Neyi değiştireceğinizi sanıyorsunuz ki!
Kimsenin bir şeyi değiştireceği yok. Herkes kendi cehennemine kendi sırtında odun, ya da kendi cennetine kendi sırtında tuğla taşıyor.. Tek gerçek var o da bu. İmtihan oluyoruz.
Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde ise Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir..
Allah, görür, duyar, bilir ve hüküm sahibidir. Kadiri mutlaktır O! Mutlak iktidar sahibidir, “ol”der ve o olur! Arşa ve arşa hükmeden O’dur, O!
Allah’a ve ahiret gününe iman edenler için gam ve keder yok. Umutsuzluk da. Çaresiz ve çözümsüz değiliz..
Hakkımızdaki hükmün değişmesi için, başımızdakilerin değil, bizim değişmemiz gerekiyor.. Şunu unutmayalım ki, Allah cahil ve zalim bir topluluğa kurtuluş vermeyecektir. Biz kendimizi değiştirmedikçe, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir..
Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir.. Bu dün böyle idi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.. Bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek..
Bizim her zaman kendi kendimize şunu sormamız gerek: İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım..
Bakın! Hz. Ali zamanında Mekke’de doğup cehenneme gitmek mümkün, Stalin zamanında Moskova’da doğup cennete gitmek de mümkün.. Hz. Yakub’un evinde ne oldu biliyorsunuz, peki Firavunun sarayında kim vardı. Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Yuşa, Hz. Asiye neredeydi ve kimdi bunlar..
Kim ne yaparsa kendine yapar.. Her şey olacağına varır..
Sonuç ne olursa olsun, kim ne yaptı ise yaptığı şeyin sorumluluğuna sahip olur.. Yaptığı şeyin karşılığını kötülükse misli ile, iyilikse, on kat, yüz kat, hatta 700 kat fazlası ile geri alır..
Ne varlığa sevinmek, ne yokluğa yerinmek gerek..
Her şey Allah’ın iradesi içindedir. Hayır ve şer O’nun iradesinin içindedir. Biz ise rızasını ümid ediyor, talep ediyoruz..
Bu vahşet, bu soygun düzenine akıl erdiremeyenler şunu düşünseler, cennet de cehennem de 7 kat.. Biri cehennemin dibini boylamak için işte bunları yapması gerekiyor.. Kim ne yaptı ise, mıskale zerretin hayran yerah, fe men ya mel miskale zerretin şerren yerah ölçüsünde herkes yaptığı şeyin karşılığını görecektir..
Birileri Tanrıyı kıyamete zorladığını sanıyor, birileri iktidara zorlama derdinde sanki..
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin Tevfiznamesini hatırlayalım:
“Hak şerleri hayreyler.
Sen sanma ki gayreyler.
Arif anı seyreyler,
Görelim Mevlam neyler,
Neylerse güzel eyler!”
Biraz fazla sabırsızız. Çabuk umuda kapılıyoruz, sonra da çabucak ye’se kapılıyoruz..
Allah’ın yardımı cemaatin üzerinedir..
Allah cahil ve zalimlere yardım etmez.
Allah bizden işi ehline vermemizi, adil olmamızı, istişare ve şûra yapmamızı, haksızlık yapmamamızı, adaleti gözetmemizi, çaba göstermemizi, yaptığımız işi en iyi şekilde yapmamızı, dua etmemizi ve sabırlı olmamızı istiyor.. Allah’a ve ahiret gününe inananlar için gösterilen yol bu.. Dürüst, bilgili, cesur insanlar olmak.. Tefrikaya düşmemek, ırkçılık yapmamak..
İnsan hakikatin bilgisinden uzaklaşınca hayvanlaşıyor, hatta hayvandan daha aşağı hale gelebiliyor..
Bizim hayatımızı kuşatan bir kaderimiz var. Bir rızgımız var, bir ecelimiz var.. Er rızku ve tevekkeltü alellah diyeceğiz. Nasibimizden ötesi yok. Ve Allah’tan başka her şey geçicidir. Her şey geçer..
Bizi yaratan ve bizi bizden daha iyi bilen bir Allahımız var.. Biz sorumluluğumuzu yerine getirelim yeter.. Hasbunallahu veniğmel vekiyl, ve niğmel mevla ve niğmel basiyr..
İyya kenağbüdü ve iyya kenestaiyn..
Bugünler de geçer ya hu! Güzel günler göreceğiz.. Telaşa gerek yok.. Her şey kendi mecrasında akıp gidiyor.. Rabbim, bize hakkı hak, batılı batıl göster, bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil.
Sabır, selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.