8. Gün
Rodos dönüşü Ankara’ya geldim. Bayram sonrasına kadar da Ankara’da kalacağım.
Ankara’da bir telaş bir telaş.. Bayram öncesi olduğu için diyeceğim ama, tek sebeb o değil.
Bayram arefesinde bölgedeki hareketlilik devam ediyor.
Daha Başbakan Müsteşarı belli değil ama herkes bir yerde.
Dünyanın hali malum.
Paralel tartışması devam ediyor..
Ankara bayram süresince sakin bir kaç gün geçirecek gibi.
Sonra nereden kaldılarsa oradan devam edecekler.
Davutoğlu işe başlarken haftada 8 gün, günde 25 saat çalışacağız diyordu..
Allah zaman içinde zaman yaratandır. Zamanın bereketi böyle ortaya çıkıyor.
Eskiden 8. Gün diye haftalık bir dergi vardı.
Muhalefet, media, STK’lar süreci takip etmekte zorlanıyor. Olaylar çok hızlı gelişiyor..
Bu arada sürece ilişkin sorular cevap bekliyor.
Bürokrasinin başı dönmüş durumda. Suali mukadderlere cevap vermek şöyle dursun, olayı açıklamakta bile yetersiz kalıyoruz zaman zaman.
Tezkere konusunda daha konunun ayrıntıları konuşulmadan, konu meclisten geçti bile..
Yokuş aşağı koşar gibi gidiyor işler.
ABD ve NATO bu işin neresinde olacak. Karadan sevkıyat yapılacak mı? Hava, kara, deniz, yani hava alanları, limanlar kullanılacak mı? Asker konuşlandırılacak mı? Operasyonun süresi, kapsamı, hedefi ne olacak.
Bu işlere kim karar verecek? Hemen evet ya da hayır demek çözüm değil..
Bu süreç, barış sürecini nasıl etkileyecek. Tek sorun IŞİD değil ki. Sorunun asıl kaynağı Esed ve ona destek veren Şii fanatikler olsa da, bölgede sorun üreten daha bir çok unsur var.. Aşiretler var. PYD var.
Benim bir başka endişem var, Batılılar buraya girince nasıl çıkacak. Yani buranın yeni bir Bosna olmaması. Dahası IŞİD bahanesi ile, ABD, İngiltere ve Fransa’nın burada kendisi için tehdit olarak gördüğü unsurlara karşı buradaki gücünü saldırı amaçlı kullanması endişesi.
Eğer Batılılar burada IŞİD’i bahane ederek, İsrail’e karşı tehdit oluşturduğu düşünülen hedeflere karşı İsrail adına saldırıda bulunacak olurlarsa bu yeni bir çıban başı olur.
Bölgenin yeni Ebu Gureyblere, Guantanamolara tahammülü yok.
Bu arada; Ankara güvenli bölge ve bu bölgede oluşturulacak göçmenlerin iskanı, barınması ve sağlık hizmetleri, hem Türkiye üzerindeki göç baskısını azaltacak, hem de bölge halkının güvenliğine hizmet edecek. Aynı şekilde Türkiye’ye yönelik illegal tehdit oluşturan oluşumlara, silahlı gruplara karşı Türkiye’nin eli güçlenecek.
Bölge uzun süren karmaşa sebebi ile, silah, uyuşturucu vd. mafyanın faaliyet alanı haline geldi ve bu durum Türkiye için bir sınır güvenliği sorunu oluşturmasının yanında göçmenler için de risk oluşturuyor.
Kriz aynı zaman da fırsat demek.
Tabi, kriz sizi boğabilir. Ama krizi yönetmeyi öğrenirseniz kriz size hizmet eder..
Bayram sonrası Yeni Türkiye için yeni bir dönem başlıyor..
Bayram sonrası yeni bir başlangıç için haydi Bismillah.
Dilerim gelecek günlerimiz geçen günleri aratmaz. İki günümüz bir birine eş olmaz. Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırır ve mazlumlara yardım eder.
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.