Umut bağladıkları dağlara kar yağdı.

AYM de çözüm değil. Yüce divan hayalleri de suya düştü, baraj hikayesi de.

Ne olacak şimdi!

Ben, Erdoğan bir taş atıyor gidiyor muhaliflerinin, Kılıçdaroğlu’nun başına düşüyor diyordum, yok değilmiş, taşı görünce koşup, başlarını taşa uzatıyorlar..

Öfkeleri akıllarını zail ettiği için birçok gerçeği göremiyorlar. Aşk da öfke gibi aklı zail eder. Hem akıllarından büyük öfkeleri var, hem de aşkla bağlandıkları, yanılmaz ve yenilmez gördükleri bir hocaları var. İyi, durmak yok yola devam.

Bu arada yolsuzluk meselesine gelince, yolsuzluk yok değil var.. Onlar da biliyorlar asıl yolsuzluğun nerede olduğunu.. Onların derdi yolsuzlukla mücadele değil, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden bir şey, birilerinin üzerinde kırbaç şaklatarak birilerinin gözünün kirişini kırmak, birilerini korkutmak, birilerine “ayağını denk al” demek, birilerini teslim almak..

Yolsuzluklar dün vardı, bugün de var, yarın da olacak. Her iktidar döneminde bunlar oldu.. Ya da cemaat dediğiniz yapı çok mu masum sanki! Önemli olan ayağa düşmemesi, tesbit edildiğinde hesabının sorulması. Birileri yüce divandan korktuğundan daha çok korksun Allah’tan. O, herkesin yaptıklarını, kalplerinden ve akıllarından geçen her şeyi biliyor.. Kiramen katibin kapalı kapılar arkasında konuşulanları, telefonda rüşvet teslimatını onaylattıktan sonra imza atanları, VIP mağazalardaki lüks alışverişlerin faturalarını kimlerin nasıl ödediğini biliyorlar. Her şeyi gören, duyan, bilen, hesabını soracak olan bir Allah var.. “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” denmiştir. Bunların sağı solu yok. Arzı ihlas ettikleri dergah bir, o da sermaye dergahı. Bu yiyici takımın kadrosunda her çevreden birileri bulunur.. Alevi Sünni fark etmez. Maksat torbaları dolsun. Gelen ağam giden paşam. 

Haram lokma çocuklarınızı, eşinizi yoldan çıkartır.. Bu haltı yiyenler gün gelir bedelini öderler..

Ha ipliği pazara çıkmayanlar bu olayı görüp akıllarını başlarına alsınlar.

Bu olay iyi oldu. AK Parti aday belirlerken daha dikkatli davranır umarım. Elbette milletvekiline, teşkilata, şehrin önde gelenlerine, STK’sına, kanaat önderlerine, cemaat dediğiniz yapılarına soracaklar, ama bunların kumpasına da gelmemeleri gerekir.. Tek bir paralel yapı yok.. Bu olay ders olmalı. 

Yolsuzluklar, rüşvet, torpil bitmeyecek.. Bu konuda sürekli bir takip gerekli..

Dün yaygara kopartanlar yolsuzluğu siyasi bir komploya döndürme hesabı içinde değilseler, siyasilerin çıkar sağladığını iddia ettikleri dokunulmazlığı olmayan ötekileri deşifre etmeleri gerekir.. Özellikle CHP’liler Şişli’yi de unutmamaları gerekir tabii. Paralelciler kamu kaynakları ve fonlarını yağmalayan kendi adamlarını da unutmamaları gerekir.

barajı da olmayınca ne yapacak şimdi birileri! Terör, canlı bomba, bombalı saldırı, bu planın bir başka parçası mı idi yoksa!

Seçime kadar rahat durmayacaklar.

Bana kalırsa, bu tür olaylarla daha fazla öfke uyandırıyorlar. Daha fazla deşifre oluyorlar. Daha fazla açık veriyorlar.. Gözleri dönmüş, fuatavni’nin deşifrelerinin şecaat arz ederken paratöner gibi şimşek topladığının, iddia edilen suçların kanıtı için kanaat oluşturacak bir sonuç doğurduğunu, güç gösterisi yapalım derken kendi adamlarının deşifre olmasını sağladığını bile düşünemiyorlar..

Ne oldu şimdi, elde ne var? Terör, bölge halkının şuuraltında Suriye’ye dönme endişesine dönüştü.. Kobani’de yaşananlar, kendi halkının içinden çıkacak muhalefetin silaha başvurması halinde sonucun ne olacağını da gördüler.. PYD, uluslararası koalisyon, peşmerge ve Suriye muhalefetinin desteğine rağmen, IŞİD karşısında yaşadıkları birilerinin bazı gerçekleri anlaması açısından önemliydi aslında.

Baraj .. Yüce divan işi olmadı. CHP Şişli ile uğraşıyor. Hadi şimdi çıkın bakalım işin içinden. Çatı mı kuracaksınız, yeni parti mi! Unutmayın, gideceği yeri bilmeyen bir kaptana hiçbir rüzgar fayda sağlamaz.

Dikkat: Haklı olmak, başkalarına haksızlık etme hakkı vermez. Bazan haklı gerekçelerin arkasına saklanarak plan kuranlar olabilir. Ağuyu altın tas içre sunabilirler, o zehiri bala karıştırıp. Fasıklar bir haber getirdiklerinde arkasında ne var bakmak zorundayız. Efradına cami ağyarına mani bir duruşumuz olmalı. Elbette yanlış kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun üzerine gitmemiz gerek, ama bir plan varsa o oyuna da düşmemeliyiz. Seçim öncesi bu tür kaset, dosya ifşaatlarına karşı dikkatli olmak gerek..

Daha zor ve daha hareketli bir döneme giriyoruz. Daha sabırlı ve daha dikkatli olmak zorundayız.

Herkesin bir planı var, Allah’ın ise takdir edilmiş bir hükmü var. Sonunda O’nun hükmü gerçekleşecek. Selâm ve dua ile..