Amerikan emperyalizminin yeni üssü: Kobani!
Herkesin açık konuştuğu bir yerde lâfı dolaştırmak abes!
ABD, Ortadoğu enerji kaynaklarını bir şekilde kontrol altına alacak. Bunu Türkiye’yi dışlamadan yapması daha geniş ve kalıcı bir seçim olabilirdi. Çünkü Türkiye’nin varlığı bölge istikrarının teminatı. ABD bu yolu tercih etmeyeceğini apaçık ilân etti... Çünkü bölgenin istikrarı İ-ABD’yi bozar!
Baştaki İ’nin İsrail olduğunu söylemeye bilmem lüzum var mı?
ABD İslâm’ı tanımıyor; kendi üretimi terörist akımlarla lekeliyor. Bu büyük bütünlük onun çanına ot tıkayabilir. Büyük Arap dünyasını adam yerine koymuyor, istediği bölgesinde istediği operasyonu kolaylıkla yapıyor. Mısır diktatörü halk tarafından devrilince cevabını darbe ile verdi. Yeni Mısır diktatörü ile ABD’nin ve İsrail’in emrinde...
Suudiler zaten ABD’nin İslâm dünyasını etkisizleştirme aracı. Daha önce İngiltere bu siyaseti geliştirmişti, şimdi ABD devraldı.
Irak’ı paramparça etti. Yarıdan fazlasını İran nüfuzuna açtı. Suriye’de çatışma ortamının garantisi ABD! Ne zaman muhalefet birleşmek için hamle yapsa, ABD “Benim Esed”im manasına gelecek tavır takınıyor. Esed’in kimyasal silah kullandığı tescillendiği hâlde sesini çıkarmamasını neye yormalı?
ABD’nin attığı her adım, Türkiye’nin kuşatılmasını intac ediyor. Bu kadar güvensizlik içinde güvenli bir liman ABD’yi açmaz! ABD’nin Kobani siyasetinin hiçbir insanî hedefi yok. Gerçekten Kürtleri mi kurtarmak istiyor? Kürtleri ABD siyasetinin bendesi yapabilirse, bu yolu dener. Şu anda da başka siyaset aracı yok.
Şiiler İran’a yöneldi. Sünniler IŞİD’le sert bir tepki veriyor. Araplar ABD düşmanlığında en ön safta... Türkiye yönetimini istediği gibi oynatamıyor, İsrail’le sarmaş dolaş kılamıyor. İlk defa Türkiye’de ABD’nin diş geçiremediği bir yönetim var.
ABD’nin, Suriye’nin veya Irak’ın bir bölgesinde IŞİD’e karşı cephe açması gerekseydi, önce nereler hatıra gelirdi? Musul? Çünkü petrol bölgesi. Düştü! Kerkük? IŞİD Kerkük’e dayanmış, boşver canı cehenneme! Bağdat, ya Bağdat? IŞİD Bağdat’a yaklaşmış! Aldırma, zaten orayı İran’a bıraktık.
İlle de Company, ille de Company!
Bir Suriye haritası alın ve okuyun: Orada bir çok yer ismi göreceksiniz. Çoğu elbette Arapça. Türkçe ve Kürtçe İsimler de var.
Fakat Kobani yok!
Çünkü böyle bir yer yok. “Efendim o yerin Kürtçe ismi idi!” Ek ve kök olarak böyle bir Kürtçe kelime yok!
Triniti, Navvaro, Kaufman, Nolan, Panola, Koleman ve Kobani...
Yukarıdaki isimler, ABD’nin Teksas eyaletinden rastgele seçildi! “Sonuncusu hariç” diyeceksiniz. Bundan emin olmayalım. Bu ismin Company’den bozma olduğunu ABD’nin aklıevvelleri bilmiyor mu?
Düşünün bir “Aynelarap”a destek olan bir ABD!
Bu o yerin resmi ismi, Osmanlı döneminde ise Arap Pınarı. ABD’nin Aynelarab ismini seçmesi, sembolik olarak Suriye’nin bütünlüğünü seçmesi anlamına gelirdi. Artık dünya hükümranının bunu istemediğinden şüphe edilmez.
Şu an, İsrail’in en güvenli hali. Malum ABD’nin güvenlik stratejisinde İsrail bir yana dünya bir yana... Hadi diyelim, ABD mani olmadı, Suriye’de Esed devrildi, ülke kurtuldu. Ne olacak o zaman? Merkezi hükümet İsrail’le ilişkilerinde Esed gibi olmayacak!
ABD Türkiye’de kaybettiği laikliği Suriye’nin bu bölgesinde buldu.
Kobani kovboyu Gayri-Müslim konuşuyor: “Destek istiyoruz, fakat laik destek!”
Mesaj şu: Bölgede İsrail’e paralel, Türklerle Arapları ayıran bir devlet istiyorsanız, biz buradayız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.