını hiç düşünme. Kazanacağız ve turu geçeceğiz’ dedi.

Duygusal başladım yazıya farkındayım... Aynı duyguları yarınki Partizan maçında galibiyet alacağına inandığım Fenerbahçe ile de yaşamak istiyorum. İlk maçta 2-2lik beraberlik, Saracoğlu Stadı’nda oynanacak maçta olabildiğince avantajlı başlayacak oyuna...

Güiza’dan gol bekliyorum. Yalnız ondan değil, Alex’ten de...

Umarım, Fenerbahçe beraberliğe yaslanıp, turu geçmeyi düşünmez... çünkü Fenerbahçe özellikle atacağı gol sonrasında oyuna ağırlığını koyar, sabırlı ve huzurlu futbol oynamaya başlar. Rakibin önceki maçta çok eksiği vardı. Şimdi sanıyorum tam kadro. Onun için Fenerbahçeli futbolcular maça sıkı sarılıp, iyi konsantre olmalı, mutlaka maçı kazanmak için varlarını, yoklarını sahaya yansıtmalıdırlar.

Bu maçlar vitrin maçıdır. Güiza golcüyse bu maçta vitrine çıksın. Alex virtüözse, hem duran toplarda; hem de atacağı gol paslarının yanı sıra atacağı gollerle Fenerbahçe’ye turu atlatan olsun... Carlos’un liglerde oynadığı maçlardaki umursamazlığı bu maçta geçerli olmayacak. Lugano ve Yasin’e çok iş düşecek. özellikle kaleci Volkan, oyuna başladığı dakikadan, son düdüğe kadar kalesinde her an hazırlıklı olmalıdır. Elbette bilirim kalecilerin yalnız adam olduğunu... Ama o yalnız adam, gününde ve başarılı bir mücadele çıkartırsa; Fener’in meşalesini yakar.

Umut ediyorum ki bu maçın tur atlayanı Fenerbahçe olur... O zaman buyrun Fenerbahçeli futbolcular hodrimeydan. Galibiyet ve tur sizi bekliyor.