D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Komşuda pişen ne?

Komşuda pişen ne?

Yunanca’da “Komşuda pişer, bize de düşer” atasözünün benzeri var mı, bilemiyorum. Fakat “komşu” kelimesi var! Bütün Balkan kavimlerinin dilinde müşterek olan bu kelimenin halis Türkçe olduğundan şüphe yok. 

Yunanistan’da seçimleri “radikal sol koalisyon” anlamına gelen Syriza kazandı. 

Bunun Türkiye’de kendini sol sanan/sayan siyasi partiler, kesimler tarafından sevinçle karşılanması normal mi? 

Bize göre değil!

Yunanistan’ın ciddi bir sol, komünist geçmişi var. 1940’larda hükümette temsil edilecek kadar güçlü olan komünistler, Alman işgaline karşı mücadele vermiş, 1946-1949 iç savaşında ABD ve İngiltere destekli kıraliyetçilere yenildikten sonra tasfiyeye uğramış, fakat 1970’li yıllardan sonra tekrar siyasî hayata dönmüştür. 

Böyle bakılırsa, Türkiye ile benzerlik bulmak zor. Türkiye’de ciddi ve etkili bir komünist siyaset akımı olmamış, sosyalist-sol siyasi akımlar İşçi Partisi dışında siyasette rol oynayamamıştır. 

Türkiye’de sol ve sosyalizm açısından asıl felaket, rejimin kurucu partisinin solculuk rolü oynayarak dayattığı temsil iddiasının şöyle veya böyle kabul görmesidir. 1970’lerde Bülent Ecevit liderliğinde “ortanın solu” hareketi, Türkiye’deki sol ve sosyalist akımları zehirlemiş, laiklik veya dinsizlik temelinde birliktelik, bütün sol ve sosyalist akımların son tahlilde kemalist çizgide yer almasına yol açmıştır. 

Şimdi bakalım:  Syriza lideri ne yaptı? 

Yemin ederken İncil’e el basmadı ve kıravat takmadı!

Bunu Ortodoksluğun Anayasa’da yer aldığı bir ülkede yaptı. Başlangıcında “bölünmez ve özleri aynı olan Kutsal Üçlü adına” ibaresi, yani “teslis” olan Anayasa’nın yürürlükte olduğu bir ülkeden söz ediyoruz. 

Tarkiye laik! Zaten yemin sırasında Kur’an’a el basılmıyor. Kıravatlılık konusunda, yani şekli batıcılık hususunda en önde olan da CHP!

Kısası, CHP kazara seçim kazansa, Türkiye için yapabileceği şekli bir yenilik yok! Ne yapabilir mesela? Kıravatları atar, ki bunu yapması beklenemez; Kur’an üzerin yemin eder! Bu da mümkün değil!

Komşunun siyasi hayatındaki bu değişim ne kadar Yunanistan’ı değiştirebilir? 

Yunanistan tipi küçük ülkelerin değişme şansları, imkânları ne olabilir? 

Cevabı belli. Çok fazla ihtimal yok. Halkın birikmiş hoşnutsuzluğu böyle bir sonuç verdi. Fakat Yunanistan ne Ortodoksluktan vazgeçer, ne de Avrupa-Amerika ekseninden. Zaten ortada alternatif yok. Belki Türkiye-Yunanistan iktisadi birliği, entegrasyonu bir alternatif olabilir! Yoksa şu sıralar ne Rusya’nın, ne Çin’in Yunanistan’ı arkalaması mümkün değil. 

Kısacası yeni iktidar bir süre sonra araziye uyacak, Yunanistan da yoluna devam edecek. Batılılar bir hayli taviz vermişlerdi, biraz da yeni iktidara verirler. Zaten Yunanistan onların icadı bir devletti, bugüne kadar da himaye ve vikaye ettiler. Yunanistan’da şimdi krallık yok ama, neredeyse 150 yıl krallıkla yönetildi. Yunan kralının milliyetini bilen var mı? Yunan kralları Alman hanedanındandı!

Komşuda siyaset pişti. Bu usta aşçı işi. Türkiye’de yeni bir siyaset pişirecek, halkı sürükleyecek “sol” veya “sosyalist” lider görünüyor mu? 

Olmaz ilaç sine-i sâd pâreme!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi