CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayının 2. günü PM ve YDK seçimleri ile tamamlandı.

1218 delegeden yaklaşık yarısı adaydı. 1218 delegeden 1121’ i oy kullandı, 145’ i geçersiz sayıldı ve 976 oy geçerli kabul edildi. En fazla oyu 655 oyla İhsan Özkes aldı. Yani, delegelerin yarısından fazlasının oy verdiği bir aday yok, bir kişi dışında.. Kılıçdaroğlu’nun çekirdek kadrosu 4 fire ile kazandı. Kazananlar arasında Ali Özcan en az oyu aldı, 334.. Tuncay Özkan 3. sırada, 605 oy alırken, Mustafa Balbay 60 oy alarak, Hakkı Suha Okay 56 oy alarak liste dışı kaldı.

Bekaroğlu, kadın kontenjanı olarak bilinen, bilim sanat kontenjanından 507 ile son sırada seçildi. İlk sırada 876 oyla Gaye Usluer vardı.

Yeni PM’de Veli Ağababa 619 oy alarak 2. sırada seçildi. Haluk Koç 7. sırada. Diğer tanınmış isimlere gelince, oy sırasına göre, İlhan Cihaner, Ercan Karakaş, Faik Öztrak, Fikri Sağlar, Zekeriya Temizel, Enis Berberoğlu, Nihat Matkap, Gürsel Tekin, Didem Gültekin, İrfan Önal, Ali Özcan..

Kemal Derviş Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi üyeliğini teklifini reddetmiş. Sonuç kimseyi pek de tatmin etmeyecek.. Bu kadar horozu çok olan bir yerde sabah geç olur. Delegelerin yarısıaday..

Anlaşılan yenilecek ata oynamak istemiyor..

Bu kongrede Kılıçdaroğlu’nun asıl oyu kendine verilen oy değil, Bekaroğlu’na verilen oydur.. Kılıçdaroğlu’na verilen oyların önemli bir bölümü Kılıçdaroğlu’na “evet” oyu değil, diğer adayİnce’ye verilen “hayır” oyudur aslında..

Bu sonuç herkesinden kendinden birilerini PM’ye gönderdigi ama  sonuçta kimsenin tatmin olmadığı bir parti meclisidir bu.. Uluç Gürkan’a göre, parti 2 ay sonra Tüzük kurultayıdüzenlemek zorunda kalacak.. Bana göre de CHP’de parti içi tartışmalar bitmeyecek.. 

Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy kendini yasal olarak genel başkan yapmaya yeter, ama, bu sonuç ne Kılıçdaroğlu için ve ne de CHP için güven verici bir gelecek vaad etmez..

Bu kongre Baykal ve Sarıgül için de tam anlamı ile bir sukutu hayal olmuştur.

Aslında burada asıl Bekaroğlu’nun alacağı oy birçok bakımdan bir anlam taşıyor.. Bu durum, CHP’deki değişime evet diyenlerle karşı çıkanların sayısını göstermesi bakımından önemli. Bu sonuç aynı zamanda CHP’nin bu açılımının parti içinde referanduma sunulması anlamına geliyor. Kılıçdaroğlu’nun bu açılımı, partinin geleneksel tabanı açısından inkar, teslimiyet, oportünizm, sapma olarak görülüyor.. Kılıçdaroğlu’nun çevresi ise bunu pragmatizm, reel politik, konjonktürel bir tutum olarak görüyor.. Aslında kimse bu olanları içine sindiremiyor. Sanki kerhen razı oluyor gibi bir hava var. Bu konuyu bir seçim taktiği olarak görüyor.

CHP’nin Ergenekon’un avukatlığına soyunması, MHP ile, BTP ile bir araya gelmesi de aynı temel tecihten kaynaklanan bir tutum. Ekmel bey projesi, Derin devlet’i, Ergenekon’u bir kenara bırakıp, Paralel yapıya yakınlaşması da aynı temel tercihin farklı bir yansıması.

Asıl sorun, CHP’nin bu taktiğinin tutmaması halinde ne yapacağı ile ilgili. Geri de gidemez, ileri de.. CHP’nin gelinen noktada hali pür melalini en iyi özetleyen cümle, “kendisi himmete muhtaç bir dede, nerde ki gayrıya himmet ede”. Dökme su ile değirmen döndürmeye çalışıyorlar.. Kendi aralarında görüş birliği yok.. Yamalı bohça gibi bir görüntüleri var. Kendi sorunları ile baş edemeyen, onları çözemeyen, hatta belli bir çözüm önerisi de olmayan bu hali ile bir iddia sahibi de olamaz..

CHP eski hamam eski tas işler aynen devam edeceğe benziyor.. Bazı isimler değişse de belli bir zihniyet değişikliği yok.. Kongrede belli bir özeleştiri de yapılmadı. CHP bildik muhalefet taktikleri ile yol almaya çalışacak sanki yine.. 

Bakalım eski müftü Özkes, acar transfer Bekaroğlu nasıl bir performans segileyecek..

CHP daha önce Yaşar Nuri’yi de denedi. Eskiden bir Lütfi Doğan tecrübesi de yaşadı. Özkes deneyimi yeni değil, Ekmel bey tecrübesi hâlâ hafızalarda.. Bana kalırsa CHP denenmişi bir kere daha deneyecek. Ve sonuçta değişen bir sey olmayacak. CHP ham bir hayal uğruna zaman ve insan öğütmeye devam edecek.. Dostlar alışverişte görsün istiyor. Elleri ayaklarıboş değil, tuttukları iş değil.

Bu kongre CHP için sonun başlangıcı. Bir tükeniş hikayesini anlatır bu hikaye..

CHP nereye gideceğini bilmiyor, geçmişinden kurtulamıyor, gelecek için de bir yol haritasıyok. Gideceği yeri bilmeyen kaptana hiçbir rüzgâr fayda sağlamaz. Selâm ve dua ile..