Bana kalırsa şu son heykel krizi önemli.. Bu iş açık bir komplo ve provokasyon kokuyor.

Sahi, bu heykel kimin fikri idi, kim yaptı, kim getirdi, kim dikti.

Bu iş dün düşünülüp bugün uygulamaya konulan bir şey değil.

Paralel bir Kürt hareketi ile karşı karşıyayız.

Bu işin arkası gelecek.. Aleviler, ülkücüler, Nusayriler, Suriye’den gelenler, liberaller, solcular, akla gelen herkesi harekete geçirmek için ne lazımsa yapacaklar..

Gözü dönmüş birileri batılı ülkeleri arkalarına alıp Erdoğan’a baskı yapacaklarmış, Erdoğan direnirse öldürülecekmiş. Bu iddianın sahibi AK Parti eski milletvekili İdris Bal. Bu kişi kim, o ülke hangi ülke! Bu sözleri eleştirmek için kullanmıyor. Türkiye’nin başbakanına suikast yapacak birilerinin siyasi emelleri ile siyasi emellerini tevhid ediyor..

Bu kişi böyle bir şey söyledi mi, söyledi ise bunun hesabı sorulmayacak mı? Şahidliğine başvurulmayacak mı? Savcılar bu konuda harekete geçmek için ne bekliyorlar..

HSYK seçimlerinden sonra belki yargı paralel çetenin tasalludundan kurtulursa, o zaman bu adamlar hakkında daha hızlı işlem yapılabilir..

Paralel çete köşeye sıkıştı. Birileri teslim olmak istese de birileri teslim olmak istemiyor. Teslim olmak istemeyenler, daha çok dış ülkelerin istihbarat örgütleri ile irtibatlı olanlar. Bunların durumu çok kötü. Kendi ülkesine ihanet edenler, başka ülke istihbaratlarınca kullanılsa da onlara güvenilmez.. İşleri bitince sahiplenilmez, tasfiye edilirler. Sorun çıkarmak isterlerse deşifre edilir ve sınır dışına atılır..

Paralel yapının emniyetteki uzantılarına yönelik operasyonlar devam ederken, sırada paralel yapının para kaynakları, para trafiği, finans kuruluşları, bu kuruluştan fonlanan şirketler, borsa brokerleri, paralel yapının şirketleri, iştirakleri, para toplayanlar, bu paraların dışarıya transferi, himmet paralarının kimler tarafından nasıl toplandığı, taşındığı gibi konular yakın takipte. Paralel yapı paralel devlet yanında paralel bir din ve kayıt dışı siyasetin paralelinde kayıt dışı bir ekonomi de sözkonusu.. Para verenler, parayı toplayanlar, taşıyanlar, kullananlar ayrı ayrı izleniyor..

20 yılı aşkın faaliyette olan bir yapıdan söz ediyoruz.. Bir iddiaya göre bazı bakanlık ve genel müdürlüklerin, imhası gereken 10. yılını dolduran evraklarının paralel şirketlerince hurda kağıt olarak alınıp götürüldüğü ve dijital kayıtların da silinmeye çalışıldığı iddia ediliyor.. Bu konuda başbakanlığın acil tedbir alması gerekir. İmha edilecek evraklar konusu da hem imha kararı, hem de imha edecek şirket ve imha şeklinin sıkı şekilde denetlenmesi gerekir..

Önümüzdeki bir hafta çok önemli.. Ardından yeni hükümetin ilk işinin bu paralel yapıya ilişkin yol haritası olmalı. Zaten o zamana kadar HSYK seçimleri de yapılmış olması gerekir..

İş casusluk, vatana ihanet konusu olunca gerekirse hakime de savcıya da operasyon yapılır. Gerekirse yeni bir yasa çıkartılır.. Ortada darbe iddiası var. Yargıya sızan bir çeteden söz ediyorsunuz..

Cemaat içinde sempatizanlarla profesyoneller ve kriptoları ayrı ayrı ele almak gerek. Pişmanlık gösterenlerin de ayrı bir şekilde değerlendirilmesi gerek. Paralel yapıya para verenlerle örgüt adına bu parayı toplayan ve kullananları ayrı ayrı değerlendirmek gerek.. İtirafları ile örgütün deşifre edilmesine sebeb olanlar hakkında da iyihal kurallarının işletilmesi gerek.

Şimdi acil konulardan biri de AK Parti içindeki AKP’liler.. Operasyon devam ederken kimsenin partisinden kopması beklenmiyor.. 3 dönem, cemaatle yakın ilişki, tehdit ya da şantajla AK Parti’den ayrılıp, başka oluşumlarda siyaset yapmaları bek cazip gözükmüyor. Böyle bir şey, siyaseten intihar anlamına geliyor. Cemaat denen yapı, kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura kalınsaydı ki, buna inanıyorlardı, şimdi ortalığı birbirine katacaklardı. Ekmel bey çok kötü bir kampanya ile bütün hayalleri öldürdü. CHP, MHP ve Cemaat denen yapı henüz bu şoku atlatamamış gözüküyor. CHP kongre krizi yaşarken, Bahçeli seçmene hakaretler yağdırarak zaman kazanmaya çalışıyor. Çatının diğer üyeleri ise derin bir sessizliğe gömüldüler. Bu şartlarda yeni bir siyasi oluşum çatıda yeni bölünmelere yol açarak AK Partinin daha da büyümesine sebeb olabilir. Yeni bir çatı denemesi ise yeni bir yenilgi anlamına gelecek. Zaten herkesi bir araya getirmeye kalkanlarken içleri de paramparça oldular.. MHP, BBP gibi partiler gittiler Marksist partilerle bir araya geldiler. CHP gitti, Cemaat ve BTP gibi partilerle birlik oldu.. Sonuç ortada.. Erdoğan’ı tek adam olmakla suçlayan Kılıçdaroğlu şimdi kendisi tek adamlıkla suçlanıyor..

Süreç devam ediyor.. Cemaatin A planı tutmadı. B Planı ise deşifre oldu. Bundan sonra ne olacağını ise yaşayarak göreceğiz. 

Selam ve dua ile.