D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Ayaklara yatırımdan kafalara yatırıma sıra gelecek mi?

Ayaklara yatırımdan kafalara yatırıma sıra gelecek mi?

Ünlü bir sermaye kuruluşumuz profesyonel futbola olan desteğini çektiğini açıkladı. Az buz değil bu destek, futbola dokuz yılda 215 milyon dolar katkı!

Elbette futbola, “spor” diyemiyoruz, ciddi destek görüyor. Popülerliği, kitleleri sürüklemesi desteğin esas sebebi. Bu haliyle büyük bir reklam potansiyeline sahip. Hiç bir para sahibi, babasının hatırına bu desteği vermez. 

İş adamlarının desteği biliniyor. Sadece bu mu? Belediyelerin görünür görünmez destekleri var. Bazı belediyeler bu destekleri ile tanınıyor. Ankara büyükşehir belediyesi gibi. 

Profesyonel futbola destek, spora destek olarak görülebilir mi? Bu soruya cevabımız: “Spor futbolun neresinde?” olabilir!

Futbol amatör bir uğraş olsa idi, onun spor olduğunu kabul edebilirdik. Nitekim kapalı veya açık halı sahada futbol oynayanlar bu tasnife girebilir. Profesyonel futbolcular ise yarış atları gibi. Yarış atları nasıl yetiştirilirse öyle yetiştiriliyor ve sahaya sürülüyor. Astronomik rakamlarla el değiştiriyorlar. Nasıl at yarışları aynı zamanda bir kumar piyasası ise, profesyonel futbolun da benzer bir müşterek bahis piyasası var. 

Bütün dünyanın seyrettiği yarışmalı, kumarlı bir eğlence bu... Tamam, eğlenceye de itirazımız yok. İnsanlar vakit geçirmek ihtiyacında. Büyük çoğunluk böyle hoşça vakit geçirileceğini sanıyor. 

Bizim gibileri futbol sahasının ortasına koysalar, maçı seyretmektense, kitap okumayı tercih ederiz. Futbol seyircisi kadar çok değiliz, fakat bir ülkenin geleceği ile ilgili önemli göstergelerden biri kültür, maarif. Bugünkü sistem, okuryazarları futbol seyircisi yapıyor, kitap okuyucusu değil!

Futbol yarışı herkesin gözü önünde ve sürekleyici... Ülkelerin kültür yarışı, eğitim yarışı böyle bir cazibeye sahip değil maalesef. 

Futbola yatırım hatta profesyonel de olmasa, insanın ayağına bir yatırım. Ayaklarımızı iyi kullanalım, topa iyi vuralım. Hakkını yemeyelim, futbolda kafanın da ihmal edilmeyecek bir yeri var! Kafa şutları, kafa golleri dikkatten uzak tutulmaz. Fakat bu durumda bile kafanın ayak gibi kullanıldığını da unutmayalım...

Türkiye gibi ülkeler elbette futboldan da vazgeçmeden, kültürel gelişmeye ciddi yatırım yapmalı. Zihin emeğine, fikre, edebiyata, sanata, ilme destek vermeli. Hangi büyük firma, bu emekleri dikkate alarak hangi kurumlara destek veriyor? 

Futbol seyircisi firma sahiplerinin kaçta kaçı yıl boyunca bir kitabı açıp da bakıyor. “Okuyor” demiyorum!

Şu para kabadayısı patronlara sorma şansımız olsa, kaç büyük yazarımızın, şairimizin adını hatırlar? İlk ve orta mektepten bir şeyler kalmışsa, o başka. Ya bugün? Magazine düşmüş bazı isimler hariç tek isim bile zihinlerinde yer tutmaz.

Cumhurbaşkanlığının, Kültür bakanlığının ve bazı başka devlet kurumlarının bir takım ödülleri var. Bunlar ekseriya yaşını başını almış şahsiyetlere veriliyor. Giderek tıkanan bir alan. Kültür bakanlığı veriyor, ardından Cumhurbaşkanlığı veriyor. Veya tersi oluyor.

Genç zihinlerin ürettiği, yeni kalemlerin yazdığı eserlerin böyle bir ilgiye mazhar olması düşünülebilir mi? 

Bugüne kadar görülmedi. Gençlerimizin ayakları çok kıymetli, kafalarının bir değeri yok!

Futbola desteğini kesen firmanın gerekçeleri önemli aslında. “Futbol şiddetle, kavga ve gerginlikle anılır oldu” diyorlar. Bu kötülüğün izalesi, seyircilerin, yani ortalama kitlenin yetiştirilmesi, terbiyesi ile ilgili. Ne ekiliyor ki, o biçilsin?

Ayaklara yapılan yatırımların yüzde biri kafalara yatırıma dönüştürülse futbolda da her şey değişir!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi