Din dersi olmazsa olmaz!
Din eğitimi için 6 yaş bile çok geç. Hadis-i şerifte çocuklarınıza 7 yaşında namaz kılmayı emredin diyor. Bu yüzden din dersi bir zarurettir.
Din eğitiminin çok küçük yaşlarda başlaması lazım. Hatta evde 2-3 yaşlarında biz çocuklara “Allah, La ilahe illallah” dedirtiriz. İslam’ın kültüründe çocuğun düzgün konuşabilmesi için ilk konuşmasında İsra Suresi’nin son ayeti (111. âyet-i kerîme) okutulur aslında. Bunu kimse bilmiyor. Çocuk ilk bu ayetle konuşmaya başlasa hayatı boyunca konuşması çok düzgün olur. Mesela yeni doğan çocukların da kulağına ezan okuruz. Niye? İlk duyduğu ses “Allahu Ekber” olsun diye. Keşke doğar doğmaz başka ses duymadan okunsa.
KUR’AN DİNLEYEN ANNENİN ÇOCUĞU FARKLI OLUR
Daha anne karnındaki çocuğa zikir duymasının etkisi var. Bu çocuk öbür çocukla bir olmaz. Sabaha kadar davulla göbek atan annenin çocuğuyla, evde Kur’an dinleyen annenin çocuğunun farklarını gör bakalım.
7 YAŞINDA NAMAZI EMREDiN
Dolayısıyla 6 yaşındaki çocuk din eğitimiz almaz mı? “7 yaşındaki çocuklarınıza namaz kılmayı emredin” (Ebû Dâvûd, Salât: 26, no: 495, 1/185)
diyor hadis-i şerif. Peki, bu namazı kılması için kaç yaşında bunun tatbikatına başlaması lazım? 4-5 yaşında namaz dualarını ve surelerini öğrenmeye başlaması gerekiyor. Çünkü senin 7 yaşındaki çocuğa “Namaz kıl” diyebilmen için daha önce bunları öğretmen lazım. Din dersi zarurettir, iyidir ama geç bile kalındı. Ancak yetersiz. Biraz daha bilgilerin artırılması lazım. Ehl-i Sünnet kaynaklarının baz alınması lazım. Yalan yanlış bilgiler olmaması lazım. Çoluk çocuğun kafası da dinin esasında olmayan teferruatla meşgul edilmemeli. Evvela nelere inanmazsa Müslüman olamaz, neye inanması lazım. Bunları öğretmek lazım. İhtilaflı sözlere yer vermeden, ittifaklı konular alınmalıdır.
KIZLARIN EVLENEBiLMESi iÇiN...
“Ey çok şefkat sahibi olan Zat! Rahmetiyle ve ilmiyle her şeyi kaplamış olan ancak Sensin. Yâ Hannân!”
Hangi bir bekâr ve evlenemeyen kız bu ism-i şerîfi salı günü kırmızı (safranlı) bir mürekkeple ceylan derisi üstüne bakır bir kalemle yazar ve üzerinde taşırsa Allâh-u Te‛âlâ’nın izniyle yakın zamanda evlenir.
TEMBELLiK VE GEVŞEKLiKTEN KURTULMAK iÇiN
“Ey dâim olan, mülkü ve bekāsı için hiçbir yokluk ve zeval (kaybolma) söz konusu olmayan Zat! Yâ Dâim!”
Bir kimse çalışma zamanlarında kendisine bir tembellik ve gevşeklik gelmesin, kendisi yakînî îman yolunda müstakîm olsun ve kendisi için dualardan tam bir istifade hâsıl olsun istiyorsa bu duayı yirmi yedi gün her yirmi dört saatte on iki bin (12.000) kere okusun.
‘TRABZONSPOR ŞAMPiYON OLMASIN’
Mahmud Efendi Hazretlerinin Trabzonspor’un şampiyonluğuyla ilgili yıllar önce yaptığı bir duayla ilgili çok soru geliyor. Konunun aslı şöyledir. Trabzonspor’un şampiyon olduğu bir akşam kutlamalar yapılırken Mahmut Efendi Hazretleri dışarıdan gelen gürültüyü soruyor.
SEVGİDEN DOLAYI
Şampiyonluk kutlaması olduğunu öğrenince “Bir daha şampiyon olamasınlar” diyor. Bunu niye demiş peki? Kendisi de Trabzonlu olduğu için hemşerilerinin içkili kutlama yapıp günaha girmesini istemediği için bunu söylüyor. Sevgiden dolayı. Bunu söylediğinde ben yanında yoktum. Ama söylediğini ben de yanında olan kişiden duydum. Trabzonspor Başkanı bu konuyla ilgili sizle görüştü mü diye soruyorlar. Hayır, böyle bir görüşme olmadı. Fakat Efendi Hazretlerine her türlü insan gitmiştir bu kadar süreç içerisinde.
GÜNAHA GİRMEYİN
Bu çok eski bir konu. O arada başka hocalara da giden olmuştur. Dolayısıyla benimle ilgili bir şey yok. Benim zaten açma kapama işi elimde değil. Ancak kutlamalar yapılırken kimse haram yollara bulaşmasın, içki içmesin, kadın erkek karışık eğlenmesin. Allah’a hamd etsinler.
CHARLIE’NiN MELEKLERi
Yaklaşık 30 sene önce Kartal’da bir yerde arabanın başında çocuklar toplandı. O zamanlar sokak sokak gezdiklerimiz oluyordu. Yaşlı hoca efendiler var. Çocuklara “Amentü’yü sayın, size şeker vereceğiz” dediler. Çocuklar da biliyormuş. “Allah’a inanmak, meleklere inanmak…” diye saydılar. Daha sonra hocalardan biri çocuklara: “Melekler kız mıdır, erkek midir?” diye sordu. Kimi bir şey diyemedi, kimi durdu. Sonra içlerinden birisi “Kızdır” diye bağırdı.
PANZEHİRİ DE VERECEKSİN
Hoca “Nerden çıkarttın bunu” diye sorunca “Charlie’nin melekleri var ya hocam” dedi. Sen 6-7 yaşındaki çocuğa televizyonlarda bilmem hangi zındığın fahişelerine melek adını takıp, böyle bir programın çevirisini Türkçe’ye yapıp, melek adını takıp bu milletin çocuğuna serbestçe yayınlatıyorsun. O zaman zehiri veriyorsan panzehiri de vereceksin.
AFiYET iSTiYORUM
Evliyaullahtan biri bir gün “Yarabbi bu yaşa geldim, öleceğim gideceğim, bir gün afiyet istiyorum, bir gün ya” deyince yanındakiler anlamamış. Demişler ki “Efendi hazretleri ağrın yok, sancın yok.
Gördüğümüz kadarıyla afiyettesin yani. Ama sen hala bir gün bile afiyetim yok” diyorsun. Biz manayı anlayamıyoruz.
Demiş ki “Evladım bir günün esas afiyeti o günü günahsız geçirmektir.” Bir gün de günahsız
geçireyim demek istermiş mübarek. Onların da günahı makamına göre tabi.
iNSANLARI DiNDEN SOĞUTUYORLAR
Maalesef vaaz edelim derken çok kaba saba konuşan, kırıp geçiren, insanları dinden soğutan kişiler duyuyorum. Bu konuda çok muzdaribim. Böyle olmaz! Adamın biri anlatıyor; “Camiye gittim, tam namaza durduk, birisi omzuma vurdu. Döndüm baktım yumruk attı. Kafasını göstererek ‘Sarığın nerde?” diye sordu. Ne adam ya… Adamın takkesi bile olmasa, namaz sadece mekruh olur, sarığı olmasa bir şey olmaz, sevabı noksan olur. Ama takkesi bile olmasa adama yumruk atılmaz. “Ben samimiyetten yaptım” diyor.
ÖRNEK OLACAĞIZ
Öyle diyorsun ama adam bana bunu 20 sene sonra anlatıyor “Omzum acıdı” diyor. Böyle samimiyet olur mu? Biz örnek olacağız. Onun içim Müslümanlığı doğru anlayalım, doğru anlatalım.
CAFERiLiK DiYE MEZHEP YOK
Caferilik, Din Kültürü kitabında 5. Mezhep diye geçiyor. Rica ediyorum onu kaldırsınlar.
4 mezhep vardır: Hanefi, Şafi, Hanbeli, Maliki. İtikatta iki mezheptir: Maturidi ve Eşari. Bunların hepsi Ehl-i Sünnettir. Eğer batıl mezhepleri de yazıyorsanız 150’ye çıkar zaten. Orada bir yanlış yapılmış düzeltilmesi lazım. Evvelden mi edildi bilmiyorum tabi.
AYAKLANIYORLAR
Evvelden bayağı bir yanlış geliyor çünkü. Dolayısıyla bunların düzeltilmesi de zaman alıyor. En ufak bir şey de hemen ayağa kalkıyorlar “irtica, mürteci, yobaz” diye. Onları da ıslah eyle yarabbi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.