Hayvanlara eziyet eden cehennemliktir
Hayvanlara eziyet edilmesi dinimizde çok büyük haram. Eziyet edenler cehennemde yaptıkları eziyet cinsinden azaplar görecektir. Hayvanın hayvanda hakkını bırakmayan Allah, hayvanın insandaki hakkını bırakır mı?!
Hayvanlara eziyet edilmesine çok üzülüyorum. Köpeği bağlamış arabanın arkasına, arabaya yetişebilir mi köpek?! Ayağı kırıldı hayvanın. Öbürü kediye eziyet ediyor, öbürü kesip doğruyor. Bunlar çok büyük haram. Caiz değil. Bunun kanunlardaki ceza-i müeyyidesini bilmiyorum ama İslam’a göre cezası cehennemdir.
TIRNAKLARIYLA AZAP EDECEK
Buhari’deki hadis-i şerifte bu konu zikredilmiştir. Kediyi evde bırakıp gittin. Yemek vermiyorsun, bir de kediyi de salmıyorsun ki gitsin rızkını bulsun. Ne oldu? Kedi açlıktan öldü. Allah-u Teâlâ işte o kedinin cehennemde tırnaklarını uzatıyor. Hayvan hakkından dolayı o kadın zaten cehennemde yanıyor. Mevla o kediye kurşundan tırnaklar veriyor. Cehennemde kadına o kedi azap ediyor. Yani kadın bir yandan yanıyor, bir yandan da yanmış bedenini kedi cırmalıyor. Kadının bütün yüzü gözü ateş zaten. Bir de yanığa cırmalamayı düşünün yani. Düz yüzü bile ne yapar? Bir de yanığı cırmalamak ne kadar acıtır düşünün azabını. İşte bir kadın bir kediden dolayı azaba uğradı. Ne için? Ona yemek vermedi diye. Yemek alması için de kapıyı açmadı, onu salmadı. Kedi açlıktan öldü. Bir de kediyi kesen, doğrayan, köpeği arabanın arkasında koşturan neler neler… Ziraatçılardan da yapanlar var. Öküzlere de oluyor. Eşeklere ağır yükler yükleme meseleleri var. Bunların hepsi yarın ahirette hakkını alacaktır. Boynuzsuz koyunun, boynuzlu koyunda hakkının kalamayacağı bir gün buyruluyor hadis-i şerifte. “Senin boynuzun var, gittin boynuzsuza tosladın. Gel şimdi ona boynuz takacağız. O da sana toslayacak.” denilecek. Hayvanın hayvanda hakkını bırakmayan Allah, hayvanın insandaki hakkını bırakır mı?! Hayvan ki mesul ve mükellef değil. Ama kendi aralarındaki haklarda mükellef oluyor.
CEZASI ATEŞTİR
Peki insan? Tümüyle mükellef. Buluğa erdiğinden itibaren mükellef. Tabi buluğa ermese de aklı başında. Şimdi 7-8 yaşında bir çocuk kediye işkence yapsa, ona da azap olur. Çünkü 6-7 yaşında aklı kesiyor. Bütün bilgisayar oyunları, her şeyi benden iyi anlıyor. Bile bile yapıyor o işkenceyi. Onun için ahirette cezası, azabı ateştir ve hayvana verdiği işkence cinsinden de özel azaplara maruz kalacaktır.
SELÂMIN ÜSTÜNLÜGÜ
1) Hristiyanların tahiyyesi, eli ağıza koymak, Yahûdîlerin birbirlerine tahiyyesi de parmaklarla işaret etmek, Mecûsîlerin tahiyyesi eğilmekti. Arapların aralarındaki tahiyyesi "Allâh seni uzun yaşatsın" demekti.
Krallarına da "Sabah şerîfler hayrola" derlerdi ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu şekillerde selâm vermeyi nehyetmiştir. Nitekim: Amr İbni Şuayb’ın, dedesinden (Radıyallahu Anhum) rivayetine göre, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bizden başkalarına benzeyen bizden değildir.
Yahûdî ve Hristiyanlara benzemeyin, şüphesiz ki, Yahûdîlerin selâmı parmaklarla işaret, Hristiyanlarınki ise avuçlarla işaret etmektir." (Tirmizî, İsti’zan:7, No.2695, 5/56)
TAHİYYELERİN EN ŞEREFLİSİ
Müslümanların birbirlerine tahiyyesi ise:
“Allâh’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri sizin üzerinize olsun" demeleridir.
Müslümanların tahiyyesinin bütün tahiyyelerin en şereflisi ve kıymetlisi olduğunda hiç şüphe yoktur.
Ancak şunu da ifade edelim ki, bir insan diliyle selâm verirken eliyle de işaret etse bundan dolayı bir şey gerekmez.
Zira mekruh olan, ehli kitabın yaptığı gibi sadece elle işaret etmektir.
selam teminattır
Nitekim Esmâ (Radıyallahu Anha) dan rivayet edildiğine göre: "Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kere kadınlara selâm verirken eliyle işaret etmiştir. (Buharî,el-Edebü’l-Müfred: 459, No.1002, sh.347)
Bir de selâmdan sonra: "Merhaba, hoş geldin, hayırlı işler" gibi sözler kullanmakta bir sakınca yoktur.
Ancak selâm vermeden önce veya selâm yerine bunları söylemek sünnete muhaliftir.
2) Selâm, bütün âfet ve belâlardan selâmeti (kurtuluşu) ifade ettiğinden, zarardan korunmayı dilemek mahiyetindedir ki, bu dua, uzun ömür gibi menfaatleri temin etme dileğinden daha evlâdır.
3) İnsan bir kişiye bir fayda sağlamak üzere yaptığı vaadi yerine getirebileceği gibi, sözünde duramayadabilir.
Fakat zarar etmeme hususundaki sözünde mutlaka durabilir. İşte selâm veren kişi, selâm verdiği kişiye zararı dokunmayacağına dair bir teminat vermiş olur ki, bütün bu yönlerden selâmın, tahiyye çeşitlerinin en üstünü olduğu sabit olmuştur.
RASULULLAH (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)iN CARiYELERi
1) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in zevcesi Şem’ûn kızı Mariye (Radıyallahu Anha). Mariye Binti Şem’ûn; İskenderiye Kralı Mukavkıs’ın Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hediye ettiği bir kıbtidir (eski Mısırlı).
ERKEK EVLAT VERDİ
Mukavkıs, Mariye ile birlikte onun kızkar-deşi Sirin’i ve Mabûr isminde iğdiş edilmiş erkek bir köleyi hediye etmişti. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sirin’i Hasan Bin Sabit el-Ensari’ye hibe etti ve Sirin Abdurrahman Bin Hassan’ın annesi oldu. Mariye, Rasulullah’a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir erkek evlat, İbrahim’i verdi. Bu doğumla Mariye azad olmuştur. Mariye (Radıyallahu Anha) Ömer Bin Hattab’ın (Radıyallahu Anh) hilafeti döneminde, hicretin on altıncı yılında, Muharrem ayında vefat etti. İnsanları cenazeye Ömer (Radıyallahu Anh) toplamış ve namazını da kendisi kıldırmıştır (Radıyallahu Anha).
2) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in zevcesi Şem’ûn kızı Reyhâne (Radıyallahu Anha). Benî Kurayza’dan Şem’ûn oğlu Hanâfe oğlu Amr oğlu Zeyd oğlu Şem’ûn kızı Reyhâne. Daha önce amcasının oğlu Abdulhakem ile evliydi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu Beni Kurayza’dan esir almış ve İslam’a davet etmiştir. O, reddederek yahudi kalmayı tercih etti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de onu terketti.
MÜLKÜNE ALDI
Daha sonra müslüman olunca ona evlenme teklif etti ve tesettüre girmesini emretti. Reyhane, Rasulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in kendisini mülküne aldığını söyler. Vefat edinceye kadar da O’nun mülkünde cariyesi olarak kalmıştır. Reyhane, hicretin onuncu yılında Rasulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Veda Haccı’ndan dönüşünde vefat etti. (Bkz: Uyunul-Eser, 2/306).
Hatice ve Mariye hariç diğer zevcelerinden Rasulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çocuğu olmamıştır. Aişe’nin (Radıyallahu Anha) Abdullah adı verilen bir düşük yaptığı rivayet edilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.