Kendisini daha önce, iki kez bu köşeye konuk etmiştim... Asabiyyeti, celadeti ve savunduğu ‘ulusalcı’ görüşleriyle dikkat çeken bir Yargıtay Savcısı’ydı.

İsmi, Ömer Faruk Eminağaoğlu.

Bir yazımda demiştim ki, ‘Bir yıldız doğuyor... Bu ismi çok sık duyacaksınız.’

Öyle oldu.

Hem Yargıtay Savcısı, hem ‘illegal’ olduğu yönünde spekülasyonlar bulunan YARSAV Başkanı olarak Eminağaoğlu hep gündemimizde oldu.

Hem gündemimizde, hem manşetlerde...

Bakıyoruz, kamu görevlisi Eminağaoğlu ‘YARSAV Başkanı’ sıfatıyla basın toplantısı düzenlemiş, Cumhurbaşkanı Gül’e çakıyor.

Ertesi gün, Başbakan Erdoğan’a...

Ertesi gün hükümete...

Ertesi gün parlamentoya...

Neredeyse boşu yok...

Bilmeyen, tanımayan, siyasi bir partinin sözcüsü sanacak.

Diyeceksiniz ki, ‘Bir kamu görevlisinin siyasi açıklamalar yapması, canı sıkıldıkça hiyerarşide bağlı bulunduğu kişi ve kuruluşlara sataşması yakışık alan bir tutum mu?’

Hayır, yakışık alan bir tutum değil.

Bu konuyu, öncelikle ‘Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun değerlendirmesi gerekiyor ama, bu zamana kadar böyle bir çabasına tanık olmadık bu kuruluşun.

Şemdinli bombacılarını yargı önüne çıkarmaya çalışan Ferhat Sarıkaya’yla, 12 Eylül darbecileri hakkında iddianame hazırlayan Sacit Kayasu’yu çatır çatır harcamışlardı oysa... Avukatlık haklarını bile ellerinden almışlardı.

Neyse, siyasi duruşuyla sürekli gündemimizde ve kalbimizde olan değerli savcı Eminağaoğlu, bu kez hakkındaki ‘çürük raporu sahteciliği’ suçlamasıyla gündeme geldi ve biz sevenlerini üzdü.

Konu eskimiş bayatlamış görünse de, o kadar da eski değil.

Gerçi, Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi’nin terör örgütü zanlılarını cezaevinde ziyaret etmesiyle, Eminağaoğlu hafiften ‘gündem dışı’ kalır gibi olmuştu ama...

Bana kalırsa gündeme gelmekten kaçamayacak.

Kaçsa da, biz kovalayacağız...

Hatırlatacağız...

Dolayısıyla, Eminağaoğlu’nun sürekli gündemde olmasını sağlayacağız.

Konu şu:

Değerli savcı askerlikten yırtmak için çürük raporu almış. Bu çürük raporu sahteymiş. Daha doğrusu, ‘evrakta tahrifat’ yapılmış.

Ne yapılmış?

Mesela, 17 yaşında bilmem ne ameliyatı olmuş, 20 yaşında olmuş gibi göstermiş. 1984 yılında hastaneye yatmış, 1988 yılında taburcu olmuş gibi göstermiş. Rapor için heyet heyet dolaşması gerekiyorken, dolaşmamış. Bir doktorun verdiği raporla yetinilmiş.

Böyle iddialar...

Fakat, bir taraftan da düşünüyorum. Çekilir bir hayat mı bu?

Sürekli tarassut altında olacaksın. Sürekli didikleneceksin. Sürekli kurcalanacaksın. Bütün objektifler, bütün projektörler üstünde olacak.

Bir taraftan da, sağlıklı ve kan fışkıran yüzüne bakıp, ‘Bu mu çürük raporu almış. Sapasağlam adam yahu’ diyecekler.

Ben Eminağaoğlu’nun yerinde olsam, bu spekülasyonlara son verirdim.

Gider, kendi ellerimle bir askerlik şubesine teslim olurdum, ‘20 sene önce rahatsızdım. Ayrıca, 20 sene önce raporda bir karışıklık olmuş... Sapasağlam adamım. Askerlik yapmak istiyorum’ derdim.

DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş 36 yaşında, Eski Bakan Bahattin Şeker 43 yaşında askere gitti.

Eminağaoğlu 40 yaşında...

Henüz genç...

Madem kamuoyunu ‘çürük raporu’nun sağlamlığına inandıramıyor, gitsin askerliğini yapsın, kendisini de üzmesin, bizi de boşuna uğraştırmasın buralarda.

Hem, kötü bir şey yapmayacak ki?

Kutsal vatani görevini ifa edecek.