Epeydir sesi soluğu çıkmıyordu, en azından benim dikkatimi çekmiyordu. Şu etnik siyasetten Türkiye siyasetine terfi etmiş görüntüsü veren sabık cumhurbaşkanı adayından bahsettiğim anlaşılmıştır her halde. “Her halde” diyorum ama, pek de fazla iz bırakmadığı, aslî hüviyeti baskın geldiği için geçici imajının uçtuğu ortada. 

Onun konuşmasını gerektiren, sesini yükseltmesini icab ettiren öyle çok olay gelip geçti ki son günlerde, hazret tek kelime etmedi. Dut yemiş olmalı!

Ne oldu o meydanların gürül gürül konuşan, değil, Kürtlerin, Türklerin hakkını savunmaktan dem vuran parlak hatibine?

Onu bu kadar mütelaşi görmemiştim. Efendim, Türk, Kürt, Alevi, Sünni silahı... eline alıp Rojava’da IŞİD’e karşı savaşmalıymış!

Burada duralım! Suriye’de bu bitmez kargaşa çıkalı kaç sene oldu? O süre içinde kaç bin, kaç yüz bin belki de milyon kişi Türkiye sınırlarına dayandı, çoğu içeri alındı… 

Nerelerdeydi bu zat? Gelenler kimdi, Arap’tı, Türkmen’di, Kürt’tü... Ayırım yapılmadı. Bunlardan Demirtaş ve hempalarının memnun olduğunu, onlara el uzattığını hiç duymadık. 

Şimdi ne oldu da, sınıra dayananların bir an evvel içeri alınmasını istiyorlar? Önce bu sorunun cevabını doğru vermeleri lâzım. Efendim “Rojova düşerse, Türkiye düşermiş!” 

Rojova daha önce tarafınızdan düşürülmedi mi? Suriye’de Esed’in ekmeğine yağ sürenler kimlerdi? Kimlerdi Esed’le işbirliği yapanlar? Dahası, Suriye’de birleşik muhalefeti en keskin biçimde parçalayan ve böylece IŞİD’in önünü açan kimlerdi? 

Hamama giren terler!

Gelelim asıl mevzuya! 12. cumhurbaşkanı adaylarından, “Türkiye siyasetçisi” hazrete… 

Seni, Diyarbakır’da oturma eylemi yapan, dağa kaldırılan çocukları için gözyaşı döken bağrı yanık Kürt anneleri ile ilgili açıklama yaparken görmek isterdik. Rojovalılarınki can da onların ki patlıcan mı? Teröre karşı olduğunu, reşid olmamış çocukların dağa çıkarılmasını reddettiğini ilan etmen için güzel bir fırsattı...

Fırsatı hâlâ kaçırmadın, hadi konuş! Türkiye siyasetçisi olduğuna inandır bizi.

Lice’de, Muş’ta, Bingöl’de, Hakkari’de yol kesen terör örgütünün kıytırık elemanlarına, “çekilin yoldan, bu yaptığınız en azından ayıp” demeni beklerdik...

Bu düttürükler durmazlar, yine de fırsat var! Hadi söyle sözünü!

Ya her gün bir kaç okul yakan, Kürt çocuklarının çocukların geleceğini çalan figüran teröristler hakkında suskunluğunu nasıl izah edeceğiz? 

Eğer iyi bir şey yapıyorlarsa, sen neden orada değilsin? Neden o iyiliğe ortak olmuyorsun?

Kötü bir şey yapılıyorsa, neden engel olmuyorsun. Elinle değilse, dilinle? 

Hâlâ fırsat var. Bu müptezeller tâciz saldırılarına öyle veya böyle devam ederler, başka türlü kendilerini göstermelerine imkân yok. Bakalım, sesin soluğunu çıkacak mı?

Öbür mevzuya gelince, eğer Rojava tamamen Kürtlere mahsus bir bölge ise, neden Kürt olmayanları savaşa çağırıyorsun? Onları etnik bir hesapla savaşa çağırmıyorsan, IŞİD Arap veya Türkmen bölgelerini ele geçirdiğinde neden dilin kilitlenmişti? 

Dürüst ol! Sahici ol, sahih ol. Etnikçi olma, insan ol! Hangi etnik kökenden geliyorsa, bütün insanlar muhteremdir, birinin kanı hepsinin kanıdır. Böyle düşündüğünü görmedikçe, böyle düşünmediğin yönündeki kanaatimiz pekişecek. 

Son açıklamaya gelince: Bravo arslanım, yine gençleri öne sürüyorsun! Sen de epey genç sayılırsın, bıyığın tarak tutar. Neden harekete geçmiyorsun. İlk silahı alan, sınıra koşan sen ol, ki inandırıcı olasın. Hatta başı çek, gönüllülerin kumandanı ol! Başka sorularım da var: Neden Rojava’nın arslanlarına “Türkiye sınırlarına dayanmak yerine düşmanla savaş” demiyorsun? Siz, “gelin Türkiye’de emniyette olun, biz saf çocukları sizin yerinize cepheye süreriz!” mi demek istiyorsunuz. Daha doğrusu, bunun başka anlamı var mı? 

Daha açık bir soru: Neden PKK’yı oraya sürmüyorsun? Senin kahramanların onlar değil mi? Onlar sayesinde milletvekili olmadın mı? Şöhretini onlara borçlu değil misin? Ha giderlerse, Türkiye boş kalır. Kim okulları ateşe verecek, kim çocukları dağa kaldıracak, kim yol kesecek, abuk sabuk gösteri yapacak? 

Kürt siyaseti, gerçek adamlar bekliyor. Bu sahte adamcıkları çöp sepetine atacak gerçek adamlar!