D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Atatürk Orman Çiftliği muhabbeti!

Atatürk Orman Çiftliği muhabbeti!

Ve bugün 10 Kasım... Ankara’daki “kült merkezi”nin protokoler ziyaretçileri olacak. Sonra “Laik Cumhuriyet” tutkunları turnikeleri çalıştıracak... Yarın rakamlar açıklanır. 

Atatürk hiç şüphe yok ki pozitivist bir Türkiye için çalıştı. Devamı olmak iddiasındakiler onun mezarını Cumhuriyet Türkiye’sinin en büyük mimarî yapısı olarak yükselttiler... Kendisi Çankaya’da mütevazı bir mezar düşünüyordu. Fakat Çankaya’nın hem Cumhurbaşkanlığı Köşkü, hem Atatürk’ün mezarı olması bir imaj karışıklığına yol açabilirdi. Anıtkabir bir kült merkezi olarak inşaa edildi. Kült merkezini ziyaretin muayyen ritiüelleri vardır, işte bugün televizyonları açtığınızda bu ritüelleri göreceksiniz...

“Ritual” bu latince kelime, İngilizce Türkçe Büyük Lügat (1948) Sahibi M. Gülbahar tarafından “âyin, dinî merasim” olarak çevriliyor. Biz diyelim “büyüyle karışık tapınma merasimi.”

Mustafa Kemal’in cesedi elbetteki toprakta. Fakat temsili kabri (katafalk) bir sunak şeklinde tanzim edilmiş. Bugün devleti yönetenler bu sunağa çelenk sunacaklar. Sonra da 76 sene önce vefat etmiş bir şahsiyet için Anıtkabir defterine bağlılık yazısı yazacaklar...

Hem müsbet ilimci olacaksın, hem de ölülerden medet umacaksın! Hem de bunu Atatürk’ün meşhur sözüne rağmen yapacaksın. Buyurun okuyalım. Mustafa Kemal Paşa Kastamonu Nutku’nda ne buyuruyor: “Türbelerden, yalancı evliyalardan, ölülerden istimdat etmek medenî bir heyet-i ictimaiye için şîndir.” (25 Ağustos 1925) Türkçe bilmeyenler için tercüme edelim: Kabirlerden, yalancı velilerden, ölülerden yardım istemek medenî bir topluluk için yüzkarasıdır!

Bugün muhterem basın-yayınımız bir günlük atatürkçülük molası verir. Atatürksüz saat geçmez. Sonra kaldıkları yerden devam ederler. 

Bu arada atatürkçülük katsayısı yüksek gazeteler Atatürk Orman Çiftliği’ndeki ağaç katliamından bahsediyorlar. İşte onların Sözcü’sünün cümleleri: “Ulu Önder Atatürk, Cumhuriyeti ilan ettirdikten sonra fabrikalar yaptırdı, doğaya sahip çıktı, Ankara’nın bozkırında Atatürk Orman Çiftliğini kurdu.”

Bunlar dayanaksız laflar. 

Diyeceksiniz ki, “Orman Çiftliği’ni Atatürk kurmadı mı?” 

Evet bir çiftlik kurdu! Fakat, Ankara’da tarihen bir Orman Çiftliği vardı. Nitekim, İlk Ankara Salnamesi’nden itibaren (ki 1871 tarihlidir) bütün yıllıklarda “Orman Çiftliği”nden bahsedilmektedir. Buyurun beraber okuyalım: “Şehrin batı yönünden gelen ve o taraftaki bostanlardan büyük bölümünü sulayan İncesu Nehri dahi bir iki bin hayvanın otlanmasına kâfi olan çayırları sulayarak Orman Çiftliği ile Akköprü arasından sözü edilen Çubuk Çayına dökülür.”

Bu konuyu daha önce yazdım. “Orman Çiftliği Atatürk’ün icadı mı?” diye. (14 Ekim 2014) M. Kemal Paşa, Orman Çiftliği arazisine başka araziler de ekleyerek bir tarım işletmesi oluşturdu. Bunu örnek bir tarım işletmesi olarak düşünmüştü. Fakat içine köşkler, havuzlar da yaptırdı. Sonra Hayvanat bahçesi vb. bazı tesisler ilave edildi. Ya Atatürk’ün yaptırdığı fabrika nedir? Bira fabrikası! Evet yanlış okumadınız, Çiftlik’te bir de bira fabrikası yapıldı. Bugün ne Ankara’nın göbeğinde tarım işletmesi çok anlamlı, ne de bira fabrikası göğüs kabartıcı. 

Orman Çiftliği arazisine Devlet’in temsil makamı olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapılmasının şaşılacak bir yanı yok. Zaten o kısımda Orman Bölge Müdürlüğü’nün binaları vardı. Bu binalar içinde havuzlu lokal, spor salonu ve lojmanlar da mevcuttu…Şimdi başka bir Devlet binası yapıldı. 

Peki çiftlik arazisinin korunması önemsiz mi? Elbette önemli. Şimdi çiftliğin içinden geçen dört şeritli yollar yapıldı. Bunu da şehir trafiği için zaruri görelim. Ya Ankapark? 

İşte asıl rezalet bu! Asıl israf bu!

Hükümet mensubu bakanlar ard arda israfla ve vahşi kapitalizmle ilgili sözler sarf ediyorlar. Dünyanın en büyük tema parkının 15 katı oyuncak ihtiva eden, cambazhane ve sirklerden oluşan bir kompleksi büyükşehir belediyesi yapıyor! Bütün dünyanın zengin, müreffeh ülkelerinin yöneticileri ahmak, salak; bu yüzden eğlence sektörüne kaynak aktarmıyorlar, bir tek Türkiye’de akıllı, müdebbir bir başkan var!

Yoksa Ankara büyükşehir belediye başkanı muhafazakâr olmayan bir partiye mi mensup?

Hangi muhafazakâr akıl oyuna, oyuncağa, eğlenceye, cambazhaneye, sirke… bu kadar büyük para yatırır? 

Bu vebalin altından kimse kalkamaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi