İttifaklar
CHP HDP ile ittifak yaparsa... Camia CHP ile ittifak yaparsa. Amerika - Avrupa Camia ile ittifak yaparsa.
Esed ve İran dışarıdan desteklerlerse...
Sisi, darbeciliği ile ittifaka ortak olursa...
Suudiler de, bu işin arabuluculuğuna soyunurlarsa...
Neoconlar ittifakta zamk görevi ifa ederlerse...
Ve İsrail. Bu ittifak İsrailsiz olmaz...
Ve Papalık. Bu ittifakı kutsayan birisi lazımsa o işi bihakkın yapabilir.
Nasıl? Bu ittifak zinciri ile acaba Tayyip Erdoğan’a diz çöktürülebilir mi?
Çandargiller mandargilleri de ilave etmeli bu zincire. Onları saymazsak ayıp olur çünkü. Bu tarihi buluşmada onların duruşu ihmal edilemez.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 14 partinin artı Camia’nın ittifakı gerçekleşmişti.
Topu birden yüzde 38 oy almıştı, Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52’sine karşılık...
Şu yukarıda çerçevesini çizdiğimiz ittifak daha fazla oya tekabül eder mi?
Şaşılacak bir şey hiç kuşkusuz bu ittifak çerçevesi.
Bunca farklılık nasıl bir araya gelebiliyor?
Tek bir adama karşı?
Sahi bu tek adamın özelliği ne?
Yoksa o tek adam tek adam değil mi?
Yoksa o tek adam bir şeyi, bu ittifak da başka bir şeyi mi temsil ediyor?
Yoksa benim İslam dünyası ve Türkiye’de yaşananları yorumlarken anahtar cümle olarak kurduğum “Bu mücadele Türkiye’nin Türkiye olma, İslam dünyasının İslam dünyası olma mücadelesidir” tespitinin gelip odaklandığı bir durumdan mı söz ediyoruz?
Camia ve çevresi, islami zeminde oluşmuş bir yapı olarak kurduğu dramatik ittifak ilişkilerinin hangi tarihsel zemine oturduğunu okuyamamak gibi bir faciayı yaşıyor.
Ali Bulaç gibi, bu süreci doğru okuyabileceğini umduğum insanların, girdiği zihni türbülans karşısında şaşırıyorum. Hangi sebebe dayandığını bilemediğim “Tayyip Erdoğan öfkesi”nin insanı buralara savurması gerçekten şaşırtıcıdır. Saadet’e şaşırırım, çünkü şu an Tayyip Erdoğan’a yönelik cepheleşme, tam da merhum Erbakan’a karşı oluşturulan cepheleşme idi. Ve gariptir, o dönemde de Camia, Fethullah Gülen’in Yalçın Doğan’a verdiği mülakatta ayan beyan olduğu veçhile, bu çarpık cephe içinde rol üstlenmişti. Şu yaşadığımız süreçte dahi Camia’nın sözcüleri “Biz hiçbir dönemde siyasal islamcı partilere oy vermedik” derken, tam da Erbakan Hoca’nın siyasi yapılanmasına karşı tavırlarını açıklıyorlardı. Şimdi bakıyorum, Amerikalı Con’ların demeçlerine dostum Mustafa Kamalak’ın ve gariptir Nevzat Yalçıntaş Hocamın demeçleri karışıyor.
Ben diyorum, Tayyip Erdoğan’a bir şey olursa bu cephe harekatı sonunda, kendi kolunuzu, kanadınızı koparmış olursunuz.
Bu memleketin, bu coğrafyanın yeniden Birinci Dünya Savışı sonrasında yaşadığı kuşatmaya zemin hazırlarsınız.
“Kuvvet değerlendirmesini yanlış yapıyorsunuz, bu kadar meydan okuma yanlış. Batı ile ilişkileri bu sertlikte götürmekle kendinizi de ülkeyi ve coğrafyayı da tehlikeye sürüklersiniz.” derseniz, değerlendirmeniz içinde azıcık şefkat ve sorumluluk bulunduğunu düşünürüm, ama bütün İslam dünyasında umutları yeniden yeşerten bir gelişmenin üzerine, emperyalist güç odakları ile el ele, onlardan işgal orduları gibi demeçler devşirip gelmenizi, “Kimi Hindu kimi yamyam, kimi bilmem ne bela” abanışını asla dostça görmüyorum. Camia olarak, tek başına bir masumiyet iddiası oluştursaydınız gene de savunulabilir bir durum olurdu. Allah aşkına, CHP ile işbirliğinin anlamı nedir? Allah aşkına, Tayyip Erdoğan’ı dövdürmek için Amerika’nın neoconlarını, Brüksel’in Türkiye’yi yargılamak için fırsat kollayan burnu havada aktörlerini seferber etmek neyin nesi? Sizin hangi “islami misyon”unuzu destekliyor bu çevreler? CHP sizin hangi islami misyonunuzu destekliyor Allah aşkına?
Bu soruları CHP’ye, ya da Amerika’nın neoconlarına, Brüksel’in neo-kolonyalist dünyasına da sorabilirdim? Guantanamo’da insan haklarını savunmada var mıydınız? Ebu Gureyb’de annelerin gözü önünde çocuklara, ya da çocukların gözü önünde annelere tecavüz edilirken neredeydiniz?
Tayyip Erdoğan’a diz çöktürürseniz, İslam dünyası yeniden Birinci Dünya Savaşı sonrasının boyun eğilmişliğine götürülecek, değil mi? Buldunuz içimizden bizi vurmak için ortaklar değil mi?
Bu ittifaklar! Ah bu ittifaklar!
Yanarım, yanarım onun içinde rol alan Müslümana yanarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.