D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Çözük süreç!

Çözük süreç!

Şimdi söyleyeceklerimiz, asla daha önce söylemediklerimiz değil!

Türkiye’ye musallat olan etnik terör örgütü, Suriye’de vasatı uygun bulduğu için çözüme yanaşıyor göründü. Unsurlarının önemli bir kısmını bölgeye kaydırdı. Elbette Türkiye’de tacizlerle varlığını hissettirecek kadar elemanı da bölgede tutmayı ihmal etmedi...

Hiç uzatmadan söyleyelim: Terör örgütü ve ondan hiza tutan siyasetçiler hiçbir davalarından vazgeçmediler. Daha önce durdukları yerde duruyorlar, devletin açtığı alanı kendi çıkarları için kullanıyorlar. Bu daha zor şartlara hazır olmamızı gerektiğini gösteriyor; çünkü karşıdakilerin samimiyetten nasipleri yok. 

Elbette güneydoğuda halkın barış ortamına ihtiyacı var. Herkes bunu istiyor. Fakat bunu siyasete dönüştürmüyor, etniklik ısbatı için kullanıyor. Her şeyi bir yana bırakalım, Van depreminden sonra hükümetin bu şehre yaptıkları asla görmezden gelinemez. Fakat seçimlere bunun yansıması yok. Demek ki hizmet sonucu değiştirmiyor. 

Terör unsurlarının Kuzey Suriye’de IŞİD karşısındaki başarısızlıklarının faturasını Türkiye’ye kesmeye kalkmaları, çözüm sürecini bitirme tehditleri bu çerçevede görülmeli. Bu sürecin Türkiye’nin derin aklına bir faydası olduysa ne âlâ, olmadıysa, daha kötü sürprizlerle karşılaşacağımızı bilelim. 

Dün olanlar, etnikçiliğin sokak hâkimiyetini ısbat yönünde ciddi bir kalkışma. Yapılanlar, insaf sahibi hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir vandalizmden başka bir şey değil. Yakılıp yıkılanlar bütün halkın ortak malı. 

Yakılanlar, yıkılanlar, tahrib edilenler… Bayrağa, ülkenin sembollerinden saydıkları Atatürk heykellerine saldırılar işin başka bir vechesi. Bir başka yön de, kendi bölgelerinde farklı fikir sahiplerine hayat hakkı tanımama yönündeki saldırıları.

Basına yansıdığına göre, dün Diyarbakır’da IŞİD PKK kılığında siyasetine muhalif bir gruba mensub olduğunu bildiği bir genci kafasını taşla ezerek hunharca öldürmüş! 8 kişinin PKK’lıların açtığı ateş sonucu öldüğü iddiadan öte bir bilgi. PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H, rakip grub mensuplarının infaz edilmesi emrini vermiş.  Şehid kardeşlerimize Allah rahmet eylesin… Hunhar cellatları da kahretsin.  

Dün olup bitenler karşısında eş başkan pişkin Demirtaş beyanat vermiş. Asla ve kat’a “sağı solu yakmayın, okulları tahrib etmeyin, parti binalarına saldırmayın, insanlara zarar vermeyin, görüş farkı olan kişileri öldürmeyin” demiyor. 

“Bayrak ve Atatürk büstünü yakanları kınıyorum. Bunlar batıdan doğuya destek gelmesin diye yapılan provokasyondur” diyor. Bu olsa olsa, cumhurbaşkanı seçimlerinde Tayyip düşmanı fakat Ekmel kaçkını ulusalcılara rüşvettir.

Belki akla yakın bir şeyler söylüyordur diye konuşmasının diğer kısımlarını baktım. Buyurmuş: “Yapılması gereken tampon bölge değil, koridor açılmasıdır. Kobani’nin kendini savunabilmesi için yardımın geçebilmesi amacıyla.” 

Koridor açtık, ne yardımı göndereceksiniz? Sivil insanları gaza getirip IŞİD’in önüne mi süreceksiniz? Daha doğrusu, 13-15 yaşında kuzuları mı ana kucağından koparıp cepheye yollayacaksınız? Yoksa PKK’nın Türkiye’de stokladığı tanklar, toplar, füzeler mi gidecek? 

Bu hangi akıl? Hızını alamayıp devam ediyor: “Kobani değil de Azerbaycan olsaydı, Türk halkı da sınıra yığılsaydı, hükümet oradaki Türkleri gazla copla dağıtır mıydı?”

Azerbaycan’a destek konusunda halk daha önce sınırlara filan dayanmadı. Halk bunun sonuçsuz bir iş olduğunu bilecek durumda. Suriye’de ve Irak’da Türkmenlere yapılanlar karşısında da aynı tavrı gösterdi. 

Durup düşünmek lâzım. “Nerede hata yaptık?” Bunu yapacaklarına hatayı örtmek için başka ve daha büyük hatalar yapıyorlar.

“Süreç bitmiştir!” diyecek olan onlar değil, hükümet olmalı! Ve hükümet, halkın can güvenliği için bu muzahrafat takımını bölgeden sürüp atmalı! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi